HABER

Evinizden yapraklı bitkileri eksik etmeyin

Yakın zamanlara kadar evlerde bulunan çeşitli çiçek ve bitkilerin insan sağlığı için, özellikle de kalp hastaları ve astımlılar için çok zararlı olduğu sanılırdı. Oysa son senelerde yapılan araştırmalar bu görüşü temelinden sarsacak sonuçlar veriyor. Evlerde yetiştirilen bu dekoratif bitkilerin ev havasını kirleten ve birçok hastalığa zemin hazırlayan formaldehit, benzen ve trikloretilen gibi zararlı gazları emdikleri ve havayı gelişmiş hava temizleyici aletler kadar temizleyebildikleri ortaya çıkıyor.

Bu araştırmalar çeşitli bitkilerin kapalı pleksiglas odalara yerleştirilmesi ve oda içine farklı kimyasal maddelerin verilmesiyle yapıldı. Belirli bir süre sonra oda havasındaki gazların düzeyleri ölçülerek hangi bitkilerin hangi gazı daha iyi temizledikleri saptandı. Bu toksik gazların, esas olarak yapraklardaki çok küçük delikler tarafından emilerek ortadan kaldırıldıkları, fakat bitkilerin köklerinin ve topraklarındaki bakterilerin de temizliğe katkıda bulunabilecekleri anlaşıldı. Araştırmalarda gaz emiliminin bitkinin yaprak sayısı ile ilgili olduğu ve emilimin geceye göre gündüzleri daha çok olduğu da ortaya çıktı.
Formaldehiti en iyi emen bitkiler olarak devetabanı, kurdela ve alacalı patos belirlendi. Cerbera ve krizantem gibi çiçek açan bitkiler ise benzeni uzaklaştırmada ilk sırayı aldılar. Dresana ve spati de temizleyici özellikleri dikkat çeken diğer bitkilerdi. Uzmanlar, binaların havasının temizlenmesinde, özellikle de büyük binaları ilgilendiren Hasta Bina Sendromu'nun önlenmesinde teknoloji yanında bitkilerden de yararlanılması gerektiğinin üzerinde önemle duruyorlar.

EV HAVASINI TEMİZLEYEN BİTKİLER

Anglaonema
Cerbera
Devetabanı
Dresana
Kentiya
Kurdela
Krizantem
Marginata
Massangena
Orman sarmaşığı
Paşa kılıcı
Sarı alacalı patos
Spati
Yukka

Bu bitkiler tarafından emilerek uzaklaştırılan zararlı gazlar ve neden oldukları hastalıklar ise şunlar:

Formaldehit: Her ev ortamının havasında bulunabilecek
bir gazdır. Sigara dumanından, borusuz katalitik ve gazyağı yakan sobalara, boyalardan kaplama ürünlerine, tutkal, yapıştırıcı ve boya soyuculara kadar sayısız malzemede formaldehit tek başına ya da diğer kimyasal maddelerle birlikte bulunur. Hatta uzun süreli ütü kalitesi sağlamak için bazı giysi ve kumaşlarda bile formaldehit eklenmektedir. Formaldehit, göz, burun ve boğazı tahriş eden bir maddedir. Astım krizlerine neden olabildiği gibi, uzun süre soluyanlarda gırtlak kanseri riskini artırmaktadır.

Trikloretilen: Bu madde başta, matbaa mürekebi, kuru temizleme işlemleri, çeşitli boya, lake, vernik ve yapıştırıcılar olmak üzere endüstride yaygın olarak kullanılmaktadır. Farelerde yapılan deneyler bu maddenin kanserojen olduğunu ortaya çıkarmıştır.

Benzen: Çok sık kullanılan bir solventtir. Gazyağı, mürekkep, deterjan, boya, plastik ve kauçukta bulunur. Benzen, deri ve gözleri tahriş eden bir maddedir. Bazı testlerde kromozom bozuklukları ve kanser yapıcı (lösemi) etkisi olabileceği de gösterilmiştir. Ani olarak yüksek miktarda benzen soluyan insanlarda bilinç kaybına, felçlere ve karaciğer ve böbrek hasarına kadar giden değişiklikler meydana geldiği gibi, benzenin uzun süre çok düşük düzeylerde bile olsa solunması baş ağrısı, iştahsızlık, baş dönmesi, sinirlilik ve psikolojik bozukluklara ve hatta kansızlığa bile neden olabilmektedir.

Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi
Göğüs Hastalıkları Bölümü Öğretim Üyesi
ahmetrasimk@mynet.com

En Çok Aranan Haberler