İşte Bakan Çelik'in açıklamalarından satır başları...
Yasa diyor ki risk değerlendirme zorunluluğunu getirdim diyor. Maden ve ocaklar gibi tehlikeli, bir iş yeriyse bu iş yerinde risk değerlendirmesi yapıp muhtemel riskler var ise onlar giderilmeden çalışma yapılamayacağını getiriyor yasa.
1000 kişinin üzerindeyse riskli iş yeri burada tam zamanlı iş yeri hekim ve iş güvenliği uzmanını bulundurmak zorundasınız diyor.
Acil durum planlaması ve uygulama zorunluluğu getiriyor yasa.
Bir başka önemli düzenleme ise iş yeri eğer çok tehlikeliyse burada çalıştırdığınız insanlar o mesleğe uygun sertifikalı olmalıdır diyor.
Beşinci olarak bütün çalıştırdığınız personeli iş sağlığı eğitiminden geçirmelisiniz diyor.
Bahse konu iş yerinde 13 iş sağlığı uzmanı, ve iş yeri hekimleri olduğu görülüyor.
Yeterli rakamlar bunlar.
O zaman kaza neden oldu?
Yasa var mı var. Denetim var mı var.
Denetim neticesinde mevzuata aykırılık tespit edilmemiş.
İş teftiş kurulu başkanımız olmak üzere arkadaşlarımız gerekli çalışmaları yapıyorlar.
Kimsenin şüphesi, olmasın ki en ufak ayrıntılar değerlendirilecek en ufak karanlık nokta kalmayacak.
Bir önemli evrakımız daha var. İş yeri uzmanlarının iş yeriyle ilgili rapor defterleri her iş yerinde olmak zorunda.
Savcılık da eminim bunu dikkate alacaktır. Teknik nezaretçi olarak bir maden mühendisinin bulunması gerekiyor. Onun da tespitleri önem arz etmektedir.
Toplumda iş sağlığı farkındalığını oluşturmak için çok önemli çalışmalar yapıldı. Ama bu olaydan sonra bazı yorumları izliyorum ve Türkiye’de böyle bir yasanın çıktığından haberi olmayan insanların yorumlarını görüyorum.
Bunları üzücü bizi kahreden bir günde söylemek istemezdim ama 5 yıllık bir iş sağlığı ve güvenliği mücadelesi vermiş bir bakan olarak bu küçük sitemimi mazur görmenizi rica ediyorum.
Amacımız ne iş kazalarını önlemek. İş hastalıklarını sıfırlamak. İş kazalarını sıfırlamak mümkün değil ama çok çok aşağılarda tutmak mümkün.