Güneşer, astım rahatsızlığının tedavi edilmesi halinde ortadan kalkan bir rahatsızlık olmasına rağmen gelişen dünya ve teknolojinin astım tehlikesinin tetiklediğini söyledi. Astıma birçok alerjik etkenin yol açabileceğini vurgulayan Güneşer, önlem alınmaması halinde astımın çok ileri düzeylere ulaşabileceğini ifade etti. Çoğunlukla alerjik nedenlerden ortaya çıkan astımın, alt ve üst solunum yolları enfeksiyonlarıyla da tetiklenen bir rahatsızlık olduğunu belirten Güneşer, "Gözle görülmeyen akarlar, bitki polenleri, soğuk hava gibi etkenler astımı en çok tetikleyenler olmasına rağmen, düzensiz beslenme de en az bu etkenler kadar astımı olumsuz etkiliyor. Günümüz insanlarının, hazırlanması ve yenmesi kolay olduğu için tercih ettikleri patates kızartması, hamburger ve diğer fast-food ürünleri de astımı tetikleyen etkenler arasında" dedi.
Evlerde beslenen kedi, köpek ve tüylü hayvanların da alerjik bakımdan astımı etkilediğine dikkat çeken Güneşer, "Astım rahatsızlığı bulunan kişilerin evlerinde tüylü hayvan beslememeleri gerekiyor. Ayrıca hamamböceği kalıntıları da alerjik bir etkiye sahip olduklarından buna da önlem alınmasını öneriyoruz. Astım rahatsızlığı nedeniyle çok duyarlı olan bir çocuk, kendi evinde kedi veya köpek olmamasına rağmen, evinde kedi ya da köpek besleyen sınıftaki sıra arkadaşından dahi alerji kapabilir. Astım olan çocukların aileleri bu konuda dikkatli olmalıdırlar" diye konuştu.
Astımın en büyük düşmanının sigara olduğunu hatırlatan Güneşer, "Astım rahatsızlığı bulunan hastaların kesinlikle sigara kullanmamaları gerekiyor. Bunun yanı sıra evde bir astım hastası varsa, diğer bireylerin de sigara kullanmamaları lazım. Gebelikte kullanılan sigara dahi doğacak çocuğun astım olma riskini arttırıyor" şeklinde konuştu.
(İHA)