Fatih Altaylı, 'İstanbul'a hayırlı olsun' başlıklı bugünkü yazısında İstanbul Erkek Lisesi'nde bir öğretmenin İzmir Marşı söylemek istediler diye öğrencileri tokatlamasıyla ilgili olarak yazı kaleme alan Nagehan Alçı'yı eleştirdi. Alçı'nın öğretmenin 'Kemalist' olduğunu vurgulamasını eleştiren Altaylı, 'İngilizcesini söyleyeyim önce, so what? Türkçesi daha anlaşılır aslında, 'eeeeee'. Bu durumda ne yapmamız gerekiyor?' ifadelerini kullandı.
Alçı'nın öğretmene yönelik sözlerini eleştiren Altaylı'nın yazısının ilgili bölümü şöyle:
"İstanbul Erkek Lisesi’nde bir öğretmen İzmir Marşı söylemek istediler diye öğrencileri tokatlayınca hep bir ağızdan tepki gösterdik ya...
Sağ olsun Nagehan Alçı hemen araştırmacı gazetecilik yapmış.
Sormuş, soruşturmuş, velileri aramış ve müthiş gerçeğe ulaşmış.
Öğrencileri tokatlayan öğretmen “Kemalistmiş”.
İngilizcesini söyleyeyim önce, “So What!”
Türkçesi daha anlaşılır aslında.
“Eeeeee”
Bu durumda ne yapmamız gerekiyor?
Kendisini Atatürkçü ya da muhalif olarak tanımlayanlar susup oturacak mı?
Hatta “Eline sağlık iki tane de bizim için çaksaydın" mı diyecek?
Kendisini "İslamcı" ya da "iktidar destekçisi" olarak tanımlayanlar da “Aaa, ne ayıp! Bakın İzmir Marşı’na gıcık olanlar sadece biz değilmişiz. Bu CEHAPE zihniyeti zaten dayakçıdır” mı diyecek?
Böyle bir beklentiyi karşılamak için mi yapıldı bu derin araştırma?
Biz bu öğretmeni eleştirirken hangi düşünceden, hangi siyasi fikirden olduğunu hiç ama hiç merak etmedik.
Aklımızın köşesinden bile geçmedi “neci” olduğunu merak etmek.
Çünkü ben birinin “neci” olduğuna değil, “ne yaptığına" bakarım.
Fikirlere, düşüncelere, yaşam tarzlarına, inançlara, bireysel isteklere karşı değilse istediği fikirden olabilir.
Yeter ki suç olmasın, yeter ki, teröre destek mahiyetinde olmasın.
Bu yüzden de bu dayakçı öğretmenin ne fikri ne zikri beni hiç ama hiç ilgilendirmiyor.
Hangi görüşten olursa olsun, yaptığı suçtur. Eğitimcilikle uzaktan yakından bağdaşır tarafı olamaz eyleminin.
Nagehan Hanım Allah bağışlasın iki çocuk annesi.
Yarın öbür gün okulda bir öğretmeninden dayak yerse, ki inşallah böyle bir şey olmaz, ne yapacak?
Öğretmenin fikrini mi araştıracak.
Eğer iktidar yanlısı ise “İyi yapmış” deyip geçecek mi, yoksa kıyameti mi koparacak?
Unutmadan son bir şey daha söyleyeyim.
O öğretmen kendisini "Kemalist" olarak tanımlayabilir.
"Gardırop Kemalisti" de olabilir.
Ama gerçekten Atatürk’e saygı duyan ve yolundan giden birinin bir öğrenci dövmesi mümkün değil.
Çocuklara 23 Nisan’ı, gençlere 19 Mayıs’ı armağan eden bu büyük liderin çocuklara verdiği değeri bilen biri eğer gerçekten onun izinden gidiyorsa çocuklara değil tokat, fiske bile vurmaz."