KAYSERİ (İHA) - Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Deniz Baykal, Türkiye'de dünyadaki geçerli sistemi kuracaklarını belirterek, "Biz kendimizi yeni bir Türkiye hazırlamak için hazırladık. Bu milletimizin hakkı" dedi.
Kayseri mitinginde halka hitap eden Deniz Baykal, partisinin iktidar olması durumunda verecekleri genel hizmetler hakkında bilgi verdi. Faizlerin 2002 yılı Nisan ayına kadar yüzde 50'lere kadar indiğini, ancak Başbakan Bülent Ecevit'in sağlık durumunun bozulması ve hükümet içindeki kilitlenme sebebiyle oluşan istikrarsızlıktan etkilendiğini belirten Deniz Baykal, "İstikrarsızlıkla birlikte faizler patladı. Şimdi faizi indirecek, ciddi ve güçlü hükümet gerekli. Bu faizler indirilirse Türkiye'nin çok büyük kazancı olur. Bu kazanç Türkiye'nin kalkınmasının mayası olur. Bunu hep birlikte gerçekleştireceğiz. Türkiye eğer 3 Kasım'dan sonra sağlam ve güçlü bir hükümet kurarsa, Türkiye'nin önü açılacaktır. Bunu hep beraber başaracağız" diye konuştu.
"GENÇLERE İŞ ORTAMI" İktidara geldiklerinde, dokunulmazlığı kaldıracaklarını, işçiye, esnafa, memura sahip çıkacaklarını, 1 milyon gence iş vereceklerini, faizleri indirip kalkınma başlatacaklarını belirten Baykal, "Üniversite kapısında her gün çaresiz kalan gençlerimizi ekonomiye kazandıracağız. Liseyi bitiren gençlerin bir kısmı liseyi bitirdiği andan itibaren iş dünyasına meslek sahibi olarak yönlendirecektir. Üniversite sınavı bir eleme değil, bir yönlendirme sınavı ile olacaktır. Her yıl 1.5 milyon gencimiz üniversite kapısına geliyor. İyi kötü 500 binine üniversitede yer bulunuyor. 1 milyon gencimiz kapıdan dönüyor. Yazıktır, günahtır. Bu 1 milyon insana, emeğe, harcanan paraya, 'Onu okutacağım' diyen anasına, babasına, ailesine, devletine yazıktır. Bu insanları ekonomiye kazandırmak lazım. Dünyada böyle. Liseyi bitiren genç meslek okuluna gidecek. Üniversiteye gidecekler üniversiteye gidecek. Eğitim reformu yapacağız" şeklinde konuştu.
"SOSYAL GÜVENLİK TEK ÇATI ALTINA ALINACAK" Sağlık konusunda da partisinin görüşlerini açıklayan Deniz Baykal, "Sağlık reformu da yapacağız, sosyal güvenlik reformu da yapacağız. Bir defa emekçiler, bağ-kurlular, sosyal sigortalar kurumuna mensup olanlar, emekli sandığına mensup olanlar tek çatı altında toplanacak. Aralarında ayrım olmayacak. SSK emeklileri 200 milyon lira alacaklarını hala alamadılar. Bağ-kurlular 70 milyon lira emekli maaşıyla idare etmeğe devam ediyorlar. Bunları tek çatı altına bir ortak düzen altına, bir ortak düzene kavuşturacağız. SSK hastanelerini sosyal güvenlik kuruluşu işletmeyecek. Sosyal güvenlik kuruluşuna gidecek olan, ister devlet hastanesine, ister SSK hastanesine, ister özel hastaneye gidecek. Sosyal güvenlik kapsamı içinde cebinden para çıkmadan sosyal sigorta sistemi onun tedavisini mutlaka sağlayacak" diye konuştu.
"YEŞİL KART KALKACAK"
Yeşil kart uygulamasının kaldırılacağını vurgulayan CHP lideri Baykal, "Sosyal güvenlik sistemi içine giremeyenler, prim ödeyemeyenler devletin ödediği primle sosyal güvenlik kartına sahip olacaklar. Hastaneye gittiği zaman doktor, SSK'lı mı, yeşil kartlı mı, bağ-kurlu mu bilmeyecek. Doktor önüne gelen hastaya müşteri muamelesi yapacak. 'Teşekkür ederim bana geldin, tekrar bana gel' diyecek. Çünkü gelirse kazancı artacak. Bunların üzerinde çalıştık. Türkiye'de uzmanlar bunun üzerinde çalıştı. Türkiye'de yeni bir sayfa açacağız. Hastalarımız alnı açık bir şekilde hastanelerde tedavi olacak. Dünyada bu iş böyle. Yunanistan'da böyle, biz de böyle olacak" dedi.
"DEVLET TALAN EDİLDİ" Halka hizmetin neden yapılamadığını soran Baykal, sorusunu yine kendi cevaplayarak, "Niye bizde olmadı, yanlış iktidarlardan dolayı olmadı. Devlet malı talan edildiği için olmadı" diye konuştu. Baykal halkın, "Namuslu ve dürüst bir iktidar, arkasında dosyaları olmayan bir başbakan, listelerinde dokunulmazlığı mecbur çalışma arkadaşlarını milletvekili yapmaya mahkum olmayan bir başbakan, hesabını vermekten korkmayan bir başbakan, ve mahkemeden kaçmayan bir başbakan istiyor" ifadelerini kullandı.
Konuşması sırasında çıkış noktalarının "Önce İnsan" olduğunu hatırlatan Baykal, "Yıllarca bunu kuramadık. Artık yeter. Çile testisi doldu değil mi, taşmaya başlıyor değil mi, bıçak kemiği, iliğe dayandı değil mi? Biz kendimizi yeni bir Türkiye hazırlamak için hazırladık. Bu milletimizin hakkı. Yapalım artık canım.Yapacak mıyız? Yapacak olanları iktidara taşıyacak mıyız?" diyerek halktan söz aldı.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Deniz Baykal, "Başka partilerin oy toplamak için dağıttıkları hediye, altın ve iaşeleri alın; günahı benim boynuma. Ancak oylarınızı aldığınız hediyelere göre vermeyin" dedi.
Kayseri Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen mitingde konuşan CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, siyaset adamının vaatleriyle değil, ciddiyetiyle ve uygulamasıyla toplumda yer aldığını belirterek, siyaset adamının sermayesinin vaatleri olmadığını söyledi.
Baykal, "Önümüzde seçimler var. Partimiz ve liderimiz çok. Anlatıyorlar size değil mi? Onlara sormak lazım. Hoşgeldiniz de faizler yüzde 7'lere çıktığı zaman neredeydiniz? O zaman ortalarda neden yoktunuz? 2 milyon insan işinden atılırken neredeydiniz? Türkiye batarken neredeydiniz? Şimdi meydanlara gelmişler esip savuruyorlar. Kimisi borcu siliyor, kimisi faizi kaldırıyor, esiyorlar gürlüyorlar. At atabildiğin kadar, söyle söyleye bildiğin kadar" dedi.
"KRİZİN SORUMLUSU ANKARA'NIN ÇÜRÜMÜŞ POLİTİKALARIDIR" Türkiye'nin çok acı günler yaşadığını ve bu sıkıntıların haklı hiçbir nedeni olmadığını belirten Baykal, şöyle konuştu:
"Türkiye'nin içine girdiği bunalımın krizin sorumlusu halkımız değildir. Türkiye'nin içine girdiği krizin sorumlusu Ankara'nın çürümüş politikasıdır. Borç aldılar ödemediler. Aldığı borçları doğru yerlere harcamadılar, lükse harcadılar. Paranın ve borcun kıymetini bilmediler. 15 yıl boyunca iktidara gelmiş bütün başkanlar, iktidarlar ve partiler bunun sorumlusudur. Hepsi uyanmış çarkı çevirdi. Sadece borcu yanlış kullandılar. Kullandılar dersek eksik olur, bir de ayrıca büyük yolsuzluklar yaptılar. Hesaba kitaba sığmaz, hafızada da tutulmaz yolsuzluklar yaptılar. Şimdi 15 yılın faturası bugün ortaya çıkıyor. Bunu ödeyen çiftçimiz ve memurumuz. Türkiye hesapsız borçlanmanın içine girerken, krizi uğramadan kısa bir süre önce Türkiye'ye gelen yabancılar dünyanın en güzel borçlanan ülkesi ödülünü verdiler."
"YOLSUZLUK İDDİALARINI AKLAYANLAR BUNLAR DEĞİL MİYDİ?" Türkiye'nin güç bir dönem yaşadığını ifade eden Baykal, "Türkiye'yi kriz dönemine bilerek soktular. Bu krizden hepsi sorumludur. Bankaları boşaltanlarla ilgili yolsuzluk iddiaları Meclis'e geldiği zaman birbirini aklayan bunlar değil miydi? Bir tek milletvekili ve bakandan hesap soruldu mu? Niye sorulmadı? 'Yetimin hakkını koruyoruz' diyen partiler ne yaptılar? Nerede onlar? Milletvekili maaşları artarken hep beraberler. Af kanunu çıkarken hep beraberler. Yolsuzlukları haklarken de hep beraberler. Ama seçim zamanı meydanlara nutuk atmaya geldi mi en öndeler. Krizi hazırlayanların meydanlara çıkacak mecali ve cesareti yok. Gördüğünüz gibi ben sırtımda bir gömlek ayağımda bir pantolon, korumam yok, askerim yok, jandarmam yok. Alnım açık, başım dik, halkın içerisindeyim" diye konuştu.
Türkiye'nin artık vakit kaybedecek zamanı olmadığını vurgulayan Baykal, sözlerini, "Başka partilerin oy toplamak için dağıttıkları hediye, altın ve iaşeleri alın. Günahı benim boynuma ancak oylarınızı aldığınız hediyelere göre vermeyin. Onlar sizin ananızın ak sütü gibi helal. Alın yiyin ama oyunuzu vermeyin. Çünkü oy namustur, ırzdır. Sen de Yaşar Nuri Hoca gibi oldun diyeceksiniz" şeklinde tamamladı.