HABER

"Faizlerin makul olması gerek"

ANKARA (İHA) - Adalet Bakanı Cemil Çiçek, referandum konusunun kendisinin de benimsediği bir konu olduğunu vurgulayarak, "Zannnediyorum demokratik katılım sağlamanın en önemli yollarından bir tanesi de referandumdur. Anasayasa'da yapılacak bir değişiklik gibi konularda vatandaşın bilgisine başvurmakta fayda vardır" dedi.

Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün ve beraberindeki yönetim kurulu üyelerini kabul etti. Kabul sırasında ATO Başkanı Aygün, Adalet Bakanı Cemil Çiçek'e Başbakan Abdullah Gül'ün talimatlarını hatırlatarak ziyaretleri sırasında çiçek yerine Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'na yaptıkları yardımın makbuzunu getirdi. Aygün, Bakan Çiçek'le iki konu hakkında görüşmek istediklerini belirterek, bunlardan birincisinin çok yüksek olan kredi kartı faiz oranları konusu olduğunu kaydetti. Aygün, "Bu kredi kartı çılgınlığının bir sosyal patlamaya kadar gidebileceğini tespit etmiş durumdayız" uyarısında bulundu. Aygün, Türkiye'de enflasyonun yüzde 35'lere düştüğü ancak senetlere uygulanan kanuni faiz oranlarının yüzde 64, kambiyo alacaklarında yüzde 54 olduğunu, devletin yüzde 45 ile borçlanırken bankaların yüzde 110'lara varan gecikme faizi uyguladığını ve ödenemeyince de temerrüt adı altında hiç bir vicdanla alakası olmayan yüzde 250'lere kadar kafalarına göre faiz aldıklarından yakındı. Türk Dil Kurumu sözlüğünde temerrütün 'dik kafalı, kafa tutmak' anlamlarına geldiğini vurgulayan Aygün, kafa tutmanın cezasının da yüzde 250'lere varan oranda faiz olduğunu kaydederek, yüzde 110'u ödeyemeyen bir insanın yüzde 250'yi ödemesinin mümkün olmadığını söyledi.

"KREDİ KARTLARI SÖZLEŞMELERİ DÜZENE SOKULMALI" Kredi kartı sözleşmelerinin tekrar düzene sokulmasını isteyen Aygün, bankaların kredi kartı sözleşmelerini kredi kartı sahibine vermediğine işaret ederek, "Bankalara bu kadar niye ayrıcalık tanınıyor, bunu öğrenmek istiyorum" dedi. Taleplerinin kambiyo alacaklarına uygulanan ticari faiz oranlarının banka alacaklarına uygulanması olduğunu belirten Aygün, "Sosyal dengeyi çok büyük oranda bozdu. Türkiye'de Kredi kartı faciası gelmek üzere" uyarısında bulundu. Aygün, diğer bir önemli konunun da 'Çek yasası' olduğunu belirterek, "Biz mallarımızı satarken çekin yaptırımının olduğunu bildiğimiz için sattık. Çekin yaptırımı hapis cezası diye sattık" dedi. Çek cezalarının uygulanmasında farklı uygulamalar olduğunu öne süren Aygün, "Bundan önceki Bakan çeki sözleşme gibi gördü. Çek bir sözleşme değildir. Çok ciddi bir ödeme aracıdır" diye konuştu. Aygün, çek ile alışverişinin durduğunu ifade ederek, "Piyasada güven kayboldu. Hiç kimse 2 milyarı ödememek için cezaevine girmez diye düşünüyorduk. Mallarımızı rahat satabiliyorduk. Çek yasasının Anayasa Mahkemesi'nin öngördüğü ölçüde eski sisteme geri dönmesini istiyoruz, eğer bu kanun çıkacaksa da çek ile alışveriş yapan, mal satanların durumlarının korunması amaçıyla belli tarihten sonra karşılıksız çek vermek suç olmaktan çıkarılmıştı şekilde düzeltilmelidir" dedi. Aygün, "Lütfen kredi kartlarındaki bu çılgınlığa, bu faize, vicdandan uzak, akıldan uzak, hiçbir akla sığmayan yüzde 250 faizlerin nasıl olduğunu, lütfen bizi, Türk halkını bankaların elinden kurtarın" dedi.

"ANAYASA MAHKEMESİ'NİN KARARLARINI DİKKATE ALARAK YENİ YASA HAZIRLAMAMIZ LAZIM" ATO Başkanı Sinan Aygün'ün sorunlarını dinleyen Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Aygün'ün ifade ettiği iki konunun da ekonomik hayat bakımından sonderece önem arzeden konular olduğunu ve yargıyı tıkama noktasına gelen en önemli iki konu olduğunu söyledi. Bakan Çiçek, kredi kartları ile ilgili husus seçim öncesinde de Türkiye'nin gündemine zaman zaman geldiğini hatırlatarak buna rağmen bir düzenlemenin yapılamadığını söyledi. Çek ile ilgili düzenlemenin üzerine çok durduğunu belirten Çiçek, kendilerinin bir düzenleme yapmaya başladıkları gün Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararının çıktığını belirterek, "Bizim yapacağımız düzenlemelerin Anayasa'ya uygun olması lazım. Anayasa Mahkemesi kararlarını dikkate alarak bizim yasayı hazırlamamız lazım. Gerekçeleleri yayınlanmadı. Bir yeni bir düzenleme yaparız, gerekçeler yayınlanınca Anayasa'ya aykırılık sözkonusu olur. İkinci defa bir yasa çıkarmak gibi bir durumla karşı karşıya kalırız. Yasa yapma tekniği açısından da beraberinde sakıncalar doğurur. Yüksek Mahkeme ile gürştüm. Bu konunun aciliyetli çözümünde acaba gerekçeli karara bir öncelik verme imkanları olabilir mi diye, ümit ediyorum en kısa zamanda bu karar yayınlanacak. Bizim yargıya olsa olsa beklentilerimizi söyleme imkanımız var. Onun dışında telkinimiz, tavsiyemiz olamaz" dedi. Bakan çiçek, önümüzdeki haftanın belli bir gününde çek kanunu ile ilgili taslağı ilgili kuruluşların dikkatine sunacaklarının belirterek "Herkesin görüşlerini aldıktan sonra, yılbaşına kadar Meclis'e sevk etmek istiyoruz" dedi. Yargıtay Başkanının bundan rahatsız olduğunu belirten Çiçek, "Mahkemelerin tıkandığını görüyoruz. Yargı olarak da biz bu işin sıkıntısını çekiyoruz. Düzenlenmesi noktasında zaten bir irademiz vardır. Beklediğimiz nokta Anayasa Mahkemesi'nin gerekçeli kararının yayınlanmasıdır" diye konuştu. Son Anayasa değişikliği ile 'Ekonomik suçlara ekonomik ceza verilmelidir, ekonomik suçlara hapis cezası verilmemelidir" yönündeki hükmü hatırlatan Bakan Çiçek, "Burada bir hukuki tartışma var. Bir kısmı diyorki 'Çağdaş ceza yasasında suç ekonomik ise ceza da ekonomik olmalı' diyor, öbür taraftan da baktığımızda 'Bu bir güven meselesidir, nakit para gibi kullanılmaktadır. Toplumda güven olmalı,ekonomik açıdan fevkadele önemlidir, Biz bu çekin karşılığının olduğunu düşünerek veya bunun arkasında bankanın olduğunun düşünerek ona göre mal verdik. Eğer bilseydik böyle olacağını vermezdik' diyor. Bunun da kendi yönünden bir haklılık payı var" dedi. Kredi kartları konusun da acil bir konu olduğunu vurgulayan Çiçek, faizlerin belli makuliyet içerisinde olması lazım gelir. Enflasyon rakamlarını doğru kabul ediyorsak;onun belli bir kaç puan üzerinde banakın da gelir elde etmesini anlayışla karşılarız. Faizçilik tefeciliğe de dönüşmemeli. Bir orta yolu bulacağız. bu bankacılık sisteminin de lehine değildir. Öte taraftan, çekleri verirken bankaların da belli bir sorumluluk içinde olması lazım. Promosyon dağıtır gibi çek vermemelidir" dedi.

BİR YILDA 26 YASA
Basın mensuplarının sorularına cevap veren Bakan Çiçek, karşılıksız çek vermeye yeniden hapis cezasının gündeme gelip gelmeyeceğini sorması üzerine Anayasa Mahkemesi'nin aldığı iptal kararında sadece hüküm özetinin açıklandığını belirterek "Gerekçe çok önemlidir. Hüküm özetlerine bakarak düzenlemeler yapmak bazı eksiklikleri de getirebilir. Bazen acele ediyoruz. Acele ettiğimiz için de bir çok şeyi eksik yapıyoruz. 3 ay sonra değişitrimke gibi durumla karşı karşıya kalıyoruz" dedi. Bir başka gazetecinin değiştirmeyi düşündükleri anti-demokratik yasaların hangileri olduğunu sorması üzerine çiçek, siyasi partiler yasasının temel yasalardan bir tanesi olduğuna dikkat çekerek, "Bu kanun ile ilgili çalışmaya başladık. bu ayak ne kadar sağlam olursa demokrasi de o kadar güçlü olur" cevabını verdi. Çiçek, bir başka konunun ise siyasi partilerin finansmanın olduğunu vurgulayarak partilerin seçim harcamalarının şeffah hale getirilmesi gerektiğini söyledi. Çiçek, ayrıca yargının hızlandırılması konusnda da çalışmaları olduğunu belirterek 26 yasayı bir yıl içerisinde çıkarmayı amaçladıklarını ve bunlardan 24 tanesinin Bakanlıktan hazırlanarak gönderildiğini söyledi. Çiçek, ayrıca bilgi edinme hakkının da çok önemli olduğuna dikkat çekerek, "Vatandaş bize vergi veriyor. Vergi nasıl harcanıyor, devlet nasıl yönetiliyor. Bunu bilmek hakkı. 657'e tabi dört memurun bildiğini 40 milyon insanda bilsin. Bundaki yaklaşımımız budur. vatandaş bilgiye ulaşabilmeli. Elbetteki devletin de sırrı vardır. Onun dışındaki konularda ihaleler başta olmak üzere bilgi edilme hakkına sahip olmalı. bu hak hangi ülkede en iyi uygulanıyorsa mukayeseli bir çalışma başlatıyoruz" dedi. Bir başka gazetecinin AK Parti Genel Başkanı Erdoğan'ın Irak konusunun refaranduma götürülebileceği yönündeki sözlerini nasıl değerlendirdiği sorulması üzerine Çiçek, "Refarandum konusu benim de benimsediğim bir konudur. Zannnediyorum demokratik katılım sağlamada yollarından bir taneside refarandumdur. Anasayasa'da yapılacak bir değişiklik gibi konularda vatandaşın bilgisine başvurmak da fayda vardır. Her birimizkendimizi milletin yerine koyarak millet adına beynada bulunuyoruz. Tartışmak konusu olmaktan çıkarıp , millet neyi istiyorsa millete sormak lazım. Sadece seçimden seçime vatandaşın bilgisine başvurmak yerine temel konularda vatandaş ne düşünüyoru kurumsallaştırmakta fayda var. Referandum da bunlardan bir tanesidir" karşılığını verdi.

En Çok Aranan Haberler