Türkiye bugün acıları 1 yıl sonra hala taze olan 6 Şubat felaketini anarak uyandı. Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen'in astırdığı "CHP'nin 'hayır' oyuna rağmen mahallemize ilave 1 kat imar getirdik" afişi de bugünün gündeminde yer etti.
'İmar' polemiği sosyal medyaya da yansırken gazeteci Fatih Portakal, YouTube hesabından yaptığı yayında Türkmen'e sert çıktı. Türkmen'in astırdığı afişi gösterip okuyan Portakal şöyle konuştu:
"İyi yaptın ya, aferin sana! Binaların statiği, mekanik yapısı kaldıracak mı kaldırmayacak mı, zemin buna uygun mu değil mi, hiç araştırma yapmadan, utanmadan bir de gülen fotoğrafını koymuş buraya bu beyefendi!
Bununla övünüyor bu adam ya. Ayıptır ya. Bu da bir nevi af, bir nevi barış. İstanbul'da depremden bahsediyoruz. Okan Tüysüz hoca söyledi, İstanbul'da olası depremde 80 bin bina yıkılacak.
Üsküdar'ı yöneten, Hilmi Türkmen denen bu bilgisiz, cahil kişi bu afişi yapıyor ve bunu asıyor. Sen bu imarı, 1 katı verdin de bu binalar gerçekten kontrolden geçti mi, o 1 katı kaldırır mı kaldırmaz mı, bunun hesabını yaptın mı? Bu kadar cahil olabilir misin ya? İsyan etmek geliyor içimden. Bu cahiliyet nereden geliyor?"
Hilmi Türkmen de Portakal'ın bu sert tepkisi üzerine sosyal medya hesabından yanıt verdi. "Kentsel dönüşüm süreçlerinde işte hep bu “çok bilen, her şeyi bilen ve her dönüşüme otomatikman karşı çıkan” kafa ile mücadele ettik, etmeye devam ediyoruz" ifadelerini kullanan Türkmen paylaşımında şunları kaydetti:
"Hızlı bir kentsel dönüşümün, insanların depreme dayanıklı evlere kavuşmasının önündeki en büyük engel, bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olan, ahkam kesen, “her şeyi bilen” bu kafa yapısıdır işte.
Üsküdar merkez mahallelerinde 50 yıllık, tamamı riskli binalar bu yeni plan sayesinde dönüşecek! 800 m2 birleşen (3 bina) her parsele 1 ilave kat hakkı onaylandı. Bu ne demek biliyor musunuz? İnsanların 50 yıllık, çürük binalarını, sıfır ya da çok düşük bir maliyetle dönüştürebilmesi demek. Dönüşüm için yeterli finsansal gücü olmayan insanların, insanlarımızın depremi korkarak beklememesi demek!
Üstelik zorunlu tuttuğumuz 800 m2 birleşimi sayesinde yapılabilecek zemin altı otopark ile, yolların yayalara kalması ve daha çok sosyal donatı alanının halkımıza kalması demek.
Ama birileri hiçbir şey bilmeden her şeyi bilmeye, bir arayıp bilgi alma zahmetine bile girmeden kamuoyuna yanlış bilgi vermeye devam ediyor. Bu kadar can kaybetmişken lütfen gerçek anlamda sorumluluk sahibi olun, insanları yanıltmayı bırakın.
Göreviniz gazetecilikse, lütfen onu da olması gerektiği gibi, bilgi sahibi olarak yapın. Sabahtan beri yüzlerce telefon, mesaj aldım 10 yıldır bu haberi bekleyen insanlardan. İnsanların gerçek gündemlerine dahil olmuyorsunuz madem, yanıltmayı bırakın.
Kentsel dönüşüm süreçlerinde işte hep bu “çok bilen, her şeyi bilen ve her dönüşüme otomatikman karşı çıkan” kafa ile mücadele ettik, etmeye devam ediyoruz. Milletimizle el ele verip, depremi acı bir gerçeğimiz olmaktan çıkaracağız.