Hapishanelerde yemek yemek nasıldır hiç düşündünüz mü? Tabii ki kimse “Hadi bu akşam hapishanede yemek yiyelim” demez! İşte burası size istediğiniz deneyimi sunuyor (Ya da özlediğiniz ortamı geri getiriyor?). Mahkumlar ve gardiyanlar gibi giyinmiş garsonlar ile kesinlikle ilginç bir deneyim yaşayacaksınız.
Adeta Sulabh Tuvalet Müzesi'nde yemek yiyoruz. Hem yemeği hem de sindirim için önemli olan malum organı aynı ortama koymak kimin fikri acaba? Belki de tuvalette otururken yemek yiyen insanlar içindir ne dersiniz? (Düşünemedi) Ayrıca bu restoranda bazıları 1950’li yıllardan kalma yirmiden fazla tuvalet ve pisuvarın sergilendiği bir alan da mevcut.
Hiç akşam yemeğini metroda yediniz mi? Bu farklı restoran gümüş duvarlarıyla bir metroyu andırıyor. Kimse sizi iteklemiyor. Metronun aksine içeride bulunan insanlar temiz kokuyor ve leziz bir yemek servis ediyor. - - - - - -
Hem yemek yemeye hem de müzikallerin ve melodramatik filmlere hayran mısınız? O zaman 70 mm tam size göre. Duvarları Hint sinemasının en önemli posterleri ile kaplı olan bu restorana bayılacaksınız. Ayrıca yerken en kült filmleri de izleme şansınız var. Daha ne olsun?
Bu restoranda hediye sistemi işliyor, yani yediğiniz yemeğin parası daha önceden başka birisi tarafından ödeniyor. Siz de aynı şekilde daha sonra gelecek kişilerin hesabını ödüyorsunuz. Müşterileri farklı bir şekilde yardım etmeye teşvik eden bir yer.
Hadi bu sefer yemeğinizi iki katlı, klimalı ve 44 kişi kapasiteli otobüste yiyin. Salatalar, çorbalar, ekmekler ve leziz tatlılar eşliğinde bir yandan da şehir turu yaparsınız. Nasıl, şahane değil mi?
Bu barda yiyeceklerin ve içeceklerin fiyatı aynı borsa gibi bir yükseliyor bir düşüyor. Bar ilk açıldığı zaman içeceklerin fiyatı daha düşük oluyor ve bir süre sonra fiyatlar değişiyor. Çok basit bir içeceği sudan ucuza ya da altından daha pahalıya alabilmeniz sadece o anki talep durumuna bağlı. Arz-talep ile ilgili bilgileri yenilemek için mükemmel bir yer. - - - - - -
Bu restoran, yerel ürünlerle taze yemekler sunuyor fakat işin asıl ilginç yanı restoranın yüzüyor olması (evet evet, yanlış duymadınız). Bu restoranı gölün ortasına kurmuşlar ve restorana varmak için yüzen köprülerden geçmek zorundasınız. Harika bir doğa deneyimi sizi bekliyor.
Bu restoran, daha önce mezarlık olan bir alana inşa edilmiş. Bu yeterince garip değilmiş gibi bir de hala restoranın içinde mezarlıklar mevcut!!! Evet, içinde! Epey kalabalık olan ve geniş bir hayran kitlesine sahip bu restoranda ölüler ve yaşayanlar arasında size afiyet olsun.
Güney Asya’nın en büyük hapishanesi olan Tihar Hapishanesi ile yeni deneyimlere yelken açın. Mahkumlar tarafından hazırlanan bu yemekler hapishanenin yemek katında servis ediliyor. Mahkumlar garsonluk, kasiyerlik gibi her türlü görevde çalışıyor.
Bu restoranda her masada bir daktilo ve eski usul telefon bulunuyor. Kitap kurtlarının bayılacağı bu mekanda iyi bir kütüphane ve içinde hala ders çalışma isteği olanlar için oldukça rahat masalar bulunuyor. Ayrıca buraya gittiğinizde lütfen "Disco" adlı yemeği deneyin. Disko ışıkları ile aydınlatılmış bu sunuma bayılacaksınız. - - - - - -
Duyularınıza ne kadar güvendiğinizi test etmeye ne dersiniz? Tamamen karanlık olan bu restoranda ne yediğinizi görmüyorsunuz, hissediyorsunuz. Umarız ki mutfak aydınlıktır. - - - - - -
O kadar yaratıcı fikir varken tema olarak Nazi propagandasını seçmek ne kadar mantıklı bilemiyoruz. Eski adı “Hitler's Cross” olan bu mekanın asıl amacı Yahudiler'i sinirlendirmekse bunu başardıkları kesin. Şimdiki adı “Cross Cafe” olan bu mekanın içinde gamalı haç desenleri görmek mümkün.
Rüya şehirde Bollywood deneyimi yaşamak istiyorsanız bu restoran size çok uygun. Eski arabalardan yapılmış masalar, rüstik desenler, plaka şeklinde tasarlanmış menüleri ile buraya bayılacaksınız.
Uluslararası Hindistan Film Akademisi'nden ilham alarak tasarlanmış bir restoran. Akademi ödülleri ve Bollywood yıldızlarının posterleri ile dekore edilmiş bu mekan, kırmızı halı törenlerini seviyorsanız tam size göre.