Çocuk edebiyatı ürünlerinden olan ve toplumun en genç üyelerinin hayal dünyasına seslenen fabllar, ders vermek amacı taşır. Kaynağı çok eski dönemlere dayanan fablların karakterini hayvanlar oluşturur. Fabl edebiyatımızda, özellikle çocukların hem toplumsal değerlerine hâkim olması hem de okuma alışkanlığı kazanması yönünden önemli bir yere sahiptir.
Fabl, kökeni Latince’ye dayanan ve hikâye anlamına gelen “fabula” isminden gelmektedir. Genellikle hayvanlar aracılığıyla somut bir ders vermek amacı taşıyan fabllar çocuk edebiyatı ürünlerinden biridir. Kişisel ve toplumsal gelişmede önemli bir yere sahip olan fabllar, hayvanlar aracılığıyla insanların hatalarına ışık tutan edebi eserlerdir.
Tarihi çok eski dönemlere dayanan fabl hikayeleri genellikle hayatla ilgili dersler vermek amacıyla kaleme alınarak toplumsal değerler taşıyan eserlerdir. Türk edebiyatında ilk fabl örneği divan edebiyatı şairi Şeyhî tarafından kaleme alınan “Harnâme” adlı eserdir. 126 beyitten oluşan mesnevi tarzında kaleme alınan bu eser toplumun bazı olumsuz yönlerini sembolik bir dille yermek amacıyla yazılmıştır. Türk edebiyatının ilk fabl örneği olarak kabul edilen Harnâme’de bir eşek üzerinden topluma ışık tutan değerler taşır. Bu sebeple Harnâme, fablların önemli bir özelliğini taşıdığından dolayı edebiyatımızın ilk fabl örneğidir. Peki, fablların diğer özellikleri nelerdir?
Bir çocuk edebiyatı ürünü olan fabllar çocukların eğitilmesi ve eğlendirilmesi için verilen ve içerisinde toplumsal bazı değerleri de gelecek nesillere aktaran bir çocuk edebiyatı ürünüdür. Fabl Türk Dil Kurumuna göre “Kahramanları çoklukla hayvanlardan seçilen, sonunda ders verme amacı güden, genellikle manzum hikâye, öykünce.” anlamına gelmektedir. Fransızca kökenli bir kelime olan ve Türkçenin söz varlığına yerleşen fabl sözcüğü TDK’ye göre doğru yazımı “fabl” şeklindedir.
Fabllar insana ait özelliklerin insan dışı bir varlığa yüklenerek bir olay çevresinde anlatılan bir çeşit öykü türüdür. Çocuk edebiyatının bir ürünü olan fabllar, toplumun en genç üyelerine bazı toplumsal değerlerin kazandırılması konusunda edebiyatımızda önemli bir yere sahiptir. Hayvanlar arasında bazı soyut konuların somutlaştırılarak anlatıldığı fablların pek çok özelliği vardır. Fabl özellikleri:
Türk edebiyatında genellikle hayvanların insan özellikleriyle donatıldığı ve hayvanların bazı davranışları üzerinden toplumu eleştiren fabllarda mizahi bir üslup kullanılır. Toplumun ahlaki değerlerini, insan ilişkilerini, hataları ve erdemleri ele alan fabllar, edebi mirasın da önemli bir parçasıdır. Bu mirası taşıyan bilinmeyen kısa fabl örnekleri ise şu şekilde sıralanabilir:
Bir kaplumbağa ve tavuk, bir gün ormanda yemek aramak için birlikte dolaşırken karşılarına bir engel çıktı. Engeli aşmak için tavuk uçabilirdi, ancak kaplumbağa bunu yapamazdı. Tavuk hızla engeli geçip yemeğe ulaştı, ancak arkasına dönüp kaplumbağayı beklemeye karar verdi. Kaplumbağa yavaşça ilerledi ve nihayet yemeğe ulaştığında tavuk, "Neden bu kadar yavaş geliyorsun?" diye sordu. Kaplumbağa gülerek cevap verdi, "Belki senin kadar hızlı olamam, ama benim de varacağım bir hedefim var."
Ders: Her bireyin kendi hızı ve ilerleme şekli vardır, önemli olan hedefe ulaşmaktır.
Bir sincap, büyük bir ağacın altında yaşayan sevgili dostu olan ağaca şöyle sordu: "Neden hiç yerinden kımıldamıyorsun? Dışarı çıkıp keşifler yapabilir, farklı yerleri görebilirsin." Ağaç gülümseyerek cevap verdi, "Evet, belki ben dışarı çıkıp farklı yerleri göremez veya keşifler yapamam, ama ben burada kök salarak toprağı beslerim, kuşlara barınak sağlarım ve insanlara gölge veririm. İşte benim değerim burada."
Ders: Herkesin kendine özgü bir değeri ve amacı vardır, bu yüzden herkes farklı roller üstlenebilir.
Bir gün, tilki aç olduğunu ve yemek bulamadığını fark etti. O zaman aklına bir fikir geldi. Kargaların yüksek bir ağaçta toplandığını gördü. Tilki kurnazca yere bir parça peynir bıraktı ve uzaklaştı. Kargalar hemen peyniri görüp almak istedi. Tilki geri dönüp kargalara sordu, "Peyniri kim alır?" Kargalar hep bir ağızdan "En iyi sesi çıkaran alır!" dediler. Tilki hemen boğazını temizleyip güzel bir sesle öttü. Kargalar peyniri düşünmeden tilkinin ağzından aldılar. Tilki kurnazca gülerek uzaklaştı.
Öğüt: Zeki ve kurnaz olan bazen güçlü olmayanı da alt edebilir.