HABER

Fatih Portakal'da destek yağıyor! 'Bir şey olursa vebali Cumhurbaşkanının boynunadır'

İçerik devam ediyor
İçerik devam ediyor

Fransa'daki 'Sarı Yelekliler' eylemi sonrası sarf ettiği "Hadi bakalım barışçıl bir eylemle zamları, doğalgaz zamlarını protesto edelim. Hadi bakalım, yapalım. Yapabilecek miyiz? Kaç kişi çıkacak korkudan endişeden sokağa?" sözleri sonrası Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından topa tutulan Fatih Portakal'a çok sayıda destek geldi. CHP'li Mahmut Tanal," Erdoğan’ın söylemlerini biri üzerine vazife edinir ise bunun vebali Cumhurbaşkanının boynunadır." dedi.

FOX Haber spikeri Fatih Portakal, geçen hafta FOX TV'de yayınlanan ana haber bülteninde Fransa'daki 'Sarı Yelekliler' eylemlerini gündemine almış ve hükümetten isimlerin polis şiddetine dair açıklamalarını hatırlatarak şunları söylemişti:

"Hadi bakalım barışçıl bir eylemle zamları, doğalgaz zamlarını protesto edelim. Hadi bakalım, yapalım. Yapabilecek miyiz? Kaç kişi çıkacak korkudan endişeden sokağa? Kaç kişi çıkar sokağa Allah aşkına söyler misiniz? Bireysel ve toplumsal muhalefeti baskı altına almaya ve yıldırmaya çalışıyorlar. En doğal hak ama uygulanamıyor. Fransa olmuş, Türkiye olmuş çok da farketmiyor açıkçası."

Cumhurbaşkanı Erdoğan bunun üzerine Denizli'de yaptığı konuşmada "Bir tanesi çıkmış sokağa davet ediyor ahlaksıza bak. Sen ne yapıyorsun, burası Paris mi? Gezi olaylarında, 15 Temmuz'da zaten herkes dersini aldı. Bu tür olaylara girişenler bunun bedelini ağır öderler'' demişti. Erdoğan, "Birileri çıkmış portakal mıdır, mandalina mıdır, narenciye midir sokağa çağırıyor. Haddini bil haddini. Bilmezsen haddini, bu millet patlatır enseni." demişti.

DENİZ ZEYREK'TEN DESTEK MESAJI

Sözcü yazarı Deniz Zeyrek, Portakal'ın açıktan hedef gösterildiğini belirtti ve yapılanların "bir seçim uğruna" değmeyeceğini belirtti.

"Memlekette gazeteciliğin nasıl zor koşullarda yapıldığının bir örneği daha"

Gazeteci Banu Güven ise Portakal örneğiyle Türkiye'de gazeteciliğin durumunu gözler önüne serdi.

'FATİH GAZETECİDİR'

CHP eski İstanbul milletvekili ve Gerçek Gündem eski Genel Yayın Yönetmeni Barış Yarkadaş da Portakal'ın açık bir şekilde hedef gösterildiğini belirtti. Yarkadaş şunları söyledi:

"FOX TV Ana Haber sunucusu meslektaşımız Fatih, ne portakal ne de mandalinadır! FATİH GAZETECİDİR! Fatih bu ülkedeki bir gerçeği; demokrasinin olmadığını açıkça dile getirdiği için hedefe konuluyor ve yerel seçim öncesi sindirilmeye çalışılıyor. Şu bilinsin ki; Fatih Portakal yalnız değildir!"

MAHMUT TANAL: FATİH PORTAKAL’IN CAN GÜVENLİĞİ TEHLİKEDEDİR

CHP İstanbul Milletvekili Avukat Mahmut Tanal “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçim öncesi basını terbiye etme çalışmaları basın özgürlüğüne ve demokrasiye bir darbedir” dedi.

Erdoğan’ın açıklamalarına tepki gösteren CHP İstanbul Milletvekili Avukat Mahmut Tanal, FOX TV Ana Haber Bülteni sunucusu Gazeteci Fatih Portakal’ın yanında olduğunu belirterek şunları söyledi:

“Kimsenin kimseyi sokağa çağırdığı yok, kimsenin sokağa döküldüğü de yok. Kimsenin Fransa’ya özendiği de yok. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu söylemleriyle seçim öncesi bir iç karışıklık yaratmak istemektedir. Kin ve nefretten beslenen siyaset tarzı gereği sokakta meydana gelecek bir karışıklık veya bir ayaklanma Erdoğan’ın rüyalarını süslemektedir.

Erdoğan’ın kin ve nefret dolu söylemleri bir seçim çalışmasından başka bir şey değildir. Bu söylemler AKP’nin seçim ritüelleridir. Seçim öncesi 2017 tarihli bir türban kararı sanki yeniymiş gibi basına servis edildi. Böylece ilk ritüel gerçekleşmiş oldu. İkinci ritüel ise toplumda gerginlik yaratarak, belediye hizmetlerinin oylandığı bir seçimden ziyade maç karşılaşması gibi fanatik bir parti yarışı yaratmaktır.

Öte yandan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Fatih Portakal’a yönelik ‘Haddini bil, bilmezsen bu millet haddini bildirir’ söylemlerini biri üzerine vazife edinir ise bunun vebali Cumhurbaşkanının boynunadır. Demokratik bir hukuk devletinde Cumhuriyet Başsavcılarının Cumhurbaşkanının söylemleri üzerine derhal hareket etmesi gerekir. Yargıyı talimatlarıyla işleten Cumhurbaşkanı seçim öncesi basını terbiye etmek istemektedir.

Bu terbiye çalışmaları hem basına hem demokrasiye darbedir. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın nefret dolu söylemlerini kınıyor, özgür haberciliğin önderlerinden FOX TV’nin ekran yüzü Fatih Portakal’ın yanında olduğumu söylemek istiyorum. Vatandaşının can güvenliğini tehlikeye atan bir Cumhurbaşkanının yönettiği ülke, toplumu germekten, huzursuz etmekten başka hiçbir şeye hizmet etmeyecektir. Yanlıştır! Siyaseten de vicdanen de etik değildir. Ayıptır!”

'İNANILMAZ'

BirGün gazetesi yazarı Fatih Yaşlı da, konuya dair şu paylaşımda bulundu:

"Bunu birilerinin bir emir, bir çağrı olarak görmeyeceği, durumdan vazife çıkarmayacağı düşünülebilir mi? Dün Kılıçdaroğlu'na, bugün Portakal'a... Gerçekten inanılmaz."

DERNEKLERDEN MESAJLAR

Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Türkiye temsilcisi Erol Önderoğlu, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Genel Sekreteri Sibel Güneş, Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Sekreteri Mustafa Kuleli, Türkiye Basın Konseyi Genel Sekreteri Mustafa Eşmen, Portakal'ın Erdoğan tarafından 15 Aralık'tan beri yaptığı üç konuşmada ardı ardına hedef alınmasını bianet’ten Tansu Pişkin, Pınar Tarcan ve Hikmet Adal'a değerlendirdi değerlendirdi.

Erol Önderoğlu, Portakal'a bir zarar gelmesi durumunda RSF olarak sorumluluğu "Sayın Cumhurbaşkanı'ndan bileceklerini ilan ederek" şunları söyledi:

"Yerel seçimlere doğru giderken bir kez daha bir Cumhurbaşkanı'na yakışmayacak üslupta kendisi kadar kamuoyuna mal olmuş bir gazetecinin canına kast edilebilecek bir ölçüde hedef alındığına tanık oluyoruz.

"Geçmişte Hrant Dink örneğinde yaşadığımız gibi Fatih Portakal'ın canına kast edilirse toplumda bağımsız durması beklenen ve vicdanları rahatlatması beklenebilecek kişi olarak Sayın Cumhurbaşkanı ne gibi bir söyleme sığınacak.

"Sınır Tanımayan Gazeteciler olarak toplumsal kutuplaşmayı tehlikeli şekilde provoke eden bu sorumsuz söylemlere son verilmesini bekliyoruz.

"Portakal'ın başına bu saatten sonra bir zarar gelmesi durumunda sorumluluğu Sayın Cumhurbaşkanı'ndan bileceğimizi ilan ediyoruz."

Türkiye Gazeteciler Sendikası'ndan Mustafa Kuleli şunları söyledi:

"Erdoğan Fatih Portakal şahsında Türkiye medyasına ve toplumuna 'Ben şiddetle sizi bastırırım. Kimse bana bir şey söyleyemez, sokağa çıkamazsınız' mesajı veriyor. Her şeyden önce birkaç yeri düzeltmek lazım...

“Birincisi, sokağa çıkmak, eylem yapmak, protesto düzenlemek haktır. Bu evrensel doğruları Erdoğan'a tekrar tekrar hatırlatmaya devam edeceğiz. İkincisi, açık ki Erdoğan 'Savcılar harekete geçecektir' dediğine göre, yargının üzerinde olduğunu düşünüyor. Bağımsız bir yargı olmadığını, kendisinin talimatıyla savcıların harekete geçtiğini de itiraf etmiş oluyor.

"Tabii seçimlere giderken böyle Erdoğan gibi popülist siyasetçilerin toplumu kutuplaştırmak, bölmek ve bu sayede kendi kitlesini yeniden arkasında birleştirmek üzere çabaları oluyor. Bugün yapılan da budur. Ama oynadığı bu tehlikeli oyun sonucunda bir gazeteciye, bir sivil toplum insanına ya da bir akademisyene yarın saldırı olsa Erdoğan bunun altında kalacağını da bilmelidir.

“Siyaset kurumu ülkenin tamamına hizmet etmek için vardır. Ancak Erdoğan bu olgunluğa henüz erişemediği için sadece kendi kitlesini düşünüp onlara hizmet ediyor ve kendi kitlesinin cumhurbaşkanı gibi davranıyor. Bu çok tehlikeli...

“Türkiye'yi bölecek olan, ilerlemeden, demokratikleşmeden uzaklaştıracak olan şey Erdoğan'ın bu tip çıkışlarıdır. Bu sözleri çok tehlikeli buluyoruz ve bir kez daha gazetecilere, fikir insanlarına bu hasmane tutumdan vazgeçmesini istiyoruz."

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Genel Sekreteri Sibel Güneş de cemiyet adına yaptığı açıklamada "Basın özgürlüğünü eğer evrensel ölçütlerde ele alırsak; halkın gerçekleri öğrenmek, doğruları bilmek hakkıdır" dedi. Güneş şöyle devam etti:

"Bunun için görev yapan gazetecilerin siyasetçiler tarafından hedef gösterilmesini demokrasi dışı görüyoruz.

"TGC Basın Müzesi Öldürülen Gazeteciler Galerisi'nde her siyasi görüşten, hedef gösterildiği için öldürülmüş 66 gazeteci var.

"İktidarların gazetecilerin güvenli koşullarda mesleğini yapmasını sağlama sorumluluğu olduğunu unutmaması gerekiyor. Gazetecilerin her dönem günah keçisi haline getirilmesi, hedef gösterilerek can güvenliklerinin hiçe sayılması bu ülkede demokrasinin yeşermesini de engelliyor. Hedef gösterilen tüm meslektaşlarımızla dayanışma içinde olmayı sürdüreceğiz."

Basın Konseyi adına açıklama yapan Genel Sekreter Mustafa Eşmen, endişelerinin "Had bildirmek için bekleyenlerin bunu bir talimat olarak algılamasıdır" dedi ve ekledi:

"Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, son mitinglerinde muhalefetin yanı sırası medya mensuplarını da hedef almayı alışkanlık haline getirmiştir.

"Hafta sonu Denizli ve İstanbul'daki mitinglerinde adını vermeden eleştirdiği Fox TV, ana haber sunucusu Fatih Portakal için bugün Konya'daki konuşmasında 'Birileri çıkmış Portakal mıdır, mandalina mıdır, narenciye midir? Sokağa çağırıyor. Haddini bil haddini. Bilmezsen haddini bu millet patlatır enseni' ifadelerini kullanmıştır.

"Cumhurbaşkanı'nın, bir medya mensubu için küçümseyen üslup kullanması; hele 'had bildirme', 'ense patlatma' ifadelerini kullanması talihsizliktir, yakışıksızdır, asla kabul edilemez. Endişemiz, 'had bildirmek' için bekleyenlerin, bunu talimat olarak algılamasıdır.

"İfade ve basın özgürlüğünün demokrasilerin olmazsa olmazı olduğunu bir kez daha hatırlatıyoruz."

En Çok Aranan Haberler