'Bu bilişime çok fazla kafa yorarsan sıyırırsın. Hikmetine şey yapmamak lazım.'
‘Şey yapmak’ fiilinin yerine doğru fiili getirirsek, bu cümleler sonuna kadar doğru.
Bilişim teknolojisi 2000’lerin başına göre tahmin edilemeyecek noktalara geldi. Şu sıralar günlük hayatın basit davranışları gözüyle baktığımız şeylerin bir üzerinden geçelim mi? Cebimizde taşıyabildiğimiz, birkaç kibrit kutusu büyüklüğündeki aletlerle başka bir kıtadaki insanla konuşabiliyoruz; dünyanın herhangi bir yerinde olan herhangi bir olayı canlı canlı izleyebiliyor, yorumlarımızı anında o tarafa iletebiliyoruz.
Gazeteleri Twitter’dan okuyoruz, özgüvenimizi Instagram’da yüceltiyoruz, kahkaha ihtiyacımızı anneannelerimizin Facebook’ta yaptıkları hatalara gülerek gideriyoruz.
10 yıldan biraz fazla sürede geldiğimiz noktaya bakar mısınız?
Biz işin gündelik hayatında, keyfindeyiz elbette.
İşin bir de istihbarat teşkilatları kısmı, casuslukları, dolandırıcılıkları mevcut; hattâ bizden onlarca adım önden gidiyorlar. Biz de vaktinde ‘Derin Ağ’ın (Deep Web) ne kadar gelişmiş olduğunu irdelemiş, biraz da ürkmüştük.
Binali Yıldırım haklıydı, hakikaten fazla da ‘şey yapmamak’ lazımdı. ‘Şey yapmamak’ yerine gelecek doğru olumsuz çekimli fiil de, _-elbette GÜVENMEMEK.
_
Biz değil, FBI diyor.
Üstelik bu sözün iması, FBI’ın en tepesindeki isimlerden birinden; James Comey’den geldi...
James Comey Kenyon College’da yaptığı bir konuşmada ‘mutlak mahremiyet’ için bilgisayarların webcam’lerinin üzerini bantlamayı önerdi. Çünkü FBI hali hazırda insanların kişisel bilgisayarlarına giriyor, izinsiz olarak webcam’i kullanarak siber casusluk yapıyordu. Ve çünkü FBI bunu yapıyorsa, siber suç dünyasının bunu yapamadığını düşünmek aptallık olurdu.
Geçtiğimiz günlerde Twitter’a düşen bir fotoğrafla gördük ki; Mark Zuckerberg bu önlemi bir adım öteye taşımış.
Instagram’ın 2012’de 30 milyon kullanıcısı vardı. Şirketi Facebook’a sattılar. Facebook, 4 yılda Instagram’ın kullanıcı sayısını 500 milyon’a çıkarmayı bildi. Eh, kutlanmaz mı bu? Tabii ki kutlanır. Mark Zuckerberg de tam bunu yaptı ve tatlış bir fotoğraf çekti... Ancak fotoğrafta öyle bir ayrıntı vardı ki, ne fotoğrafın tatlışlığı ne de Instagram’ın büyük başarısı konuşuldu.
Dünyanın en büyük sosyal ağı Facebook’un kurucusu ve CEO’su Mark Zuckerberg de webcam’ini bantlayanlardan çıkmıştı. Fotoğrafın çekildiği oda muhtemelen dünyanın en gelişmiş siber güvenlik önlemlerini barındırıyordur (Facebook genel merkezi olmak kolay olmasa gerek), ama buna rağmen o bant oradaydı; Zuckerberg bütün o ağır güvenliğe de güvenememişti anlaşılan.
‘Bir adım öteye taşımış’ demiştik;
Ötesi de bilgisayarın mikrofonu ;)
James Comey, konuşmasında webcam’lerimizi bantlamamız gerektiğinden bahsederken bilgisayar mikrofonuna değinmeyi unutmuş, veya bilinçli olarak o topa girmemişti. Eh, Mark Zuckerberg sayesinde o topa da girilmiş oldu. Mark Zuckerberg; kendi hayatına Oscar ödüllü film çekilmiş, Silikon Vadisi’nin en prestijli ve güvenli odalarından birinde çalışan deha. O bile siber suçlulardan ‘bant’ yardımıyla korunmayı seçiyor...
Bu yüzden o meşhur sözü tekrarlamakta fayda var:
‘Hikmetine şey yapmamak (güvenmemek) lazım.’
Kaynaklar: wikipedia.org, npr.org, iflscience.com