Olay, 2 Ekim akşamı Irmak Mahallesi 38/4 Sokak'ta meydana geldi. Bir oğlu askerde olan 3 çocuk annesi Esra Uçak, iddiaya göre eşinin olmadığı sırada evine gelen Serkan Aydın ile tartışmaya başladı. Uçak, tartışmanın büyümesi üzerine bıçakla Serkan Aydın'ı yaraladı. Evden gelen sesleri duyan komşular, durumu polise bildirdi. İhbar üzerine gelen polis ekipleri Esra Uçak'ı gözaltına alırken, sağlık görevlilerince yapılan kontrolde Serkan Aydın'ın yaşamını yitirdiği belirlendi. Uçak, polisteki işlemlerini ardından çıkarıldığı makemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Serkan Aydın'ın birçok suçtan sabıkasının bulunduğu ve yaklaşık 8 yıldır cezaevinde olduğu, olay tarihinden kısa bir süre önce çıktığı öğrenildi.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı olayla ilgili soruşturma başlatırken, Esra Uçak'ın savcılığa verdiği ifade ortaya çıktı. Geçmişte, Kemalpaşa ile İzmir arasında yol üzerinde manav tezgahları olduğunu ve Serkan Aydın'ın yaklaşık 12 yıl önce ilk kez burada gördüğünü ifade eden Uçak, "Bir hafta sonra Turgutlu'da omzumdaki çanta tanımadığım bir kişi tarafından çalındı. Bir süre sonra Serkan elinde çantayla yanıma geldi, 'Dikkat edin ortalık hırsız kaynıyor' deyip çantamı verdi. Bir gün sonra yine manava gelerek alışveriş yaptı. Telefon numarasının yazdığı bir kağıt bıraktı, yırtıp attım. Numarayı da kaydetmedim. Bir iki gün sonra telefonum çaldı. 'Ben Serkan, bana bir can borcun var. En azından bir çay içelim, niyetim kötü değil' dedi. Aynı gün içinde beni birçok kez aradı ancak açmadım. Ben bu durumu kimseyle paylaşmadım, 12 yıldır peşimdeydi" dedi.
Bu olaylardan birkaç gün sonra Kemalpaşa ilçesinde çocuklarıyla birlikte düğüne gittiğini belirten Uçak, "Düğünde Serkan da vardı. Bana, 'İlk gördüğüm andan beri aklımdan çıkmıyorsun. Sen istesen de istemesen de benim olacaksın' dedi. Ben de, 'Çocuklarım var benden uzak dur' dedim. Beni takip edip evimi öğrenmiş. Bir gün sonra geldi. Kağıda yazdığı numarasını uzatıp onu aramamı söyledi ve gitti. Kağıttaki numarayı kadın ismiyle kaydedip aradım. 'Ben evliyim, ne istiyorsun benden?' dedim. Bir gece eşim yoktu pencereyi tıklattı ve 'Kapıyı açmazsan bütün mahalleye rezil ederim' dedi. Ben de mecbur dışarı çıktım. Yine aynı şeyleri tekrarladı, gitmesini söylediğimde onunla buluşursam gideceğini söylediği için kabul ettim. Buluştuk aynı şeyleri tekrarlayıp durdu" ifadelerini kullandı.
Bu gelişmelerden sonra adresini değiştirdiğini söyleyen Uçak, "Ancak yeni evimin adresini de buldu. Hatta ben evdeyken telefonu açmadım diye gelip beni darp etti. Bir süre sonra beni arayarak, 'Beni cezaevine götürüyorlar, beni aramazsan seni mahvederim' dedi. Daha sonra annesi beni aradı. 'Çok ısrar etti, senin ismini ziyaretçi listesine yazdırdık' dedi. İstemeden, korktuğum için 2 kez ziyaretine gittim. Son gittiğimde bir daha gelemeyeceğimi söyledim, yine tehdit etti. Olay tarihinden 2 ay önce Serkan cezaevinden aradı. Tehdit edildiğim için kimseyle hiçbir şey paylaşamadım. Olay günü Serkan'ın akrabası olduğunu söyleyen birinden telefonuma 'Gaziemir'e geliyorum' mesajı geldi. Gelmeyeceğini düşünerek umursamadım. Saat 14.00 sıralarında kapı çaldı. Kadın sesine benzer bir ses 'Üst komşu' dedi. Ben de açtım. Karşımda Serkan'ı görünce kapıyı kapatmak istedim, hamle yaparak zorla içeri girdi. Ben, 'Yeter artık çık hayatımdan' diye bağırınca ağzımı kapattı. Çocuk odasına kaçtım, camı açıp yardım isteyecektim, başaramadım. Camdan mutfak balkonuna geçip aşağıya atlamak istedim, saçımdan tutup geriye doğru çekti" dedi.
Bağırdığını ancak sesini kimsenin duymadığını ifade eden Uçak, "Mutfağa doğru yöneldim, Serkan benden önce hamle yaparak çekmeceden meyve bıçağı aldı. 'Ya bugün her şey bitecek ya da öleceksin' dedi. Bıçağı bana savurdu, sağ kolumdan yaralandım. Boğuşma devam etti, nasıl oldu bilmiyorum ama bıçağı elinden alıp ona savurdum. Serkan üzerime gelmeye devam etti, ben de bıçağı sallamaya devam ettim. Kendimi kaybettiğim için kaç defa bıçağı savurduğumu hatırlamıyorum. Bir süre sonra kanlar içinde yere düştü. Sonra elime ne geçirdiysem kanayan yere tampon yapıp polisi ve sağlıkçıları aradım" ifadelerini kullandı.
Esra Uçak'ın eşi Kamuran Uçak ise söz konusu olaylardan haberinin olmadığını, eşinin kendisine ya da çocuklarına bir zarar gelmesin diye anlatmadığını söyledi. Eşinin kendisine 'Benim alnım açık, ben ne yaptıysam namusumu korumak için yaptım' dediğini dile getirip, "15 yıl içinde sürekli olarak eşimi kendisiyle birlikte olması için tehdit etmiş. Bir süre sonra bu kişi cezaevine giriyor, yaklaşık 8 yıl cezaevinde kalıyor. Sonra eşim rahatlamış, artık kendisine zarar veremeyeceğini düşünmüş, biraz o yüzden de anlatmamış. Yıllarca cezaevinde kaldıktan sonra çıkmış" dedi. Serkan Aydın'ın evin açık adresini bilmediğini sadece Gaziemir ilçesinde ikamet ettiklerini bildiğini söyleyen Kamuran Uçak, "Mahallede oynayan çocuklara bizim akrabamız olduğunu söyleyerek evin adresini öğrenmiş" dedi. Uçak ailesinin avukatı Sedar Bektaş ise olayın esası ile ilgili birtakım aydınlatıcı kamera görüntülerinin olduğunu ifade ederek, Aydın'ın adresi bilmediğini çocuklara sorarak öğrendiğini belirtti.
Öte yandan, Serkan Aydın'ın Esra Uçak'ın oturduğu evin nerede olduğunu mahallede top oynayan çocuklara sormasının ardından, çocuklardan birinin Aydın'ı eve götürdüğü anlar bir iş yerinin güvenlik kamerasına yansıdı.
DHA