İlk soru çok basit; kültürümüzde damat tarafına o kadar çok şey yüklenmiş durumda ki, kız almak deyişine cinsiyet eşitliği cephesinden yaklaşıp eleştirmeye çalışsak da eleştiremiyoruz... Kına gecesi hazırlığında gelinin kına elbisesi ve aksesuarları, düğün hazırlığının tamamı (örneğin düğün salonu kirası, eğlence masrafları, davetiye basımı, vesaire), gelin arabası ve süslemesi, düğün fotoğrafı masrafları, tüm bahşişler, ve pek tabii gelinlik şeklinde uzuyor gidiyor bu liste.
İşin özeti; adetlerimize uygun olarak evlenmeye kalkarsak epey bir masraf çıkıyor. Bir kısmımız ''Olacak o kadar'' diyebilir, gelin tarafına daha az masraf binmesinden hoşnut olabilir elbette. Ama bir kısmımız ''Nerede kaldı kadın - erkek eşitliği, ikisi de aynı yüzükten takmıyor mu yahu?'' şeklinde serzenişlerde de bulunabilir.
Aslına bakarsanız;
Evlilik yüzüklerinin kaynağını incelediğimizde karşılaştığımız gerçekler, oldukça çarpıcı ve ne yazık ki hiç de romantik değil. Üstelik sadece bizim kültürümüzde değil, tüm dünyada kadınların nasıl da ikinci sınıf vatandaşlıktan buralara geldiğini anlatan bir hikayesi var bu bağlılık sembollerinin.
Tarihçilerin evlilik yüzüğünün ilk izlerine rastladıkları dönem Milattan Önce 3000'li yıllar, Antik Mısır. Antik Mısır'da erkekler kadınların sol ellerinin yüzük parmaklarına takarlarmış alyansı, bu alyans, erkeğin eşinin ev işlerindeki kabiliyetine sevgisini gösterirmiş. Sol elin dördüncü parmağından (yüzük parmağı) kalbe uzanan direkt bir damar olduğuna inanırmış Mısırlılar...
Ancak Antik Roma döneminde iş gerçekten de kız almaya, kelimenin tam anlamıyla satın almaya dönüşmüş. Damat alyansı gelinin babasına verirmiş, bu hareket gelini satın aldığı anlamına gelirmiş.
Evlilik yüzüklerinin üzerine Milattan Önce 2. yüzyılda yapışan bu kara leke, Orta Çağ Avrupa'sında yerini yalnızca gelinlere verilen bir adete bırakmış. Rönesans döneminde damadın geline arkadaşlık, sadakat, inanç ve aşkı simgeleyen bir yüzük takması standart haline gelmiş.
Hattâ daha çok yabancıdizifullhd720izle1.net tarzı sitelerde rast geldiğimiz alyansın damadın annesinden geline geçmesi geleneğinin başlangıcı da benzer dönemlere denk geliyor.
İşte tüm bu güzelliklerin simgesi, göstergesi olarak kabul edilen yüzükleri erkeklerin de takması 20. yüzyılın ikinci çeyreğini bulmuş. Bir başka deyişle; kadınlar binlerce yıldır evli olduklarını yüzük parmaklarında sergilerken, erkekler 1940'lara kadar sosyal ortamlarda evli olduklarını çaktırmadan fink atmışlar...
1939, bu algı değişiminde önemli bir tarih. Çünkü erkekler evlilik yüzüklerini bu tarihte takmaya başlamışlar, üstelik kendi istekleriyle! 2. Dünya Savaşı esnasında yabancı ülkelerde savaşan askerler arasında yayılan bu gelenek, memlekette onları bekleyen eşlerini hatırlatan, onları yatıştıran bir sembol haline gelmiş.
1960'larda İngiltere'den dünyaya yayılan erkeklerde aksesuar modası sayesinde evlilik yüzüklerinin çekmecelerden erkeklerin parmaklarına yolculuğu da tamamlanmış...
Bu modayla birlikte zincir, kolye, bilezik, bileklik gibi aksesuarlar ve mücevherler takmaya başlamış erkekler, evlilik yüzükleri de bu aksesuarlar arasında yerini almış.
Ve ilginçtir ki bu gelenek fazlasıyla yakın bir geçmişe dayanıyor...
Kaynaklar: Ancient-origins.net, BBC.com & Gaiadergi.com