Almanya'dan 17 yıl önce Türkiye'ye gelen, 6 yıldır da Fener Mahallesi 1940 Sokak'taki 5 katlı apartmanın giriş katında oturan Nilgün İncula, iddiaya göre, ev sahibi T.Ç.'nin sahte imza ile oluşturduğu tahliye taahhütnamesiyle evinden çıkarıldı. Eşyaları bahçeye çıkarılan İncula, taahhütnameye atılan imzanın kendisine ait olmadığı gerekçesiyle savcılığa suç duyurusunda bulundu.
Nilgün İncula, ev sahibinin evden çıkmasını istediğini belirterek, "Ben de 'Şubat ayında çıkarım' dedim. Sözde imzaladığım taahhütname ile evi boşaltmam için icra dairesinden yazı geldi. Üzerindeki imza, bana ait değil. Bunun üzerine ev sahibinin kızı ile görüştüm. Bana 'Seni dışarı atacak değiliz. Şubatta çıkıyorsan sorun yok. İcrayı geri çekeceğiz' dedi. Daha sonra baktım ki icra geri çekilmemiş. Benim avukatım da bunun üzerine savcılığa suç duyurusunda bulundu. Savcılığa 12 sayfa imza örneği verdim sonra ev sahibim beni aradı ve tehdit etti. Bana 'Hemen evden çık ve boşalt' dedi. Ben de 'Hayır, boşaltmıyorum' dedim sonra beni icradan aradılar, 'Evi boşaltıyoruz' dediler ve çıkardılar" dedi.
Sadece hakkını aradığını belirten İncula, "Bu yapılanlar doğru değil. Ayrıca taahhütnameye atılan imza benim değil. Bugün ev için imza atılıyorsa yarın benim neyim için imza atılacak. Haksız olsam bu kadar işe girer miyim? Hakkımı istiyorum, başka da bir şey istemiyorum. Bir de imzamı kullanmışlar. İmza benim olsa bu kadar uğraşmam. Bu, haksızlık; beni evden çıkar ama bu şekilde değil" diye konuştu.
Telefonla ulaşılan ev sahibi T.Ç. ise iddiaları kabul etmeyerek, "Biz de emniyete giderek imza örneklerimizi verdik. Bizim sahtekarlık yapacak durumumuz yok. 20-30 yıldır elimizdeki evleri kiraya veriyoruz. Bugüne kadar böyle bir olayla karşılaşmadık. Sözleşme imzalandıktan sonra kiracılarımız tahliye taahhütnamesini bize sonradan getirmektedir. Kendisi bize sahte imzalı vermiş olabilir. Mahkeme sonucunda her şey ortaya çıkacaktır" dedi.
DHA