Şen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'nin bulunduğu bölgede küresel ısınmanın etkilerinin her yıl giderek arttığını, buna bağlı olarak da üst üste sıcaklık rekorları ve aşırı yağışlar meydana geldiğini söyledi.
Türkiye'nin artık meteorolojik olarak daha önce görülmeyen bazı şeylere hazırlıklı olması gerektiğini vurgulayan Şen, iki senedir tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de normallerin üzerinde sıcaklıklar görüldüğünü anımsattı.
"SICAKLIK REKORLARI KIRILMAYA DEVAM EDECEK"
Prof. Dr. Şen, Türkiye'de son dönemde sıcaklık rekorlarının çok sık görüldüğünü hatırlatarak, "Söz konusu sürede temmuz, haziran, ağustos ve eylül aylarında sıcaklıklar normal değerlere yaklaşmadı bile. Sıcaklıklar bu tarihlerde sürekli normal değerlerin üzerinde gerçekleşti. Mesela bu eylülün 17'sinde 39 derece sıcaklık vardı. Bu sıcaklıklar artık yavaş yavaş yerleşiyor. Sıcak olunca sağanakların, doluların oranı da artıyor." diye konuştu.
Bu durumun geçici yaşanmadığını aktaran Şen, "Yani bu sıcak hava iklimi öyle bir, iki seneliğine yaşandı sanmasın kimse. Bundan sonra da sıcaklık rekorları kırılmaya devam edilecek önümüzdeki yıllarda. Artık böyle. Yüzyılda bir görülen sıcaklık rekorları son yıllarda peşpeşe gelmeye başladı. İşte 2005, 2010, 2016 ve arkasından bu yıl. 80 yılda kırılmayan sıcaklık rekorları arka arkaya kırılmaya başlandı. Bu ne demek? Bu durum, artık küresel ısınmanın etkilerinin Türkiye'de iyice yerleştiğini gösterir." şeklinde konuştu.
"EYLÜL ARTIK BİR YAZ AYI"
_İTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Orhan Şen, eskiden beri alışık olunan mevsimlerin de bir anlamı kalmadığını belirterek, şöyle devam etti:
_
"Çünkü görüyorsunuz eylül ayı artık yaz mevsimine dahil oldu. Bundan sonra ekimin bir bölümü ve kasımda görülürse sonbahar görülecek. Bu durum ilkbahar için de geçerli olacak. Artık bahar ayları 1,5 aya inecek. Mevsimlerin geçiş dönemleri olan baharlar artık daralıyor. Yıl boyu sıcak ve serin dönem yaşanacak. Bunun arasında geçişler çok yumuşak ve çabuk olacak. O açıdan ilkbahar ve sonbahar ayları 3 değil 1,5 ve daha sonra da bir aya düşecek. Belki de daha sonra ortadan da kalkacak. Onun yanında soğuk bir kış ve sıcak bir yaz olacak. Bu biraz da Akdeniz iklimine benziyor. Türkiye giderek önce yarı kurak sonra da kurak bir iklime gidiyor. Yağışın çok yağdığına bakmayın. Yarı kurak iklimlerde yağışlar böyle şiddetli yağar."
Ekvator bölgesinde Türkiye'deki gibi 4 mevsim yaşanmadığını dile getiren Şen, "4 mevsim bizim bulunduğumuz enlemlerde görülüyor. Ancak, nasıl o bölgelerde böyle mevsim dağılımı yoksa, bizde de öyle olacak. Şimdi yaşadığımız üçer aylık ilkbahar, sonbahar, kış yaz mevsim dağılımı artık daha kuzey enlemlerde görülmeye başlanacak. Ülkemiz iklim değişikliği yaşıyor. Bu değişiklik daha kurak bir iklime doğru gidiyor. Yani artık eskisi gibi 4 mevsim değil, biri sıcak diğeri serin iki dönemin yaşanacağı bir iklime doğru gidiyoruz." ifadelerini kullandı.