Münevver Karabulut’un babası Süreyya Karabulut, kendisi hakkında suç duyurusunda bulunmaya hazırlanan Osmaniye Valisi Celalettin Cerrah’a ateş püskürdü.
Kızının katil zanlısı Cem Garipoğlu’nun olay gecesi polis tarafından önce yakalandığını öne süren Karabulut, “O gece kirli bir takım ilişkiler ve para olayları döndü, Cem Garipoğlu serbest bırakıldı” dedi. O gece olay bölgesinde olan bazı polislerin kendisine, “Cem Garipoğlu, ekip eve ulaşmadan 4 dakika önce kaçtı” dediğini kaydeden Karabulut, “Hiç olabilir mi bu? O gece Cem Garipoglu yakalandı, para olayları döndü, serbest bırakıldı” dedi. Polisin o gece Cem Garipoğlu’nun evinde 700 bin dolar bulunduğunu kendisine söylediğini belirten Karabulut, “Bu para neden olay yeri inceleme raporunda yer almadı? Neden herhangi bir resmi evraka girmedi bu para? Polis neden gizleme gereği duydu bunu?” diye sordu. İddiasının her zaman arkasında olduğunu dile getiren Karabulut, “Aslında bazı insanlar konuşsa herşey ortaya çıkacak ama konuşmuyorlar. Gelip bana bazı şeyler anlatanlar gidip ilgili yerlere de aynı şeyi söylese olay çözülür. Bazı insanların telefonları dinlense, bu olayda dönen bütün kirli işler ortaya çıkar. Neden dinlenmiyor?” dedi.
Kızının ölümüyle ilgili olarak sadece emniyette değil, mahkeme sürecinde de çok sayıda suistimalin yaşandığını öne süren Karabulut, şöyle devam etti: “Olay gecesi anne ve baba tutuklandığı zaman cinayet masasındaki kameralar incelenirse her şey ortaya çıkacaktır. Emniyet o geceyle ilgili olarak önce elektrik kesintisi vardı, dedi, ardından görüntüler yok dedi. Biz gidip güvenlik kamerası görüntülerini bulduk. Bu olayda o kadar çok suistimal ortaya çıktı ki... Polis cenahında 50 tane pislik çıktı. ”
“Dava açarsa açsın”
Yaptığı açıklamalar üzerine İstanbul eski Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah’ın avukatlarının kendisine dava açmaya hazırlandığı yönündeki gelişmeleri de değerlendiren Karabulut, şöyle devam etti: “Ben zaten bitmişim, dava açsa ne olur? Cerrah bana dava açacak diye ben hakkımı aramayacak mıyım? Ben Garipoğlu ailesini tanımam, etmem. Beni kızımı öldürüp çöpe attılar. Ben bunu devlete sormayacağım da, kime soracağım. Kızım öldürülüp çöpe atınca polis neredeydi? Polise sormayacağım da kime soracağım.”
“İhmal var diyorum...”
Söylediği hiçbir şeyin yalan, iftira olmadığını söyleyen Karabulut, “Söylediğim her şeyin arkasındayım. Ben kızımı kaybetmişim. Hiçbir şey kızımı getirmeyecek ama gerçekler ortaya çıksın, kirli ilişkiler açığa çıksın, suçlular bulunup getirilsin. İhmal var diyorum. Yok mu?” diye konuştu.
Üskül: Çapkın, takibin maraton olduğunu söyledi
TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Zafer Üskül, İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın’dan Münevver Karabulut cinayeti ile ilgili de Çapkın’dan bilgi aldığını belirterek şunları söyledi: “İstanbul Emniyeti, Münevver Karabulut cinayetinde zanlının yakalanması için gereken tüm çalışmaları yapmakta olduğunu söyledi. Adli takibat sürüyor. Dolayısıyla olayın üzerinde bir gizlilik söz konusu fakat edindiğim bilgiye göre eksik herhangi bir şey söz konusu değil. İstanbul emniyeti o günden beri zanlıyı arıyor. Bulamadı ama emniyet müdürümüz bunun bir maraton olduğunu, zanlının yakalanması için hem Türkiye içinde hem yurt dışında soruşturmanın süreceğini belirtti.”
Cerrah’ın avukatları: Artık tolerans bitti
OSMANİYE Valiliğine atanan eski İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah’ın avukatları, Münevver Karabulut’un babası Süreyya Karabulut’un iftira niteliğinde beyanlarda bulunduğunu öne sürerek, beyanlarına devam etmesi halinde suç duyurusunda bulunacaklarını ve manevi tazminat davası açacaklarını açıkladılar. Avukat Cevdet Yavuz ve Ayhan Günay imzasıyla yapılan açıklama şöyle: “Ailenin acısının büyüklüğü nedeniyle maktulün babasının konuyla ilgili vesveseden ve karalamaya yönelik kışkırtmaların tesirinden kaynaklandığı değerlendirilen bir kısım beyanları, bugüne kadar toleransla karşılanmışsa da son dönemdeki iddia ve isnatlar, hiçbir tolerans ve hoşgörü ölçüsüyle karşılanamayacak niteliktedir. Bu nedenle, iftira niteliğindeki beyan ve iddiaları kabul etmediğimizi ve yalanladığımızı, bu yöndeki beyan ve iddialarını tekrarlaması halinde, TCK’nın ilgili maddeleri uyarınca iftira suçu nedeniyle Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulacağını ve manevi tazminat davası da açacağımızı, kamuoyunun bilgisine saygıyla arz ederiz.” (Vatan)