Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, gündeme dair çok çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Sarı Lacivertli kulübün Başkanı, kulübün mali yapısından, Galatasaray ile yaşanan çekişmelere, Yargıtay'dan, basketbol takımının son durumuna kadar tüm sorulara oldukça çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Ali Koç, Ersun Yanal'ın talebi doğrultusunda devre arasında transfer yapılabileceğinin de sinaylini verdi.
İşte Ali Koç'un açıklamaları;
"Yoğun bir seçim kampanyası sonrası, Fenerbahçe kongre üyelerinin verdiği oylarla Başkan olduk. Değişim bekleyen büyük bir kitle vardı. Dolayısıyla büyük bir beklentiyle geldik. İlk sezon nasıl geçti derseniz, seçildikten sonra en kötü seneyi çiz deseydiniz böyle bir senaryo çizemezdim. Kriz yönetimiyle uğraştık. Biz yenilikler yapmak için yola çıkmıştık fakat kriz yönetmekten bu reform biraz yavaşladı. Tabi ki yaptığımız güzel işlerde var. Futbolda yaşadığımız sıkıntılar bizi üzdü ve yordu. Sadece futbol olarak değil, genel olarak sancılı bir sezon geçirdik. Final Four'un son ayına kadar ilk 5'in 4 oyuncusu sakatlandı. Hem şans olarak, hem kara bulutlar olarak zor bir sene geçti. Tabi bu çıktığımız yolda bizim orta ve uzun vadeli hedeflerimiz vardı. Bunlar değişmedi. Gideceğimiz adres kesinlikle değişmedi. Yolda, farklı yollara sapmış olabiliriz ama çıktığımız ana hedef kesinlikle değişmedi"
"BİZİM AMACIMIZ MALİ OLARAK NEFES ALMAK"
"Bence camia olarak içinde bulunduğumuz finansal sıkıntılardan vakıf değiller. Bizimde anlatamadığımız, anlatmak istemediğimiz konular var. Mali konulara burada çok girmeyeceğim fakat Ocak ayında kampanyama başladığım zaman Türk futbolunun çok derin bir mali kriz içerisinde olduğunu belirtmiştim. Başka kimse konuşmuyordu. Gelinen noktada, yalnızca bize has değil fakat bizim aldığımız miras diğer kulüplere göre kat ve kat daha fazla. Sıkıntılı fair play kısıtlamaları alanımızı biraz daralttı. Fenerbahçe SK ve diğer büyük kulüplerin mali sıkıntılarını aşmaları 2-3 yılda olabilecek bir şey değil. Daha uzun vadeli planlamalar olmalı. Tabi bu sırada sportif başarılarda gelmeli. Bizim amacımız nefes almak, uzun vadede sürdürülebilir mali yapı oluşturmak ve sportif anlamda başarılar kazanmak"
"Kısa vadede nefes almak dediğim şey, kulübe sıcak para girmesi. Finansal anlamda sorumlulukları borç almadan yerine getirebilmekti. Bunu iyi yaptığımızı düşünüyorum. Hem sağladığımız imkanlar, hem yeni sponsorluklar, hem de fedakarlıkla bunu iyi yaptığımızı düşünüyorum. Ama yinede bu ağır finansal yük devam etmekte."
"130 MİLYON EURO PARA GİRİŞİ OLDU"
"Sermaye arttırımı, sponsorluklar, sıcak parayla beraber 120-130 milyon euro gibi bir para girişi oldu. Fakat borçlardan ve yasaklardan dolayı bu parayı kullanamıyoruz. Fenerbahçe Spor Kulübü'nün bugün itibariyle 674 Milyon Lira'lık bir faiz yükümüz var. Bütün sportif faaliyetleri döndürebilmemiz için 1.2 milyon nakite ihtiyacımız var. Fenerbahçe'nin bankada bulunan parası 800 ile 1 milyar tl arasında"
"Fenerbahçe Spor Kulübü olarak yeniden yapılanmaya imza atmadık değil, atamadık. Devletimize, bankalara ve gerekli kuruluşlara, bu sorunları düzeltmek ve kulüplerin tek başına bu işi halledemeyeceğini fark ettikleri ve buna göre bir plan yarattıkları için teşekkür etmek istiyorum."
"KULÜPLERİN BORÇLARI SİYASİ HALE GETİRİLDİ"
"Futbol bir sektör ve futbol sektörü belli bankalara belirli borçları var. Bunu böyle ele almak lazım. Maalesef bu konu siyasi hale getirildi. Yanlış anlatıldığı için, başından yola çıkıldığı zaman kamuoyuna doğru şekilde anlatılmadığı için yanlış yerlere çekildi. Burada hem futbol kulüplerinin vadelerini uzatmaya, hem de yeni nakde ihtiyacı var ki tüm borçlarını ödeyebilsinler. Bu konuya muhalefet olanlara sesleniyorum. Futbolda diğer sektörler gibi bir sektördür, bunu yanlış yerlere çekmeyin"
"5 Yaşında çocuk, 20 yaşında biri ya da 60 yaşında göbekli bir adama aynı elbiseyi dikmek gibi. Maalesef ki bugün ki format, büyük kulüpler için konuşuyorum, büyük kulüplerden sadece birinin sorunun çözüyor. Ne veriliyor bize? 5 yıllık bir vade, 2 yıl ana para ödemesiz. Sadece faiz ödüyorsunuz. Şu an verilen 250 milyon tl, Fenerbahçe'nin bu yıl ki borçlarını bile ödeyemiyor. Bu iyi niyetli yaklaşım hakkında Fenerbahçe Kulübü adına konuşmak istiyorum, diğer iki büyük kulübü dışarıda bırakıyorum, bizim giderlerimizi karşılaşmıyor ve imzalama şansımız yok. Parayı alalım da yolda işi düzeltiriz diye bir şey yok. Bu yalan söylemek olur. Bu borç yapılandırmasından çok, bir borç tasviyesi. Bu imzayla birlikte kulüplerin manevraları azalıyor. Maalesef vade bu borçların ödenmesini sağlamıyor."
"ÜLKER ARENA'NIN İSKANINI ALDIK"
"Bence bir AVM gereksiz. Her yer avm ve dükkan dolu. Bunu iyi bir şekilde projendirip, iznimizi alacağız. Daha sonrasında ise belirli bir süre sonra bize teslim olacak. Bu alan, Fenerbahçe için önemli bir projedir. Bunun gibi birkaç arsamız daha var. Ben iyi bir haber vermek istiyorum Fenerbahçelilere. 2012'de yapılan Ataşehir Ülker Arena'nın iskanını almış bulunuyoruz. Başta Aziz Yıldırım olmak üzere emeği geçen herkese ve Spor Salonu için Ülker'e teşekkür etmek istiyorum."
"STADIMIZI DEVLETTEN DESTEK ALMADAN YAPTIK"
"Stat, semtimizin stadıdır. Fenerbahçe, kurulduğu günden beri maçlarının büyük çoğunluğunu bu stadyumda yapmıştır. Fenerbahçe, bu stadyumu kendi imkanlarıyla, devletten 0 destek alarak, hiçbir sezon stadından ayrılmadan tamamladı. Sayın Aziz Yıldırım ve yönetimi, deyim yerindeyse kelle koltukta bu stadı yaptı. Bu stadın her köşesinde Fenerbahçeli yöneticilerin ve iş adamlarının alın teri vardır."
"STADIN KİRASI 4 MİLYON LİRAYA SABİTLENDİ"
"Biz 85 milyon dolar yatırdığımız stada, her yıl 1 milyon dolar kira ödüyoruz. Bu rakam sabitlendi doların hareketiyle birlikte 4 milyon'a çıktı. Anadolu'ya baktığımız zaman, Anadolu kulüplerinin ödediği miktarlar, komik rakamlar. Baktığınız zaman rekabet olarak pek adil değil. Kısa vadeye baktığımız zaman bu maddi durum ile küçük dokunuşlar hariç, major bir dokunuş yapma şansımız yok"
"ÖRNEK ALACAĞIM KULÜP BENFICA"
"Bence Türkiye'de hiçbir kulüp, çağın gereklerine göre, modern kulüp yönetiminin uzağındayız. Bugün ki durumun sebebi bu. Türk futbolu sadece maddi anlamda değil, her anlamda Avrupa futbolunun uzağında. Özellikle mali açıdan batak durumdayız. Avrupa'nın en yaşlı 3. ligiyiz. Böyle olunca Avrupa'da mücadele etme ve haftada 3 maç oynama konusunda sıkıntı yaşıyoruz. Altyapıda çok geriyiz. En az altyapıdan oyuncu çıkaran ülkeyiz. Gençlere en az süre veren liglerden biriyiz. Avrupa ile antrenmanlar farklı. Teknoloji Avrupa'da bize göre daha çok kullanıyor. Bizim kafamızda bir hayal var. Gerek teknoloji, gerek antrenman, gerek projeler olsun bunlar zaman alacak şeyler. Bu konuda doğru yolda olduğumuzu düşünüyorum. Kimi örnek alıyorsunuz derseniz, Benfica derim. Neden Benfica? Benfica'nın yapısı Fenerbahçe'ye çok benziyor. Benfica bir dernek ve üyeleri var. Birden çok spor branşı var. Televizyon çok önemli. Kendi maçlarını kendileri yayınlıyordu bir dönemler. Kısa zaman önce borç batağındalardı fakat bugüne baktığınız zaman çok başarılı konumdalar. Akademi olarak çok ilerdeler. Bunu sattıkları oyunculardan görebiliyorsunuz. Bu sebepten Benfica'yı örnek gösterebilirim"
"Öncelikle Fenerbahçe'nin gerçek sahibi 10 binlerce kongre üyesi ve milyonlarca tarfatardır. Benim düşüncem, Fenerbahçe Cumhuriyet'e mal olmuş ve birçok branşta mücadele eden bir kulüp olarak kimsenin malı olmamalıdır ve olamazda. Modelden bağımsız olarak sistem her türlü işliyor. Ama az önce belirttiğim gibi maalesef ki bizde kulüpler yönetilmiyor. Bizde ki sıkıntı sürenin kısa olması. Başkanlık seçimi süresi 2 yıldı, 4'e çıktı. Finansal Fair Play'den dolayı UEFA'ya çok gittik, geldik. Onlara göre bu sorunların en büyük nedeni, dernek yönetim modeli. Kısa vadeli planlar, kısa vadeli reformlar ve şampiyonluk baskısı sonucu istenilen sonuç elde edilemiyor. Burada doğal olarak kamuoyu ve taraftar baskısı var. Bana kalırsa bu süre 4 ile 6 yıl arası olmalı. Bizim yeni tüzük çalışmalarımızdaki maddelerden biri bu. 4 sene bir değişim yaratmak için makul sürelerden biridir. Gerek başkanlık, gerek dernek olarak doğru yönetir ve planlarsınız, başarıya her türlü ulaşıyorsunuz."
"BAŞKANLIĞI İSTEDİĞİM ZAMAN BIRAKMAK İSTİYORUM"
"Devir teslim döneminde Aziz Yıldırım katılmadı. Seçim sonrası kendisine 2 kez ulaşmaya çalıştım. Biri Can Bartu'nun cenaze töreniydi. Çok istedim gelip konuşma yapmasını ama mümkün olmadı. Bir diğeride divan kurulu toplantısıydı. Tüm hayattaki başkanlarımızın orada olmasını istiyordum. Aradım ama ulaşamadım. Asistanı bana bazı mazeretlerle katılamayacağını söyledi. Bu sebepten kendisiyle hiç seçim dönemi sonrası konuşamadım."
"UMARIM TARAFTARIN İSTEDİKLERİNİ YERİNE GETİREBİLİRİZ"
"Allah her kulübe böyle bir taraftar kitlesi nasip etmez. Geçen sene çok çok kötü bir sene geçirdik. Taraftar her an dönebilir ama bizi 1 dakika yalnız bırakmadılar. Kızanlar oldu, üzülenler oldu ama hiçbiri bizi yarı yolda bırakmadı. Ben ve tüm yönetim onlara müteşekkiriz. Bize her alanda verdikleri destek için onlara ne kadar teşekkür etsem azdır. Sonuçta bende taraftar gibi düşünen biriyim. Beni buraya, Fenerbahçe'ye olan aşkım getirdi. Onların hassasiyetini ve beklentilerini anlayabiliyorum. Umarım istediklerini yerine getirebiliriz."
"İNSANIN OLDUĞU YERDE HATA OLUR"
"Benim için spor medyası biraz sıkıntılı. Türk futbolunun kalkınması için spor medyası ne kadar katkı sağlar? Yıkıcı mıdır? Yapıcı mıdır? Baktığımız zaman spor medyasının yapıcı değil, yıkıcı olduğunu düşünüyorum. Örneğin hakemler. Hakemlerin kendini ifade etme şansı maalesef ki yok. Bugün baktığınız zaman çok zor bir meslek hakemlik. Hakemlere algı operasyonları, eski hakem yorumcuları.. Bazıları belirli kulüpler tarafından oraya getirildiği için bazı kulüpleri koruyup, hakemleri ezme hareketindeler. İnsan olduğu yerde hata olur."
"TÜRK FUTBOLUNU PARMAĞINDA OYNATIYORLAR"
"5 para etmeyen insanların ağzına ciklet olmak.. Bunun yerine samimi olun, yol gösterin. Bizi en çok eleştiren FB TV olmuştur. Ben sansüre karşı bir insanım ama diğer taraftan da şunun karşısında olacağımızı herkes bilsin; bazı insanlar istediklerini parlatıyor, istediklerini yeriyorlar. Türkiye'de spor medyası daraldı. Bir kesim var ki Türk futbolunu, parmağında oynatmaya çalışıyor. Bunların değişmesi lazım."
YAYINCI KURULUŞA ELEŞTİRİ
"Futbolun paydaşları var. Bugün Bein olur, yarın başkası.. En büyük kaynağımız sizden gelen yatırımlar ve ihale bedeli. Tabi ki üzdünüz bizi. Reklamlar düştü. Tabi ki öncelikle sizlerin kazanabileceğiniz bir ortam olmalı ki bizde kazanalım. Yayıncı kuruluşun uzun vadede kazanç sağlayamadığı bir yerde boykot etmek bindiğin dalı kesmektir. Bence yeterince inovatif değilsiniz, yaratıcı değilsiniz. Yeni fikirlerle gelin. Bu fikirleri getirin birlikte inceleyip geliştirelim. Futbol takımı olarak, basketbol takımı olarak. Biz Fenerbahçe Kulübü olarak bu konuda her türlü desteği vermeye hazırız."
"Türk futbolunun kalkınmasında size büyük bir pay düşüyor. Adil olmamak, 3-4 dakikalık özet görüntülerinin hazırlanılması gibi konularda size kızdığımız zamanlar oldu. Türk futbolunda adalet sağlanacaksa, en doğru görüntülerle, en adil görüntüleri göstererek siz sağlayabilirsiniz. Geçen sezon bizim derbide hatalı taç pozisyonumuz yayınlandı ve haftalarca bu konuşuldu. Ama bizim gol yediğimiz pozisyonda top auta çıkmıştı, ama aut değildi. Bu yayınlanmadı. Hepimiz aynı gemideyiz, bindiğimiz dalı kesmeyelim."
"GALATASARAY'LA ARAMIZ İYİ DEĞİL"
"Öncelikle Galatasaray özelinde değil, genel olarak konuşacağım. Bizim çok büyük sorunlarımız var. Biz kulüpler olarak bir masanın etrafında buluşup, sorunları gidermek, pastayı büyütmek adına, marka değerini arttırmak ve tribünleri doldurmak adına ortak çalışmak zorundayız. Saha içerisinde kora kor mücadele etmeliyiz ama saha dışında ortağız. Birlikte iş yapma yönünü geliştirmeliyiz. Her şeyden önce gençlere, çocuklara ve ülkemize olan bir sorumluğumuz var. Bu birbirine inanmak, saygı duymaktan geçer. Fakat tribünlere oynarsak, sosyal medyada çizer edersek bunu başaramayız. Şu an baktığımız zaman Anadolu'ya indiğimiz zamana çok güzel karşılanıyoruz. Kulüpler ile, rakip taraftarlar ile iyi ilişkilerimiz var. Buna Trabzon'da dahil. Sokaklara indik, fotoğraf çekildik. Çok iyi ağırlandık. Bu ortamı tesir etmemiz lazım. Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı olarak, Galatasaray Kulübü hariç diğer kulüplerle aramız gayet iyi. Galatasaray ile maalesef aramız beklediğimiz kadar iyi değil. Eskiden edebi dost ve rakiptik fakat artık dostluk konusu sekteye uğramış durumda. 3 Temmuz olayları sonrası böyle oldu. Eğer sorunları çözeceksek bu büyük iki kulübün bir arada masaya oturabiliyor olması lazım. Ben ne başkanlık öncesi, ne başkanlık sonrası kimseye saygısızlık etmedim. Dikkat edin, benim neyi söylediğime bakılmalı. İşler hep başka yerlere çekiliyor. Bence hep sistemsel konuşuyor. Niye aldı demiyorum, niye verildi diyorum. Tabi bu gerginlikten fayda sağlayan, gruplar ve tahrik edici yaklaşımlar maalesef ki istediğimiz noktayı yakalamamıza izin vermiyor. Bunu düzeltmezsek ilerleyemeyiz. Düzeltmemiz gerekiyor değil düzeltmek zorundayız diyorum. "
"Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı olarak buradayım. Galatasaray'ın catering firmasıyla olan sözleşmesini fesih etmesi beni şu an ilgilendirmiyor."
"GÜÇLÜ DEVLET OLACAKSAK, SPORTİF OLARAK DA GÜÇLÜ OLMALIYIZ"
"Rusya ekonomik olarak bizi geçti. Portekiz, Hollanda ve Belçika'ya bakıyorsunuz; paraları yok ama muhteşem gençleri var. Akademilere yatırım yapıyorlar. Alın işte Benfica'yı konuştuk. Joao Felix'i 120'ye sattılar. Başkan bana diyordu ki, "120'ye şimdi mi satsam? Yoksa 2 sezon daha bekleyip daha fazlaya mı satsam?" diye konuşuyordu. 120 Milyon'a satılan çocuk 90 bin euro kazanıyordu. Daha sonra ayıp olmasın diye 500 bine çıkardılar. Güçlü bir devlet olacaksak, sportif anlamda da güçlü olmamız gerekiyor. Ülkemizde en popüler spor ne? Futbol. Futbolda da güçlü olmalıyız. Bizim kendimizi silkelememiz ve baştan aşağıya her şeyi değiştirmemiz lazım. Ancak bu şekilde ilerleyebiliriz"
"TÜRKİYE FUTBOLCULAR İÇİN SON DURAK OLMAMALI"
"Kısa süre içerisinde yabancı kuralını 10 kez değiştirmişiz. Bir bakmak lazım hangisi daha çok katkı sağlamış. Fenerbahçe Spor Kulübü olarak biz, Türk futbolcularının daha fazla olmasını zaten prensip olarak benimsedik. Bunun zaten düşürüleceğini düşündüğümüz içi buna göre plan yapıp adımlarımızı attık. Türkiye için en iyi olan neyse, sağlıklı bir geçiş dönemi yapılmalı. Azaltılmaktan daha önemli bir konu var burada. Burası artık son durak olmamalı. Yabancı oyuncu kalitesini artırmalıyız."
"ÇILGIN BİR ÖNERİM VAR"
"VAR'ın sonuna kadar destekçisiyim. Futbolun daha iyi olmasını sağlayan bir teknoloji ama önemli olan kullanan insanlar. Sistem tam oturdu diyemem, daha oturuyor. Bu sezon itibariyle konuşalım; ilk 4 hafta çok fazla gidiliyordu. Son 4 hafta hiç gidilmiyor. Beşiktaş-Başakşehir maçında ilk yarı sonunda yaşanan olayda VAR'a gidilmemesi akıl alır gibi değil. MHK ne dedi bilemiyorum ama bence gerektiği zaman gidilmesi gerekiyor. Benim çılgın bir önerim var. Teniste var, voleybolda var, basketbolda var; her takımın iki hakkı olmalı hakem VAR'a gitmiyorsa VAR'a gitmesi için. Bazı pozisyonlar var; anlaşılır gibi değil gerçekten. Bu yol ile daha doğru kullanılır diye düşünüyorum"
"FEDERASYONUN BAŞARILI OLMASINI ÇOK ÖNEMSİYORUM"
"Federasyonumuz çok yeni. Daha yarım sezonunu bile doldurmadı. Ben bu Federasyonun başarılı olmasını çok önemsiyorum. Bugüne kadar diğer federasyonlar tarafından harcamalar yapıldı, eyyamlar yapıldı. Akademilere, yatırımlara daha çok eğinilmesi gerektiğini düşünüyorum. Biz Fenerbahçe Spor Kulübü olarak, kimseyi hiçbir yere önermedik. Lobide yapmadık. Niye? Çünkü biz bu felsefeye karşıyız. TFF, 3 şu takımdan, 3 şu takımdan şeklinde olmamalı. Bağımsız olmalı. Ve bugün ne yazık ki kısmen hala devam ediyor, TFF'de görev yapan bazı kişiler formalarını çıkaramıyorlar. Bu böyle devam ettikçe Türk futbolu ilerleyemez. Nihat Bey'in ve ekibinin gerçekten başarılı olmasını istiyorum çünkü son dönemeçteyiz. Bu kadar kısa sürede onları eleştirmek pek mümkün değildir. Alanyaspor maçının kararına katılmıyorum ama saygı duymaktan başka şansım yok. Fakat benim kabul edemediğim süreç yönetimi. Bu kararın nasıl alındığı. Ne kadar tartışıldığı. Kimin ne raporu okuyup, okumadığı. Bizim inancımız ve düşüncemizde yanıldığımızı hiç düşünmüyorum ve bu iş oldu bittiye geldiğini düşünüyorum. MHK Kurulu Başkanımız çok büyük hata yaptı. Görüşünü belli etmemeliydi. Siz daha bismillah demeden, ortada fol yok fos yok, raporlar gelmemişken görüş belirtmek büyük hataydı. MHK Başkanı bu konuda ne olursa olsun yorum yapmamalıydı. Daha yönetime konuşulmadan, bunun reddedileceği açıklandı. Bence içeriden bu haber sızdı. Bazı yönetim kurulu üyeleri ayıp olmasın diye toplanılmış gibiydi. Utanmasalar Whatsapp üzerinden tartışacaklar. Karara saygı duymaktan başka çaremiz yok ama saygı duyuyoruz. Ama yanlış karar alındığını düşünüyorum"
"DOĞRU YOLDA GİDİYORUZ"
"Şu an için memnunum fakat daha gidecek çok yolumuz var. Bu bir 100 metre koşusu değil, maraton. Geçen sezon yaşadıklarımız üzücüydü. Rakamlardan konuşalım, biz mütevazi bir takımız. Yapı, kişiler, oyuncular olarak böyleyiz. Dikkat ederseniz çok fazla konuşmuyoruz. Oyuncularımızın ayakları yere basıyor. Bizim bir duruşumuz var. Bence bu bize çok şey katıyor. Bu kulüpte herkes kendi görevini yapıyor. En memnun olduğum şeylerden biri, takımın Ersun Yanal ile yakaladığı sinerji. Taraftar ile muhteşem bir uyum sağladık. Hiçbir zaman büyük konuşmayız fakat inşallah şampiyon olacağız. Biz kulübü devir aldığımız zaman tüm çalışanlar ve personeller dahil toplam maliyet 94 milyon euroydu. Bizim dönemimiz 84'e indirdik. Bu sezon 71'e indirdik. Ayakta kalabilmemiz için bu rakamların 50'ye gelmesi lazım. Bankalara bunu anlatmaya çalışıyoruz. Bizim 12 tane oyuncumuzun kontratı bitti. Bizim oyuncu almamız gerekiyordu. 71 rakamına düşmek Fenerbahçe için çok olumlu bir tablo. 9 hafta sonunda ilk 11 ve yedekten giren oyuncuların yaş ortalamasına baktığımız zaman en genç 4. takımıyız. Bu kadro Fenerbahçe'de son 7 sezonun en genç takımı konumunda. 9 hafta itibariyle en çok yerli oyuncu oynatan takım Fenerbahçe. Bu bizim için çok önemli. Aidiyet, o ruh ve sinerjiyi aşılamak için Türk oyuncular büyük önem taşıyor. Bu sebepten Türk oyuncuları getirdik. Emre Belözoğlu bunu aşılayanlardan biri. Kaleye en fazla şut çeken, kalesinde en az şut gören, ceza sahasında en çok topla buluşan ligde lider konumdayız. Bu açıdan baktığımız zaman, istatistikler doğru yolda olduğumuzu gösteriyor. Oyuncularımız daha fit, daha atletik ve ekonomik olarak daha uygunlar. Hocamız bu sezon birden fazla çok yönlü oyuncu istemişti. İyi ki dinlemiş ve bunu yapmışız.
GUSTAVO, VEDAT, OZAN TUFAN, TOLGA CİĞERCİ...
"Gustavo Türkiye'ye gelirken, ben ona değil, o bana sorular sordu. Vedat'ın Fenerbahçe küçüklüğünden beri kalbinde. Altay gibi genç bir kaleciyi aldık. Tolga gibi bir oyuncuya kaç takım sabır gösterir? Amerika'ya gönderdik ve iyileşti. Kendisini Fenerbahçe'ye o kadar borçlu hissediyor ki.. Sergen Yalçın'a teşekkür ediyorum. Ozan'ı bize kazandırdı. Alanya'dayken 2-3 haftada 1 konuşuyorduk. Ben inanıyorum ki bu futbolun üzerine koyacağız. Olumsuz bir şeyde söyleyeyim tüm bunların yanında; en çok hata yapan takımız. Her şeye rağmen tüm bunlarda ilerleme kaydettikçe Fenerbahçe daha iyi olacaktır. İnşallah hakettiğimiz şampiyonluğa ulaşacağız. Hala daha devre arasında 2 ya da 3 takviye yapmamız gerekiyor. Umarım gerekli ekonomik olanaklar sağlanır ve bunu yapabiliriz."
"Emre'nin Fenerbahçeliliğini kimse tartışamaz. Arzu ediyoruz, inanıyoruz. Taraftar inanmış durumda. Umarım mayıs sonunda şampiyon oluruz"
"LİGDE DAHA ÇOK SULAR AKAR"
"Rakipler hakkında konuşmam doğru olmaz. Haddim değil. Daha ligin 4'te 1'i oynanmış. Medya 2 hafta oynayanı yerden yere vuruyor. Daha çok sular akacaktır. 2 maçta her şey değişebilir. Çok çabuk yerlere vuruyor, çok çabuk göklere çıkarıyoruz. Daha çok şey değişecektir"
"VOLKAN DEMİREL UZUN YILLAR FENERBAHÇE'YE HİZMET EDECEK"
"Volkan Demirel, Fenerbahçe'nin çok önemli bir değeridir. Uzun yıllar hizmet etmiştir. İyi günleri de olmuştur, kötü günleri de olmuştur. Neresinden bakarsanız bakın çok değerlidir. Her iki taraf içinde bu karar hayırlı olmuştur. Alışma süreci devam etmektedir. Volkan'ın uzun yıllar Fenerbahçe'ye hizmet edeceğini düşünüyorum. Kendi adıma ve kulüp adına ona uzun yıllar destek vereceğimizi belirtmek istiyorum"
"ALEX'İN FENERBAHÇE'NİN İÇİNDE YER ALMASI LAZIM"
"Alex ile son dönemde çok görüştük. Alex'in Fenerbahçe'nin içerisinde nasıl olursa olsun yer alması gerekiyor. Elçi olarak, antrenör olarak, koç olarak bir şekilde bulunmalı. Alex çok kişi için, çok şey ifade etmektedir. Benim hayalimde Volkan'a ve Alex'e jübile yapmak var. Emre'de kendisini hem saha içi, hem saha dışı geliştiriyor. İlerde Fenerbahçe'de sportif direktör olabilecek bir yapıya sahip. Hem İngilizce, hem İtalyanca biliyor. Kulübü temsil ve yardım açısından birçok bu tarz oyuncu var. Fenerbahçe'nin kapısından geçemem diyen fakat başkanlık ofisinde birlikte oturduğum birçok oyuncu oldu. Bunları Fenerbahçe'ye kazandırmamız lazım"
"GÖZLEMCİLİK EN İYİ YATIRIM"
"Benfica'nın 5 scout'u vardı. 9'a çıkaracaklardı. Gözlemcilik doğru yapıldığı zaman en iyi yatırım. İki çeşit gözlemcilik var, 1'i altyapı gözlemciliği, diğeri a takım gözlemciliği. Bizim toplam Türkiye içi için 6 gözlemcimiz var. Gözlemcilerimiz mesai harcıyor. Bu tohumlar fidan verecekler. Buna zaman lazım. Hepsi A takıma çıkacak diye bir şey yok. Belki bazıları başka kulüplere gidip geri gelecekler, ya da başka şeyler yapacaklar. Tüm değerleri ne yapıp edip kazandırmamız gerekiyor."
"MERİH'İN FENERBAHÇE'DEN AYRILMASINDA SIKINTILI BİR ŞEY VAR"
"Merih'i niye kaçırdığımızı incelettik. Şampiyon olan U21 kadrosundaydı. A takıma yolladık beğenmedik dedi o dönemki antrenör. Burada sıkıntılı bir şey var. Burnumuzun dibindeki oyuncuları kaçırdık. Artık biz her sattığımız genç oyuncu için geri alma opsiyonu koyuyoruz."
3 TEMMUZ SÜRECİ...
"Bir kere manevi kayıplarımızı hiçbir zaman geri alamayacağız. O gün yaşadıklarımızı bir biz, bir Allah biliyor. Yapa yalnızdık. Bu alçak örgüt, devletin tüm imkanlarını arkasını alıp bize saldırdı. Biz dik durduk. Taraftar bizden daha dik durdu ve boyun eğmedik. Bu örgüte karşı ilk direnişi Fenerbahçe vermiştir. Ancak çok büyük zararlarımız oldu. Hem maddi, hem manevi. Fenerbahçe saldırı olduğunda o sezon 5/5'te yapmıştı. Fakat bu olaylar belimizi kırdı. 2012'de tüm bunlara rağmen finansal durumumuz kötü değildi. Ama bu yaşadıklarımızdan sonra yapılan hatalar, çok büyük zararlar verdi. Sonra ne oldu? Zaman ilerledi. Fenerbahçe'nin haklılığı ortaya çıktı. Fenerbahçe'ye helal olsun diyenler oldu. Objektif ve vicdanı olan hiç kimse Fenerbahçe'nin hakkı yenmedi diyemez. Acılı günlerdi ve yapayalnızdık. Bundan faydalananlar oldu. Fenerbahçe düşmanları bundan faydalandı. Bugün o örgüt hakkında kötü konuşanlar, o gün öve öve bitirememişlerdi. Bundan keyif alıyorlardı. Bu durumdan keyif alanlardan bazıları hala aramızda. Yargıtay'ın kararını hala bekliyoruz. Biz yaşadıklarımıza rağmen, bize yapılan muameleye rağmen adalete güveniyor ve inanıyoruz. Süreci yakından takip ediyoruz. Alınmayan 3 sanık var. Onlar zaten firari. Ben de davada Fenerbahçe'yi temsilen konuşmayı düşünüyorum. Biz er ya da geç, vicdanen kabul edilen haklılığımızın hukuken de bize temsil edileceğini düşünüyorum. Sonra siz hak diyen ben helalleşmek diyeyim. Bu gerçekleşecek. Bir helalleşme gerekecek. Bu nasıl olacak, bunu zaman gösterecek. Fenerbahçe, her zaman devletiyle ilişki içerisinde olan bir kulüptür. Devletten tazminat istenmez, ben buna hellaleşme diyorum. Bunu zamanla göreceğiz"
29 ŞAMPİYONLUK KONUSU
"Bu konuyla ilgilenen ve Fenerbahçeli olmayan arkadaşlar lütfen Youtube kanalımıza girin, orada bir video var. Orada A'dan Z'ye bütün argümanlar var. Biz şu an bu işi kısık ateşte götürüyoruz. Bizim argümanımız çok basit, 1923'te kurulan Cumhuriyet sonrası alınan bütün şampiyonlukların alınması gerektiğini düşünüyoruz. Ben işin boyutunu mantıklı bir şekilde incelediğinizde, tarafsız gözle bakan herkesin hakkımızı vereceğini düşünüyorum. Haklı olmak önemli değil, haklı kalmak önemli. Er ya da geç eğer gerekirse, gazada basıp hakkımızı alacağız."