Tüm bunlar kilo alış-verişlerimizi etkileyen unsurlarken bazı noktaları gözden kaçırır olduk!
Ancak şükürler olsun ki metabolizma bir nesne değil, bir süreçtir. Bu nedenle bazı püf noktalarına dikkat ederek metabolizmanızı yönetebilirsiniz.
İşte metabolizmanızı kontrol altına almak için dikkat etmeniz gereken unsurlar:
1. Toksiklerle kilo almanın arasındaki ilişkiyi anlayın.
Eskiye göre vücudumuzdan çok daha fazlasını istiyoruz.
Artık verimsiz topraklı, kirli havalı ve kimyasallarla dolu bir dünyada yaşıyoruz. Her gün plastik kaplardan kimyasal madde dolu yiyecek ve içecekler tüketiyoruz. Ve bir de bunların üzerine bolca stresli bir gün geçiyoruz.
Hem kalori açısından düşük yemekler tüketip, hem koruyucu ve kimyasal madde katkılı besinler yiyoruz. Kendimize, şeker ve yapay tatlandırıcılı yiyeceklerle enerji verip, hormon dolu süt ve süt ürünleri, genetiği ile oynanmış buğday ve mısır tüketiyoruz. Bunların sonucunda da neden bunları sindiremedik diye kara kara düşünüyoruz!
2. Diyet yapmayı bırakın, her seferinde daha fazla kilo alacaksınız!
Geceleri ağır yedikten sonra 1 hafta boyunca aç gezmekten yoruldunuz mu? Doğrudur.
Nitekim seçtiğiniz yiyecekler ve hayat tarzınız size enerji ve güç vermesi gerekirken, bu yöntemlerle kendinizi obeziteye, yorgunluğa ve hastalığa daha çok yaklaştırıyorsunuz. Metabolizmanızı bir kere yavaşlattıktan sonra eskisine çevirmek pek de kolay olmaz. Bu nedenle açlıktan kıvrandığınız rejimlerde vücudunuz bu hızı düşürüyor. Bu da demek oluyor ki diyet yapmayı bıraktıktan sonra vücudunuz kıtlığa tekrar gireceğini düşünerek hızını düşük seviyede tutuyor. Rejim yapmak yerine sağlıklı beslenmeyi hayatınıza adapte edebilirsiniz.
3. Vücudunuzu toksin yapmaması konusunda eğitin.
Aşırı dozda kimyasal, ilaç ya da kirlilikle dolan vücudunuz toksinlerle savaşmak için yağ hücreleri üretiyor. Stres altındayken vücudunuz hormonları uyararak yağ depolarının tutulmasını ve kasların yakılmasını emrediyor. Ve siz besin değeri düşük olan yapay yiyecekler tükettikçe de vücut metabolizmayı yavaşlatıyor. Kısacası yaşadığımız dünya yavaş metabolizma riski oluştururken, stresi kontrol altına alarak buna karşı önleminizi alabilirsiniz.
4. Gıdalarınızla dost olmayı öğrenerek onları bir araç olarak kullanın.
Tüm eski alışkanlıklarınızı yıkmak üzereyiz! Artık suçluluk ve pişmanlık dolu öğünlere son veriyoruz. Bu aslında vücudunuzun gerçekten de ihtiyacı olan bir değişimdir ve sizin "daha iyi" halinizi ortaya çıkaracaktır. Bundan sonra yemekleri bir şifalandırıcı olarak düşünüp sağlığınızı koruyacaksınız. Yeni siz olarak; meyveleri, tahılları, proteini ve sağlıklı yağları sevecek ve vücudunuzun bunlara nasıl tepki verdiğini bileceksiniz. Takip etmeniz gereken şeyler; stresi atmanın, yağları çözmenin ve metabolizmanızı hızlandırmanın yollarını anlayabilmek.
5. Metabolizmanızı bir nesne olarak değil devam eden bir süreç olarak görün.
Metabolizma yaşamı sürdürebilmek için tüm canlıların hücrelerinde görülen kimyasal reaksiyonlardan oluşur. Bunlar yiyeceklerin enerjiye ya da kas, yağ, kan gibi maddelere dönüşümünü sağlar. Her an her saniye metabolizmanız bir şeyleri yakar, depolar ya da oluşturur. Metabolizmanızı bir arabaya benzetebilirsiniz. Yürümeniz, konuşabilmeniz, nefes alıp hatta düşünebilmeniz için bu benzine ihtiyacınız vardır.
6. Metabolizmanızı doğru yemek ve doğru hareketlerle kontrol edin.
Unutmayın ki, metabolizmanız vücudunuzun enerji yaratabilmek için yemeklerden aldığı ve oluşturduğu bir sistemdir. Ve bunun güzel yanı kontrol altına alınabilmesidir, bu nedenle kaliteli besinlerle ve iyi bir egzersiz sistemiyle yönetilebilir.
7. Bu kurala göre yaşamaya önem verin: Vücudunuz sizin yarattığınız çevrenin bir ürünüdür.
Metabolizma size iyi gelebileceği gibi sizi zora da sokabilir. Diyet, düşük besinler, çok fazla stres altında olmak metabolizmanızı yavaşlatabilir. Siz ona nasıl davranırsanız o da size öyle tepki verecektir. Çevrenizde bulunan ortamla midenizde bulunan ortamı dengeleyebilirseniz bu sizin hayat kalitenizi belirleyecektir.
Kaynak: healthyaeon, mindbodygreen