SPOR

Fatih Altaylı'dan olay açıklamalar

Fatih Altaylı, Galatasaray'ın Beşiktaş karşısında 2-0'ı koruyamamasını hocasına bağladı.

Fatih Altaylı'dan olay açıklamalar

- Geçen hafta yaptığınız derbi yorumunda maçın hemen hemen nasıl geçeceğini öngörmüştünüz. Zaten tenkitinizde de yazdınız. Bugün bir daha baktığınız zaman Beşiktaş-G.Saray maçı için neler söyleyeceksiniz? Maç sonrasında yapılan yorumlar için ne diyeceksiniz?

"Maç üç aşağı beş yukarı benim öngördüğüm şekilde gerçekleşti ve haklı çıktığım en önemli nokta “Çok güzel bir maç olacak” demiştim ve öyle oldu. Sizin de söylediğiniz gibi maç sonrası tenkit yazımda fazlaca detaya girmedim ve güzel futbol için taraflara ve taraftarlara teşekkür ettim. Haklı çıktığım bir başka nokta ise hatırlayacaksınız; siz bana Beşiktaş’ın kusursuz olduğunu, eksiksiz olduğunu söylediğiniz zaman ettiğim itiraz. Temas ettiğim noktaların tamamı Beşiktaş’ta eksiklik olarak göze çarptı maç sırasında. Ama bana göre maçın en önemli derslerinden biri, iki hoca arasındaki kalibre farkını ortaya koymasıydı. G.Saray’ı 2-0 öne geçiren, benim maçtan önce de işaret ettiğim Beşiktaş’ın eksikleriydi.

İkinci yarıda Beşiktaş’ın, G.Saray’la eşitliğini sağlamasına neden olan şey ise G.Saray’da sezon başından beri değindiğim teknik direktör faktörüydü."

G.SARAY, JOSUE’DEN BİR AN ÖNCE KURTULMALI

- Bunu biraz açar mısınız?

"Beşiktaş ilk yarıdaki kadro tercihinde hatalı olduğunu görüp, ikinci yarıda bu tercihleri hemen değiştiren bir hocaya sahipken, G.Saray’ın hocası, Beşiktaş’ın hocasının yaptığı değişikliklerin oyuna yaptığı etkiyi göremedi ve erken tedbiri alamadı. Bu da Beşiktaş’ın üstünlüğü ele geçirmesine ve skoru eşitlemesine neden oldu. Diyeceksiniz ki, G.Saray’ın hocası ne yapabilirdi? Çok basit şeyler yapabilirdi. Sabri’yi çıkarmadan Cavanda’yı oyuna alabilir ve Talisca’yla birebir oynayacak bir görevlendirmeye gidebilirdi. Beşiktaş’ın, G.Saray’ın sağ kanadını çökertmesinin önüne geçebilirdi. Josue gibi G.Saray ayarında olmadığı açıkça belli olan bir oyuncuyu oyuna asla almamalıydı ve bence G.Saray yönetimi, bu Portekizli’den bir an önce kurtulmalı. Çünkü oynadığı her maç G.Saray’ın puan kaybına neden olacak gibi duruyor."

OYUNA HİÇ MÜDAHALE EDEMEDİ

- Rikerink’in değişiklikleri yine sıkıntı yarattı. İkinci gol öncesi Sabri’yi kenara çağırdılar, sonra geri gitti. Onun bölgesinden Tosic orta yaptı. Sabri ise oyundan alınacağını düşünerek konsantrasyonunu kaybetti. Bu olay birçok kişinin de gözünden kaçtı...
"Aynen dediğiniz gibi oldu. Riekerink, kişiliğinden ve yaklaşım tarzından ötürü takımda seviliyor ve bunun neticesinde G.Saray’a takım, ekip hüviyeti kazandırdı ama baştan beri söylediğim gibi kritik anlarda müdahale etme konusunda bilgisiz veya korkak. İkinci gol aynen dediğiniz şekilde geldi. Aptalca bir gol yendi. Geçenlerde benzer bir golü Barcelona da yedi. Böyle goller yenebilir. Ona bir şey demem ama hoca oyuna müdahale edemedi. Ettiği zaman da yanlış etti. Hocanın yetersizliği büyük maçlarda ortaya çıkar. Josue nereden çıktı Allah aşkına. Biri bana söylesin. Niye Josue? G.Saray’ın o anda hangi eksiğini kapatmak için oyuna alındı. Benim Riekerink’le ilgili fikrim değişmeyecek. Şampiyon olsa da değişmeyecek."

POLDİ YOKTU AMA SİNAN VARDI

- G.Saray’ın ilk yarıdaki futbolu gerçekten enteresandı. İlk devrede uzun zamandır bu kadar etkin bir G.Saray ve bu kadar etkisiz bir Beşiktaş görmemiştik. Bu maça bakarak gelecek haftaların bir fotoğrafını çekebilir misiniz?

"Söyleye söyleye dilimde tüy biten bir konu var. G.Saray hızlı ve dikine oynamalı diye... Hızlandığı zaman Beşiktaş’ın ne kadar çaresiz kaldığını gördük. İkinci yarıda Eren-Sinan değişikliği çok faydalı olur ve G.Saray’ın farkı açmasını sağlayabilirdi ama bu düzeyde olmayan hocalar böyle radikal değişiklikleri yapamazlar. Çünkü hocaya göre ilk yarıda tutan bir düzen vardı ve düzeni bozmak gerekmezdi. Oysa ikinci yarıdaki oyun bambaşka bir oyundu ve düzen zaten bozulmuştu. Yeni bir düzen kurma gerekebilirdi. Poldi kadroda yoktu diye kendini savunmuş hoca. Evet Poldi yoktu ama
Sinan Gümüş kenardaydı. En azından Yasin’in yerine Sinan girebilirdi."

BRUMA, NEYMAR GİBİ OLABİLİR

- Bruma için neler söyleyeceksiniz? G.Saray bu oyuncuyu ‘staja’ göndererek çok doğru bir iş yapmış...
"Bruma müthiş. Bunun işaretlerini yaz kamp döneminden beri veriyor. Oynadıkça daha da iyi olacak. Şu anda 20 milyon Euro’luk bir oyuncu haline gelmeye başladı. G.Saray, Şampiyonlar Ligi’nde oynuyor olsaydı bu değer daha da artardı. Güveni ve sorumluluk alma hissi arttıkça Neymar gibi bir şey olacak sanki. Üstelik daha hızlısı. Eksikleri var. Riekerink bu eksiklikleri tamamlamasına yardımcı olacak türde bir hoca. Galatasaray, kiraya verdiği 2 oyuncudan star yarattı. Arda ve Bruma döndükten sonra bambaşka oyuncular oldular. Avrupa’da söz sahibi bir G.Saray kurmak istiyorsanız kalması lazım. Ama ben olsam maksimum değere ulaştığını düşündüğüm an satarım. Bu yarın bile olabilir."

BEŞİKTAŞ'IN HATALARI, GÜNEŞ'İN HATALARIYDI

- Ne zaman puan kaybedilse Şenol Hoca’nın açıklamaları bir tuhaf oluyor. Hiçbir zaman rakibin hakkını vermiyor. Agresif davranıyor, gazetecilere çıkışıyor. Örneğin ilk yarıda G.Saray’ın oyununa hiçbir şey söylemezken “Onlar iyi değil, biz çok hata yaptık” gibi bir ifade kullandı. Siz bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
"Bence bir gariplik yok. Doğruluk payı da yok değil ama bu takım her zaman çok hata yapmaya müsait. Hatalar arasında Şenol Hoca’nın da hataları var. Ama G.Saray’ın iyi olmadığını söylemek için maçı izlememiş olmak gerek. Beşiktaş’ın hatalarının büyük bölümü, hatta tamamı aslında Şenol Güneş’in hatalarıydı o maçta. Mesela Bruma’nın pozisyonu için “faulle durdurmadılar” diyor. Bruma çok hızlı ceza alanına indi. Faulle durdurulsa G.Saray’da Sneijder ve Selçuk’un çok etkili top kullandığı yerde faul olacaktı ve o da gol olsa Şenol Hoca bu kez “Lüzumsuz faul yaptık” diyebilirdi. Zaten 1-2 saniye içinde ceza alanına girdi, orada faul yapamazlardı. Şenol Hoca asıl Oğuzhan’a baksın. Yaz başından beri sürekli düşüşte. Geçen senenin kral futbolcusu bu yıl yoklarda. Onunla ilgilensin biraz."

TERİM KİN TUTARSA KENDİ GİDER

- Sizce Fatih Terim, Arda’yı Milli Takım’a alacak mı? Şöyle soralım; birbirlerinin yüzüne bundan sonra bakabilirler mi?
"Vallahi ben Terim’in kendisine su şişesi fırlatan bir futbolcuyu takımdan kesmeden sürekli oynattığını bile bilirim. Gerçi o su şişesi halkın önünde fırlatılmamıştı ama ben kin tutmaya inanmam. Böyle basit bir nedenden kin tutulmaz. Barışabilirler. Barışmadan da birlikte olabilirler. Barışmayabilirler. Terim kin tutarsa kendi de gidebilir. Her şey olabilir."

BİR SAVCI, MAHMUT USLU’YA DAVA AÇMALI

- F.Bahçe, çok kaçırdı ama neredeyse G.Antep maçında puan veriyordu. Önemli bir galibiyet aldılar. Ancak seyirciyle buzlar bir türlü erimiyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

"F.Bahçe taraftarının takımla veya kulüple bir sorunu yok güzel kardeşim benim. Onlar ne takıma küserler, ne kulübe. Onların küslüğü Aziz Yıldırım’a ve Aziz Yıldırım’ın futbola yaklaşımına. Onu protesto ediyorlar. Bak basketbolda kombineler yok sattı. Aziz Yıldırım basketbol takımını da kurmaya başlasın, taraftar orayı da terk eder. Taraftar, Aziz Yıldırım’a “Biz şike davasında senin arkanda durduk. Seni kurtardık ama sen de artık bizi kendinden kurtar” mesajı veriyor. “Git” diyor. Ama gitmez. Benim asıl değinmek istediğim ise Mahmut Uslu meselesi. İki haftadır spor ortamını germek için çok acayip demeçler veriyor. Bu demeçler cezalıktır. Federasyon Disiplin Kurulu değil, doğrudan doğruya savcıların el atmasını gerektirecek kadar 6222 sayılı sporda şiddetin önlenmesine dair kanuna karşıdır ve TCK’da karşılığı olan tavırlardır bunlar. Bir savcı Mahmut Uslu’ya dava açmalıdır."

FENERBAHÇE MAÇLARINDA BÖYLE OLMAYABİLİR

- Deplasman yasağı kalktı. İlk deneme başarılı oldu. Siz bu konuda biraz tedirginsiniz. Ne diyeceksiniz?

"Tedirginim ve bu sürüyor. Şimdi bu maç bir emsal değil. Niye değil, onu da anlatayım. Bir kere Beşiktaş ve G.Saray zaten gerilimli ve birbirinden nefret eden camialar değil. Tam aksine uzun yıllardır dostluk etmiş camialar. Bu takımların
F.Bahçe ile oynayacakları maçlarda ortam bu kadar rahat olmayabilir. İnşallah olur ama olmayabilir. Daha vahimi ise Anadolu’daki maçlar. Kentler arası gerilimler. Düşünün iki tane provokatör neler yapabilir. FETÖ’cü bir provokasyon, emniyet mensuplarından ve taraftarlarından gelirse neler olabilir."

YENİ KADROSUNA UYGUN OYNAMIYOR

- Derbide Beşiktaş’ın zaafları ortaya çıktı. G.Saray’ın nefesi yetseydi, maç ikinci yarının başında bitebilirdi. Sizce sıkıntı nerede?
"Bak şimdi. Siz geçen hafta Beşiktaş’ı yere göğe koyamıyordunuz. “Eksiği yok” falan dediniz, ben de “Barcelona’nın bile eksiği var” demiştim galiba yanlış hatırlamıyorsam. Hatta şöyle de dedim, “İki maç kaybetsinler neler söylersiniz yere göğe koyamadığınız Beşiktaş hakkında”... Tabii ki eksiği var. Bu maçta G.Saray daha iyi bir takım görüntüsü
vermiş olabilir ama Beşiktaş da çok iyi bir takım ve bu yüzden de çok güzel bir maç izledik. Türkiye Ligi’nde her hafta bu seviyede bir iki maç izlemeye başlarsak boşalan tribünler de dolmaya başlar. Beşiktaş’ı hala şampiyonluğun güçlü adayı olarak görüyorum ve eleştirilere katılmıyorum. Ama şunu da söylemeliyim; yeni kadrosuna uygun futbol oynamıyor. F.Bahçe’den aldığı iki bekin oyun tarzları geçen seneki Beşiktaş’ın oyun tarzına uygun değil. Ya bekler bu tarza uymalı ya da Beşiktaş bu beklerin tarzına göre reorganize olmalı. Bu da orta sahanın hücum elemanlarının farklı bir pozisyon almalarını gerektirir. Beklerin de sürekli orta yapmaktan vazgeçmesi lazım. Bazen de yanlardan
bindirecek oyunculara top atmaları gerekir."

Takım
O
Av
P

En Çok Aranan Haberler