BİZE ULAŞIN
ANKARA (ANKA) - Cemil Çiçek, Bilişim ve İnternet Araştırma Komisyonunun raporunu sunulmasının ardından, basın mensuplarının sorularını cevapladı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kuvvetler ayrılığına ilişkin sözlerinin yönelik bir soruyu cevaplayan Çiçek, "Her sabah yeni bir anayasal sorunla Türkiye karşı karşıya. Anayasa değişmediği sürece bu tür tartışmaları, daha ileri tartışmaları sıkça tartışmaya devam ederiz. Yeni Anayasa yapım sürecinde anayasa uygulamalarından kaynaklanan sorunlar neyse, kuvvetlerin birbiriyle ilişkisi bakımından bunları yeni baştan dengeye oturtmak gerekiyor" dedi.
Çiçek şöyle devam etti:
-"BİRİ DİĞERİNİN HASMI DEĞİL"-
"Her devlette üç erk bulunur. Biri diğerinin hasmı, alternatifi, düşmanı değil; bir görev dağılımıdır. Bunların kendi statüleri içerisinde işbirliği yapmaları gerekir. Birinin diğerinin görev alanına müdahale etmemesi gerekir ki bunun sınırlarını Anayasa belirliyor. Herkes anayasa çerçevesinde görevini yaparsa toplum daha huzurlu, daha istikrarlı olur.
Geçmişte benim çok açık beyanlarım var. Mesela yasama alanına müdahale edilmiştir. 367 kararı, 411 kararı, yasama organına müdahaledir. Yargının yerindelik denetimi yapması doğru değildir. Yargı hukukilik denetimi yapar. Yerindelik denetimi yetkisi yasamaya aittir. Bir kararın Türkiye'nin yararına olup olmadığına yasama karar verir. Zaman zaman yerindelik denetimi anlamına gelebilecek pek çok uygulama olmuştur. Bunlar da zaten yeri geldi müdahaleler, yeri geldi muhtıralar, bunlara bakarsanız sistemin işleyişinde aksaklıklar olduğunu gösteriyor."
-BAŞKANLIK SİSTEMİ-
Çiçek, Muhalefetin karşı çıkmasına rağmen AK Partinin başkanlık sisteminde ısrar etmesinin Uzlaşma Komisyonun da çalışmaların tıkandığı yönündeki bir başka soruya ise, "Yeni anayasa yapım çalışmalarında, devletin organlarının görev, yetki ve sorumluluklarının belirlendiği bölümle gelindi. Burada da bir kısım modeller var" diyerek şöyle devam etti:
"Bir parti 'başkanlık istiyorum', diğeri 'hayır Türkiye'nin bu kadar yıllık kazanımız var, parlamenter sistem istiyoruz' diyor. Bu müzakerenin nasıl yapılacağıyla ilgili usul ve esaslar çerçevesinde müzakereler yapılıyor. Uzlaşma Komisyonu görevini olumlu sonuçlandıracaksa uzlaşma ile belli bir noktaya gelmek zorundadır. Farklı görüşler tıkanma değil. Programın biraz gerisindeyiz ama Komisyon hala çalışmaya devam ediyor. Bir televizyon programında bile dört konuşmacı bir araya gelince, kim daha fazla bağırıyorsa reyting alıyor. Çok da kolay değil. Sanki toplumun her kesimi anlaştı da uzlaşma komisyonu anlaşmadı gibi karikatürize bir durum çıkarmayın. Model üzerinde uzlaşıldığında süreç hızlanmış olacak."
