Faik Bulut Ortadoğu, İslam dünyası ve İslami örgütlerin yapısını takip eden bir araştırmacı gazeteci. Bulut 1971'de El Fetih kamplarında eğitim gördüğü için Filistin Kurtuluş Örgütü üyesi olduğu iddiasıyla İsrail'de 7 yıl hapis yattı.
AK Parti ve ordu, Kürt hareketi ve Cemaat'e karşı cephe kurdu.
Bulut, Diken'e verdiği röportajda 17-25 Aralık yolsuzluk operasyonlarından sonra AK Parti ve ordunun, Kürt hareketi ve Cemaat'e karşı birleştiğini söyledi.
Ayrıca Bulut, TSK'dan tasfiye edileceğini öğrenen Gülen'in eski ABD büyükelçisi Morton Abramovitz ve yeşil kart alması için Gülen'e kefil olan eski CIA çalışanı Graham Fuller'in teşviğiyle darbe girişminin tarihini geriye çektiğini de iddia etti.
Faik Bulut'un bahsettiği eski CIA çalışanı Graham Fuller'in darbe girişimi sonrası, _The Gulen Movement Is Not a Cult — It’s One of the Most Encouraging Faces of Islam Today (Gülen Hareketi Bir Tarikat Değil – Günümüzde İslam'ın En Umut Veren Yüzlerinden Biri)_ başlıklı bir yazısı Huffington Post'ta yayınlanmıştı.
Diken'de yayınlanan röportajda yer alan bir başka iddia ise Türkiye'deki Cemaat mensuplarının Gülen'e “Türkiye'de darbe için her şeye hazırız” raporu vermesi.
Latif Erdoğan'ın ifade ettiği gibi TSK içindeki cemaat mensuplarının %90'larda olmadığını söyleyen Faik Bulut'a göre bu oran en fazla %60'larda. Bununla birlikte darbenin başarısız olmasını darbe girişimine önce destek verip sonra satanlar olduğunu da söylüyor.
AK Parti darbe girişimi olacağından haberdardı
15 Temmuz akşamı darbecilerle bir pazarlığa girildiği açıklanmıştı fakat bu pazarlığın içeriği konusunda hala net bir bilgi yok.
Faik Bulut, Ergenekon nedeniyle haksız yere yargılanan ve hapis yatan bazı komutanların kışlalara gidip rütbelileri darbe girişimine destek vermemeleri konusunda ikna ettiğini söylüyor. Bulut'a göre Ergenokon mağduru Atatürkçü kesim bunu intikam için yapmış, “önce destekler gibi gözükelim sonra geride duralım” demiş olabilir.
ABD Başkanı Obama'nın dahil olmadığı bazı kaynakların darbe girişiminden haberdar olduğunu düşünen Faik Bulut daha önce Rıza Sarraf'ın yakalanmasıyla ABD'nin Recep Tayyip Erdoğan'a ders vermeye çalıştığını iddia ediyor.
Ayrıca AK Parti'nin de darbe girişiminden haberdar olduğuna inandığını söyleyen Bulut'a göre AK Partililer “bunlar nasılsa başarısız olur, bırakalım yapsınlar. Biz pazarlıkla bunları ezeriz, bu da şimize yarar” diye düşündü.
Darbe hala gündem dışı sayılmaz
Bulut Türkiye'de hala darbeler için uygun bir zemin olduğuna inanıyor.
“İç ve dış dinamiklere baktığımızda sistemin yürümesinde problem varsa, demokrasi yoksa ve tek adamlık rejimi hakimse darbelere zemin yaratılır. Askeri darbe olmak zorunda da değil. Sivil darbe de olabilir.”
Faik Bulut darbe başarılı olsaydı neler olurdu sorusunu ise şu şekilde cevaplıyor:
“Bildiğim tek şey; iç savaşın kaçınılmaz olacağı. Sadece Kürtler ile Türkler arasında da değil, çok fazla grubun birbiriyle çatıştığı Suriye gibi bir ülkeye dönüşürdük.”
“Gülen Cemaati CIA bağlantılı MİT'çiler tarafından örgütlendi”
Laik ve Atatürkçü kesimin ağırlıklı olarak Jandarma'da kaldığını belirten Faik Bulut, Gülen Cemaati'nin CIA bağlantılı MİT'çilerce örgütlendiğini söylüyor. ABD'nin Büyük Ortadoğu Projesi'nin amacına ulaşması için Gülen ve Recep Tayyip Erdoğan'a birlikte hareket edin talimatı verdiğini ve bu yüzden uzun süre Cemaat'in AK Parti'yle birlikte çalışarak devleti ele geçirdiğini belirtiyor.
Bulut, ABD'nin Gülen Cemaati'nden beklentilerini şöyle açıklıyor:
“ ABD, kuşkusuz seçimle başa gelen hükümetleri desteklemek zorunda. Ancak bir yandan da o hükümetleri baskı altına alabilecek, yönlendirebilecek bir kadroya ihtiyaç duyuyor.”
Gülen ve AK Parti'nin yol ayrılığını Suriye politikalarında ABD ve Türkiye'nin ters düşmesi olarak açıklayan Bulut, Gülen'in Altın Nesil yetiştirme amacı ile Erdoğan'ın Dindar Nesil yetiştirme amaçlarının birbirinden farkı olmadığını da sözlerine ekliyor. Uzun vadede iki amacın devletin her alanını kontrol edecek güce kavuşması ve Türkiye'nin din referanslı bir devlete dönüşmesi yönünde olduğunu belirtiyor.
Turgut Özal, Tansu Çiller, Mesut Yılmaz ve Bülent Ecevit de Cemaat kadrolaşmasına göz yumdu
Bulut'un iddialarına göre Özal'dan Ecevit'e kadar birçok insan Gülen'in kadrolaşmasına göz yumdu ve bakanlıklarda görevli memurların 10'da 2'si Fethullahçıydı.
Ayrıca Devlet Bahçeli'nin de Fethullah Gülen'le iltişim halinde olduğunu söyleyen Bulut, Meral Akşener'in adaylığından önce Gülen'in MHP'yi bitirme noktasına getirdiğini de iddia etti.
Şu an gerçekleşen tasfiyelerin bilinçli ve kontrollü olmadığını söyleyen Bulut kadro açıklarının imam hatipliler ve tarikat mensuplarıyla doldurularak tehlikeli bir işe kalkıştığını söylüyor. Bulut'a göre yarın bu kadroların iktidarı ele geçirmek isteyeceğinden emin olmak mümkün değil; bu da yeni paralel yapıların ortaya çıkabilmesine zemin hazırlıyor.
Cemaat yurtdışında lobi çalışmaları yaparak Türkiye'yi vurmaya çalışacak
15 Temmuz akşamı sokağa çıkan kitlenin kahramanlaştırılarak esas soruna odaklanılmadığını, AK Parti'nin darbe girişiminden ders çıkarmadığını söyleyen Bulut, böyle giderse tipik ve istikrarsız bir Ortadoğu ülkesi haline geleceğimiz konusunda uyarıda bulunuyor.
Röportajın tamamını okumak için tıklayın.