"Evlat Nöbeti Çalıştayı" düzenleme kurulu üyeleri Diyarbakır'da basın mensuplarıyla bir araya geldi

DİYARBAKIR (AA) - Medya Platformu ve MİSMED Sosyal Medya Derneğince düzenlenen "Evlat Nöbeti Çalıştayı"nın düzenleme kurulu üyeleri, Diyarbakır'da basın mensuplarıyla izlenimlerini paylaştı.

İstanbul'da 17 Ağustos'ta, dağa kaçırılan çocukları için HDP il binası önünde 1098 gündür oturma eylemi yapan Diyarbakır annelerinin "dirayetli duruşu"nun ele alındığı çalıştayın sonuç bildirgesi 18 Ağustos'ta Diyarbakır'ın merkez Sur ilçesindeki Kurşunlu Camisi önünde okundu.

Evlat nöbetinde 4. yıla giren aileleri dün ziyaret ederek, onlarla görüşen "Evlat Nöbeti Çalıştayı" düzenleme kurulu üyeleri bugün de tarihi Hasan Paşa Hanı'nda basın mensuplarıyla bir araya geldi.

- "Diyarbakır annelerinin duruşu teröre galip gelen bir duruş"

MİSMED Sosyal Medya Derneği Başkanı Ferdi Dinç, gerçekleştirilen çalıştayın çok önemli sonuçlar ortaya koyduğunu belirterek, "Diyarbakır anneleri hareketi"ni bilimsel bir sahaya taşıdıklarını ve bilimsel veriler çıkarttıklarını söyledi.

"Diyarbakır annelerinin duruşu teröre galip gelen bir duruş." diyen Dinç, bu duruşun da dünyada emsalinin olmadığını ifade etti.

- "Bir sonraki süreçte uluslararası bir kongreyle aileleri ele alıp, analiz edeceğiz"

Çalıştay koordinatörü Doç. Dr. Adem Palabıyık, Diyarbakır annelerinin oturma eylemine ve çalıştaya değinerek, üzerinde durdukları en önemli maddelerden birinin bu protestonun diğer illere de yansıması olduğunu belirtti.

Palabıyık, "Bir anneyi düşünün, evladına çok bağlı ve evladı için inanılmaz merhamet sahibi. Evladı elinden alındığı zaman bütün dünyayı yakabiliyor. Biz anneyi siyaset ve kimlik üstü bir varlık olarak kabul ettik." dedi.

Medya yönünden de bir değerlendirmede bulunduklarına işaret eden Palabıyık, medyada yeteri kadar Diyarbakır annelerine ve nöbet tutan ailelere yer verilmediğine dair bir sonuç elde ettiklerini dile getirdi.

Palabıyık, şunları söyledi:

"Özellikle Cumhurbaşkanımızın ve İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu'nun ailelere verdiği destekten ve annelerimizin toplumun nezdinde yer bulmasından güç aldık. Diyarbakır anneleri ile evlat nöbetinin yıl dönümünde bir araya gelerek, çalıştayın sonuçlarını onlarla da konuştuk. Mesele uluslararası boyutta ele alınmalı. İnşallah bir sonraki süreçte uluslararası bir kongre, bir sempozyumla evlat nöbetindeki aileleri ele alıp, analiz edeceğiz."

- "Başkasının acısının farkında olan bir Diyarbakır var"

AK Parti MKYK üyesi Orhan Miroğlu da annelerin sesini duyurmak, anneleri bilimsel çalışmaların, sanatın ve edebiyatın konusu haline getirmek amacıyla bir araya geldiklerini belirtti.

Diyarbakır'ın ve bölgedeki annelerin acılı bir dönem yaşadığını, artık bunun Diyarbakır anneleriyle kırıldığını dile getiren Miroğlu, "Bundan sonra empati kurarak yola devam edersek, bizi 40 yıldır meşgul eden, çok acılara yol açmış bu derin hafızayı da geride bırakıp, Türkiye'nin geleceğinin bir parçası olarak, kararlı, azimli bir halk olarak tarih sahnesinde oynamamız gereken rolü oynamaya başlayacağız." ifadelerini kullandı.

Geçen 3 yıl içerisinde Diyarbakır annelerinin oturma eyleminin sivil toplum kuruluşlarının, aydınların ve çeşitli siyasi partilerin yoğun ilgi gösterdiği bir eylem olduğunu anlatan Miroğlu, 25 yıl öncesi ile kıyasladığında Diyarbakır'ın şimdi başka bir kent haline geldiğini söyledi.

Miroğlu, "Başkasının acısının farkında olan bir Diyarbakır var. Asıl mesele bu, başkasının yaşadığı acıyı fark edebilmek. Diyarbakır'ın bundan sonraki siyasi, sosyal, kültürel hayatında tarih içerisindeki yolculuğuna selametle devam edebilmesi için Diyarbakır'ın hikayelerini çok dinlememiz, paylaşmamız ve kendi hikayelerimizi de aynı şekilde aktarmamız gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.

Medya Platformu Başkanı Ahmet Durkaya ise Diyarbakır annelerinin evlatları için gösterdiği mücadeleye destek olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu başta olmak üzere herkese teşekkür etti.

Sivil toplum kuruluşları olarak tamamen gönüllülük esasıyla hareket ettiklerini anlatan Durkaya, "Her sivil toplum kuruluşunun bir yarası, bir derdi olmalı. Ülkenin kanayan yarası, bir eksiği olduğunda canla başla mücadele edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Çalıştaylarla, basın bildirileriyle, elimizden geldiğince bunu yapmaya çalışıyoruz." diye konuştu.

Çalıştayın düzenleme kurulu üyeleri daha sonra kentteki sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya geldi.