Ankara’nın Polatlı ilçesinde 22 Haziran 2018’de 8 yaşındaki Eylül Yağlıkara’nın cinsel saldırıya uğrayıp öldürülmesine ilişkin 2 sanık hakkında açılan davada mahkemenin kararını açıklaması bekleniyordu. Sanık Uğur Koçyiğit’in avukatının korona virüs nedeniyle karantinada bulunduğunu bildirmesi üzerine karar çıkmadı. Mahkeme, duruşmayı 6 Kasım’a erteledi.
Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesince görülen davaya tutuksuz sanık Huriye Koçyiğit, taraf avukatları ve Eylül Yağlıkara’nın annesi Şerife, babası Halil İbrahim Yağlıkara katıldı. Yağlıkara’ya cinsel saldırıda bulunduğu ve ardından öldürdüğü belirtilen tutuklu sanık Uğur Koçyiğit ile tutuklu bulunduğu cezaevinden SEGBİS ile bağlantı kuruldu. Davanın bugünkü celsesinde sanıklar hakkındaki kararın açıklanması bekleniyordu. Ancak sanık Uğur Koçyiğit’in avukatı, korona virüs nedeniyle karantinada bulunduğundan duruşmaya katılamadı. Mahkeme, sanık avukatının duruşmada hazır bulunmaması nedeniyle kararını açıklamazken, tarafların esas hakkındaki mütalaaya karşı beyanları alındı.
Yağlıkara ailesinin avukatı Hikmet Tepe, savcılık makamının hem iddianamede hem de esas hakkındaki mütalaasında sanık Uğur Koçyiğit için istediği cezalara katıldıklarını, sanığın en ağır şekilde cezalandırılmasını istediklerini söyledi. Tutuksuz sanık Huriye Koçyiğit’in esas hakkındaki mütalaada "teşvik eden" sıfatında cezalandırılması gerektiğinin talep edildiğini anımsatan avukat Tepe, "Sanık Huriye’nin olaydaki suç vasfının teşvik değil, doğrudan azmettirme olduğu düşüncesindeyiz. Zira nitelikli cinsel istismar eyleminden sonra sanık Uğur tarafından maktule Eylül serbest bırakılmış. Sanık Huriye, olayı öğrendikten sonra hem kendilerine kötülük yapılacağı hem de ağır ceza alacaklarını söyleyerek sanık Uğur’a suç delillerini ortadan kaldırma altında canavarca öldürme fikrini oluşturmuştur. Yani burada suç işleme konusunda azmettirmenin unsurları bulunmakta. Çünkü sanık Uğur’da başlangıçta öldürme düşüncesi olsaydı serbest bırakmazdı. Biz sanık Huriye’nin en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyoruz" diye konuştu.
"Benim kızım geri dönmeyecek ama başka Eylül’ler yaşayacak"
Baba Halil İbrahim Yağlıkara, "Her iki sanığın da en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyorum. Benim kızım geri dönmeyecek ama başka Eylüller yaşayacak. Bunlar ibreti alem için cezalandırılsınlar" dedi.
"Bir anne olarak içim yanıyor"
Anne Şerife Yağlıkara ise, "Bir anne olarak içim yanıyor. Evladım gelmeyecek ama bunların en ağır şekilde cezalandırılmalarını istiyorum. Başka anneler yanmasın. Bunlar, beni can evimden vurdu. Bende unutulmayacak bir acı bıraktılar. Bunları gördükçe her gün ölüyorum. Psikolojik tedavi görüyorum, haplarla ayakta duruyorum" ifadelerini kullandı.
Sanık Huriye Koçyiğit, cinayete teşvik ettiği iddiasına ilişkin, "Ben öyle bir şey söylemedim. Ben cani değilim. Eylül ve babasını ben büyüttüm, nasıl öldüreyim? Öldürecek bir sebebim yok. Bana iftira atıyorlar. Suçlamayı kabul etmiyorum" savunmasını yaptı.
Sanık Uğur Koçyiğit ise iddianamede ifadesine yer verilen tanıkların beyanlarında çelişkiler olduğunu öne sürerek, bu çelişkilerin giderilmesini talep etti. Koçyiğit’in savunmasının ardından ara kararını açıklayan mahkeme, sanık avukatının esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmasını hazırlaması için duruşmayı 6 Kasım’a erteledi. Mahkeme, sanık Uğur Koçyiğit’in tutukluluk halinin devamına karar verdi.