KADIN

Evlenecek erkek bulmak neden bu kadar zor? Aşkın en büyük tuzağına düşmeden önce bunu okuyun!

Evlilik, tarih boyunca toplumların bel kemiği olmuşken günümüzde genç kadınların birçoğu, “evlenecek adam” bulmanın adeta bir hazine avına dönüşmesi karşısında şaşkın! “Evlilik mi? O da neymiş?” diyebileceğimiz bir dönemdeyiz.

 Evlenecek erkek bulmak neden bu kadar zor? Aşkın en büyük tuzağına düşmeden önce bunu okuyun!

SEDEF KARATAY Peki, evlenilecek erkek bulmak neden bu kadar zorlaştı? İşte bu soruya cevap ararken, gelin biraz eğlenip biraz da düşündürecek bir yolculuğa çıkalım.

1. ERKEKLERİN “HAYATIMI YAŞAMALIYIM” KRİZİ

Son yıllarda erkekler, evlenme fikrini kafalarından atıp kendi başlarına bir dünya kurmaya başladılar.
En basitinden, “Evlenmek mi? Tatilde nerelere gitsem, başka hangi kıza yazsam onu düşünüyordum” şeklinde bir bakış açısıyla karşılaşıyoruz.

Evet, erkekler daha geç olgunlaşıyor, kariyerlerine odaklanıyor ve hayatı keşfetmeye devam ediyorlar.

Kimi kumar batağına düşüyor, kimisi “Seçenek çok abi” diyor. Bu arada evlilik fikri akıllarına bile gelmiyor.

Neredeyse her kadının DM istek kutusu saçmalıklarla dolu olduğu yetmezmiş gibi, erkeklerin tek savunması şu: “Asıl biz evlenecek kadın bulamadık…”

Neredeyse her kadın evliliği hayal ederek büyür. Yeter ki hayalleri elinden alınmasın!

2. SOSYAL MEDYA TUZAĞI: “GERÇEK AŞK MI, YOKSA YALNIZCA BİR LİKE MI?”

Birçok kadın ve erkeğin sosyal medya dünyasında partner arayışına girdiğini biliyoruz.
“Instagram’dan tanışıp ciddi bir ilişki kurabilirim” diye düşünmek belki bir zamanlar eğlenceliydi, ama şimdi durum biraz daha karmaşık.

Çekici profiller, hayatı 7/24 paylaşarak gerçeklikten uzaklaşan bir dünya yaratırken, ilişkiler de bu paralelde yüzeysel bir hâl alıyor.

sosyal medya

“Bir like, bir DM, hemen tanış, bir selfie çek, sonra muhabbet biter” diyerek gerçek duygusal bağlar kurmak kolay olmuyor.

Kendilerini farklı şekilde tanıtanları da unutmamak lazım. Fiziksel özellikleri, maddi durumları, aile ilişkileri hatta medeni durumları bile farklı olabiliyor.

Kızlar, sizler de efektleri lütfen abartmayın. En iyi versiyonunuzu filtrelerde aramayın!

3. KADINLAR ARTIK DAHA SEÇİCİ: “YA ADAM OLACAK, YA ADAM OLACAK!”

Eskiden kadınlar, “Aman olsun da ne olursa olsun, ne kadar kötü olabilir?” diye düşünürken artık daha seçici ve bilinçli hâle geldiler.

Eğitimin yükselmesi, kadınların daha özgür ve bağımsız bir yaşam sürmesi, evlenilecek erkeklerde “doğru adamı” bulma konusunda daha net olmalarını sağlıyor.

Şimdi, “Beni tamamlayacak biriyle evlenmek istiyorum” diyen kadınların sayısı arttı. Kadınlar sadece “İyi bir işim var, tatildeyim, araba aldım” hikâyeleriyle değil, içsel bir uyum arayışıyla ilerliyor. İyi bir iş hayatı, sağlıklı ilişkiler ve ruhsal denge; işte asıl aradıkları bunlar!

Bu yılın popüler kavramı “kalabalık yalnızlık” hepimizi simgeliyor.

Sosyal medya ve internetteki kaynaklara erişim çoğaldıkça her şey daha da değersizleşti. İnsanların tahammül seviyesi videolarda bile üç saniye ile sınırlı.

Eskiden en yakın okul arkadaşına, komşu kızına âşık olup ertesi gün yüzük takan nesil, şimdilerde ekrandan kaydırıp daha fazlasına bakıyor.

4. “İŞİM, KARİYERİM, HOBİLERİM… EVLİLİK NEREDE?”

Kadınlar evlenmeyi ertelerken erkekler de bir türlü bu konuda harekete geçmiyor. Bu da evlilik için gereken zamanı giderek daha da uzatıyor.

Şu an 30 yaşında olan bir kadının, “Gelecekte evlenecek bir adam bulabilir miyim?” diye düşünmesi pek de yersiz değil. Zira, bu yaşa kadar hayatını, kariyerini, hobilerini, seyahatlerini tek başına yaşamış bir erkek, birdenbire “Aman evleneyim” diyebilecek kadar cesur olmayabiliyor.

Evlilik için “doğru zamanı” beklerken kadınlar bu süreçte hem düşünsel hem de duygusal olarak daha fazla güçleniyor ve kriterleri artıyor.

4

5. EVLİLİĞE ALTERNATİF YAŞAMLAR: “EVET, AŞK VAR AMA EVLENMEK Mİ?”

Daha önce evlenmek bir hedefken, bugün pek çok kişi “Evlenmeden de mutlu olabilir miyim?” diye soruyor.
Evlenmek yerine birlikte yaşamak, seyahat etmek veya sadece romantik bir ilişki sürdürmek oldukça cazip hâle gelmiş durumda. Bu da evlenme olasılıklarını zorlaştırıyor.

Herkesin hayatında kendi tanımlarına uygun “aşk” arayışı olduğu için evlilik hep ikinci plana atılabiliyor.

6. AİLELER VE SOSYAL BEKLENTİLER: “SEN NE ZAMAN EVLENİYORSUN?”

Toplumun genel bakış açısı ve ailelerin “Evlen, torun sevelim” baskıları da bu süreci zorlaştıran faktörlerden biri.

Herkesin hayatını kendine göre yaşamak istemesi bir yana, bir de anne babaların “Senin yaşın geçti, bak kızcağız ne güzel nişanlandı, evlendi…” gibi cümleleriyle motivasyon kaybı yaşanabiliyor.Bu baskılar, kadınları evlilikten daha da uzaklaştırabiliyor.

7. ERKEKLERİN “AMAN ÖZGÜRLÜĞÜM GİDİYOR” ÇIRPINMASI

Birçok erkek, evliliği “sınırlayıcı” bir şey olarak görüp, “Özgürlüğüm kısıtlanacak” diye düşünüyor. Oysa evlilik, ne özgürlükleri kısıtlayan ne de hayalleri öldüren bir şey!

Fakat bu yanlış algı, doğru partneri bulmada erkeklerin kafasında büyük engeller yaratabiliyor.Kadınlar, evlenme konusunda daha açık fikirliyken erkekler bazen hâlâ eski kafada kalabiliyor. Ruh eşi, hayat arkadaşı demek yerine “Seçenek çok” diyerek uygulamalarda ekran kaydırıyorlar.

Hedef ve hayallerini de kaydırıyorlar, sonra tükenmişlik ve mutsuzluk döngüsünde yuvarlanıyorlar.

EVLENECEK ERKEK BULMAK BİR SANAT ESERİNE DÖNÜŞÜYOR!

Evlenecek erkek bulmak artık, her kadının kendi hayat hikâyesine göre şekillenen bir yolculuk.

Bu, bir hazine avı; ama bazen biraz daha fazla sabır, biraz daha fazla keşif gerektiriyor.

Yani, doğru insanı bulmak kolay değil ama imkânsız da değil. Kadınlar kendi yollarını bulmaya devam ederken erkeklerin de aynı yolu geçmesi gerekebilir.

Kim bilir, belki bir gün, “Evleneceğim adamı, tam aradığım kişiyi buldum!” diyebileceğimiz bir döneme adım atarız!

Sonuçta evlilik bir hedef değil, iki insanın uyum içinde bir araya gelip mutlu olabileceği bir yolculuk.

Ya da siz hedef olarak görün, sonra yine tükenmişlik sendromuna sürüklenmeyin.

son

Son olarak, birbirinizi bir gün bulursanız lütfen kısıtlamayın, dinlemeye ve anlamaya açık olun.

Unutmayın ki önceden bir hayatı ve hayalleri vardı. Bunları ortak noktada buluşturabilecekseniz evlenme kararı alın.

Hayat zaten zor, evin içinde çiçek bahçesi açtırmayacaksanız boşverin, aramayın doğru kişiyi. Önce kendinize iyi davranın.

Yorumlarda görüşlerinizi bekliyorum!

YORUMLARI GÖR ( 4 )

En Çok Aranan Haberler