Sigara ve alkol tüketimi, geniz akıntısı, aşırı sıcak veya soğuk yiyecekler tüketmek gibi sorunlarla oluşan, aynı zamanda virüs veya bakterilerin neden olduğu bir hastalık türüdür. Boğazda yanma, ses kısıklığı, boğaz ağrısı gibi belirtilerle kendini gösterir. Tedavi edilmediği takdirde vücudu olumsuz etkiler. Bu sebeple önemsenmeli ve tedavisi aksatılmamalıdır.
Üst solunum yolu hastalıklarından biri olan faranjit, ağız ve burun bölgesinin arka kısmının iltihaplanması sonucu oluşur. İnsan vücudunda yer alan ve boğaza yerleşen mikroplar burada uygun bir alan bulup çoğalmaya başlarlar. İltihaplanma sonucunda hastalık görülür.
Genellikle gençlerde gözlenir. Hastalığa yakalan kişiler sabah kalktıkları zaman boğazlarında bir acı ve ağrı hissi yaşarlar. Atrofik türünde ise farenks mukozası incelme gösterir. Aynı zamanda pembe olan doğal görüntüde de kayıplar yaşanır. Hastanın boğazında kuruluk oluşur. Bu durum ise hastaya boğaz ağrısı olarak geri döner. Ayrıca dilin arkasında yer alan bölgeyi, yumuşak damak kısmını ve bademcikleri oldukça etkiler.
Bulaşıcı özelliğinden dolayı ana okullarında ve toplu ortamlarda kolaylıkla çoğalıp bulaşır. Genelde halsizlik, ani ateş, kusma, karın ağrısı ve boğaz ağrısı gibi belirtilerle ortaya çıkar. Çocuklarda sık rastlanan streptokok türünün tedavisinde ise penisilin grubu antibiyotikler kullanılır. Öncesinde çocukların penisiline alerjisi olup olmadığı kontrol edilir. Kullanılan antibiyotikler hastalığın bulaşıcı özelliğini engeller.
Tedavi kısmında çocukların bolca dinlenip, bol sıvı tüketmesi gerekir. Bebeklerde ise nadir de olsa antibiyotikler kullanılabilir. Bebek ve küçük yaştaki çocuklarda üst damakta küçük küçük lekelerin oluşması, lenflerin şişmesi, bademcik kenarında kırmızılıklar oluşmasıyla ortaya çıkabilir. Antibiyotik kullanılmaması durumunda zatürre, bronşit, orta kulak iltihabı gibi ağır hastalıklar yaşanabilir.
Akut ve kronik faranjit olmak üzere iki türü bulunur.
Akut türü genel olarak üst solunum yolu enfeksiyonlarının belirtileriyle birlikte gözlenir. Boğazda yanma, kuruluk ve ağrıyla görülür. Ardından ses kırıklığı, yüksek ateş, halsizlik ve burun akıntısı da gözlenebiliyor.
Kronik türünde ise boğaz ağrıları daha az gözlenir. Ağrılar akut türde olduğu kadar belirgin değildir. Daha çok öksürük ve boğazda yabancı bir cisim varmış gibi bir his yaşanır. Sık sık tekrar eden akut, ilerleyerek kronik hale dönüşebilir. Kronik türün en belirgin özelliği kuru öksürüktür.
Pek çok bakteriyel ve viral etmenler faranjite neden olabilir. Kızamık, su çiçeği, boğmaca, adenovirüs isimli virüs türünün neden olduğu soğuk algınlığı gibi hastalıklar viral etmenlerle oluşur. Yani hastanın daha önce bu rahatsızlıkları yaşaması da faranjite neden olabilir.
Kalabalık ortamlarda ve yoğun klima çalışan yerlerde hava akımı düzgün sağlanamaz. Ortama temiz hava girişinin sağlanamaması da faranjite yakalanma ihtimalini artırır.
Dişinde çok uzun süreli çürük olan ve dişlerine yeterli bakımı yapmayan kişilerin ağızlarında yüksek oranda bakteri bulunur. Bu durumda ağızda var olan bakteriler zamanla boğaz yoluna doğru ilerleyip bu bölgede iltihaplanmalara yol açabilir. İltihaplanmalar sonucu boğazda şişme ve kızarma gözlenebilir.
Sigara içmek veya sigara dumanına yoğun olarak maruz kalmak solunum yollarında rahatsızlıklara sebep olur. Bu rahatsızlıkların sonucunda da mukoza tabakası incelme gösterebilir. İncelen mukoza tabakası ise bakterilerin vücuttan atımına yardımcı olamaz.
Reflü hastalığında mide asidi yemek borusuna kaçıp bu bölgede tahrişe neden olur. Tahriş olmuş yemek borusu da zamanla boğaz ağrısı oluşturur. Bu durum ise kronikleşmeye zemin hazırlar. Aynı zamanda frengi, verem, cüzzam ve bazı kronik romatizmal hastalıkların bir sonucu olarak da faranjit gözlenebilir.
Bazı kişilerde ağaç tozları ve polenler gibi pek çok alerjen madde vücutta tepkilere yol açar, boğazın tahriş olmasına neden olur. Herhangi bir duruma alerjisi olan kişilerin faranjit konusunda daha dikkatli olması gerekir.
Faranjitin en belirgin özelliği boğaz ağrısıdır. Bunun yanında hapşırma ve burun akıntısı gibi sorunların etkileri de gözlenebilir. Boğaz ağrısıyla yutkunma zorluğu ve bunun bir sonucu olarak yemek yemede güçlük çekmek gibi belirtilere de rastlanır. Boğaz ağrısı aynı zamanda öksürük de yapabiliyor. Bunlara ek olarak hastalık yaşayan kişilerde hapşırma, baş ağrısı, yorgunluk ve titreme gibi normal grip belirtileri de gözlenebilir. Fakat yutma zorluğu, beyaz lekeler ve kırmızı boğaz, şişmiş lenf düğümleri, iştah kaybı, kırgınlık, ağızda alışkın olunması bir tat hissi de oluşabilir.
Hastalığın bir nedeni olarak bakteriler ve virüsler gösterilebilir. Bu etmenler vücutta ateş oluşumunu neden olur. Bu nedenle hastalığın en belirgin özelliklerinden biri ateştir. Grip ve soğuk algınlığıyla birlikte yaşanan ateşten çok da şiddetli olabilir.
Faranjit hastaları normal bir baş ağrısından daha şiddetli baş ağrılarıyla karşılaşabilir. Bu ağrılar aynı zamanda çok uzun süre geçmeyen baş ağrıları şeklinde de olabilir. Bir kısmının hastalığa yakalanma düşüncesiyle oluşan stres ağrıları olma ihtimali de bulunur.
Eklemler ve kaslar vücudun en hassas noktaları arasındadır. Ateş ve ağrı gibi nedenlerle hastaların eklemlerinde ağrılar gözlenir. Bununla birlikte hastalar kendilerini daha yorgun hisseder ve daha kırılgan bir yapıya sahip olurlar.
Faranjitle birlikte deride değişimler meydana gelebilir. Bu değişimlerin sonucunda ise derinin üst kısmında kızarmalar oluşur. Kızarmaların yanında kuruluk ve deri döküntüleri gözlenir.
Faranjit, virüs ve bakteri kaynaklı oluşma ihtimali olan bir hastalık olduğu için bulaşıcı özelliği bulunur. Hastaların tükürükleri veya burun sıvılarının başka birine bulaşması yoluyla hastalık taşınır. Özellikle üst solunum yolu hastalıklarına yakanmış çocuklarda streptekok bakterisinin etkisiyle bulaşma ihtimali artış gösterir.
Eğer hastalık belirtileri yaşıyorsanız ilk olarak bir doktora gitmeniz gerekiyor. Doktor ilk olarak boğaz kontrolü yapar. Herhangi bir tıkanıklık, kırmızılık veya beyaz gri parçaları tespit etmeye çalışır. Bunun ardından kulaklara ve burna bakarak lenf düğümlerinde tıkanıklık olup olmadığını belirler.
Boğaz ağrısı şüphesinin yaşandığı durumlarda boğaz kültürü alınabilir. Bunun için pamuklu bir bez kullanılır. Test sonucu çok kısa bir sürede en doğru sonucu verir. Bazı durumlarda ise testin laboratuvarda yapılması gerekebilir.
Doktor hastalığın diğer belirtilerinden şüphelenirse kan testi isteyebilir. Koldan veya elden alınan kan örneği test edilmek için laboratuvara gönderilir. Kan sayımından sonra vücuttaki enfeksiyon tipi belirlenir. Çoğu kişide bu hastalık alerjik olarak gözlenir. Bunun için de alerji testi yapılarak hastalık tanısı konulur. Faranjit kaç günde geçer sorusunun cevabı ise hastanın bünyesine bağlı olarak değişkenlik gösterir.
Eğer virüslerin neden olduğu bir hastalık türünden kaynaklanıyor ise semptomları azaltmak için evde istirahat etmek gerekir. Dehidrasyonu önlemek için bol su tüketmek, sıcak su tüketimi, nemlendirici kullanmak, bitki çayları tüketmek, vücuttaki kırgınlığın geçmesi için bol bol dinlenmek ve tuzlu suyla gargara yapmak gibi yöntemler kullanılabilir.
Vücutta oluşan ağrı ve ateşi düşürmek için ağrı kesici ve ateş düşürücü özelliği bulunan ilaçlar kullanılabilir. Bununla birlikte boğaz kaşıntısı da oluşabilir. Boğaz kaşıntısını önlemek için boğaz pastillerinden yararlanabilirsiniz.
Hastalığa bakterilerin neden olduğu durumlarda doktor antibiyotik tedavisi önerebilir.
Boğaz ağrısına çözüm olarak genellikle penisilin tercih ediliyor. Enfeksiyonun tekrar etmemesi ve çok fazla ilerlememesi için verilen antibiyotiğin düzenli kullanılması gerekir. Antibiyotiğin kullanım süresi ise yaklaşık 10 gündür. Bu sürede antibiyotiği belirtilen saatler arasında ve dikkatli bir şekilde kullanmak gerekir.
Hastalığın geçme süresi ise hastalık türüne göre değişebiliyor. Basit bir hastalığa yakalanmışsanız hastalığın yaklaşık olarak bir hafta içinde yavaş yavaş geçmesi beklenir. Eğer boğaz ağrısı yaşıyorsanız doktorun verdiği antibiyotikleri kullanmaya başladıktan sonra iki veya üç gün içinde boğaz ağrısının da önüne geçilmiş olur.