'Fenerbahçe böyle bir takım değil'

Eskişehirspor’un forvet oyuncusu, sezonun daha yeni başlayacağını belirtti, “Bu lig çok değişken. Şartlar, oyuncu profili, teknik direktör profili, başarıyı yakaladığını düşünmek, her şey bir takımı etkiliyor. Biz şu anda buzun üzerinde oynuyoruz. Buz zeminde top oynanır mı? Ama biz oynuyoruz”

Bizim kulvarda durmak yok!...Öyle tatilmiş, araymış, farketmez... Hele söz konusu futbolsa, bizim için adeta yaşam biçimidir... 17 haftalık lig maratonuna geçtiğimiz hafta noktayı koyduk, futbolcular biraz yılbaşı, biraz dinlenmeden sonra yeniden işbaşı yaptılar, Süper Lig takımları deyim yerindeyse Antalya’yı şu sıralarda mesken tuttular.

Eee takımlar nerede, biz oradayız... Antalya’daki rotamızda sadece teknik adamlar olmayacak... Ligin ağır işçileri, yani futbolcular da podyumdaki yerlerini alacak. Kar-kış, soğuk, sıcak demeden, oynadığı takımları başarıya taşımak adına müthiş efor ortaya koyan futbolcuları da Antalya’da markaja alacağız.

Futbol kantarımızda ilk olarak Necati Ateş var... Onu anlatmaya gerek yok... Yetenekse yetenek... Golcülük mü, onun asıl işi... Şöhret mi, evet şöhret... Sıkı Galatasaraylı, ancak Fenerlisi de, Beşiktaşlısı da onu seviyor. Büyüğüne saygılı, küçüğüne sevgiyle bakıyor Necati... Hocalarına ve de meslektaşlarına müthiş saygı duyuyor, söylemlerinde onları kırmama adına müthiş özen gösteriyor.

Elbette içinde fırtınalar esiyor, ama belli etmiyor... Yani, kelimenin tam anlamıyla profesyonelce düşünüyor. Kırgınlıklarını içine atıyor, geçmişe sünger çekiyor.

- Tecrübeli oyuncu acaba ligin zirvesine nasıl bakıyor, onun penceresinden nasıl görünüyor?

* “Ligde altla orta arasında az, orta ile yukarı arasında da az bir fark var. Bu sene 2., 3., 4. ve 5. Avrupa’ya gidecek. Fenerbahçe cezalı olduğu için. Bizim rakiplerimizden biri olan Kasımpaşa ile aramızdaki puan farkı 4. Yani bir buçuk maç. Galatasaray ile aramızdaki fark da 6. İki maçta her şey değişebilir. Önemli olan devamlılığı yakalamak.”

- Peki, Galatasaray’ın şu anki durumu?

* “Tabii ki büyük bir değişim yaşadılar. Fatih hoca gitti, Mancini geldi. Dünya çapında yıldızlar alındı. İki senedir de Şampiyonlar Ligi’nde iyi gidiyorlar. Şu anki durumları da kötü değil. 8 puan kapatılmayacak fark değil. İkinci yarı daha çetin geçecek lig.”

- Ersun Yanal’ı ve Fenerbahçe’yi soruyoruz?

* “Fenerbahçe’nin şansı tek kulvarda gitmesi. Bu şampiyonluk için avantajları. Üç kulvarda gitseler daha zor olurdu tabii ki. İkinci yarıda bence lig yeniden başlıyor. Anadolu kulüpleri güçlenecek. Transferler yapılacak. Cicim ayları geçti. Beşiktaş 11 puan öndeydi, sezon ortası kampına da gitmedi, şampiyon Fenerbahçe oldu. İşi sıkı tutan, hedeflerindeki düşünceleri yakalamak için fedakârlık yapanlar başarılı olacaktır. Sezona fırtına gibi giren bir Rize vardı. Şimdi alt sıralardalar. Bu lig çok değişken. Şartlar, oyuncu profili, teknik direktör profili, başarıyı yakaladığını düşünmek her şey takımı etkiliyor. Biz şu anda buzun üzerinde oynuyoruz. Buz zeminde top oynanır mı ağabey? Ama biz oynuyoruz. Ya da iyi oynamaya çalışıyoruz.”

- Fenerbahçe bu farkı korur mu sezon sonuna kadar? Yani uzak ara yapar mı?

* “Türkiye’de uzak ara şampiyon olman için müthiş bir kadron olması lazım. Eze eze rakiplerini yenmen lazım. Bu sezonki Fenerbahçe böyle bir takım değil. Sonuç olarak birçok takımı eze eze yenemediler. Fenerbahçe 4 maçını son dakikada kazandı. Şans faktörü çok önemli. Yetenek çok önemli, ama şans da çok önemli. Yetenek her şeyi çözmüyor. Başarı için ilk başta takım olmanız lazım. Takım olmadan hiçbir şey olmaz.”

Drogba’nın eski hali yok

- Burak Yılmaz kaptan?

* “Burak’ı çok severim. Ailecek de görüşürüz. Burak çok duygusal. Ama Burak son üç yılda Türkiye’yi salladı. 90 tane gol attı. Bu başarısı Avrupa’da olsa krallar gibi davranılır. Ufak bir düşüş olma olasılığı var tabii. Gol de kaçıracak tabii ki. Gol pozisyona girmesi önemli. Her vurduğu gol olsa bir anlamı olmaz. Bir oyuncuyu bireysel değerlendiremezsin. Takım olarak sıkıntılar da vardır. Drogba’nın eski hali yok. Ama Galatasaray’a tabii ki güç kattı. Galatasaray, Drogba ve Sneijder’dan yapılı bir takım değil. Bir sürü oyuncu var. Neden hep iki oyuncu konuşuluyor anlamıyorum. Galatasaray onların değil sonuçta. Tam takım olmak için bütünlük kurmak gerekiyor.”

Necati başka ne yapsın?

- Necati, bize Necati’yi anlatır mısın?

* “33 yaşında 14 yıldır top oynuyor, kariyeri başarılarla dolu. Gol krallığı yaşadı. Türk futbol tarihinde en çok gol atan oyuncuların içinde yerini alacak.İşte size Necati profili. Necati, başka ne yapsın?”

- Peki, artıları, eksileri?

* “Ne orta saha, ne forvetim. Karışık bir oyuncuyum. Dolaşan bir oyuncuyum. Sağ ve sol kanatta da oynadım. Hepimizin eksikleri var. Bu sezon 6-7 maçta gol atamadım. Oynayamama problemim vardı. Motivasyon düşüklüğü yaşattı bu bana. Duygusal insanlarız sonuçta. Makine değiliz. Sıkıntılı süreç geçti çok şükür. Taraftarla aramız bozulmuştu. Akhisar maçında güzel bir gol atıp taraftarla barışmıştım. Hiçbir taraftarla sorun yaşamadım ben. Çok dik bir oyuncu değilim ben. Galatasaray’da yıllarca oynadım. Ama hiçbir takıma saygısızlık yapmadım. Yakışmaz da zaten. Her gittiğimiz deplasmanda rakip taraftarla çok iyi diyolog kuruyorum. Bu da beni sevindiriyor.”

‘Kendimizden ödün verdik’

“Yabancı oyunculara biz bugüne kadar burada krallar gibi davrandık. Biz misafirimiz gibi her türlü arkadaşlığı zaten gösteririz. Paralarının kalma imkanı yok zaten. Niye biz yıllarca kendimizden ödün verdik? Türk futbolcuların değeri şimdi mi ortaya çıktı. Öyle mi olmalıydı? Niye biz yıllarca Türk oyuncuları koruyamadık?”

Oğlu için dövme!

“Uğurum çocuklarım benim. Kramponlarımın birine büyük, birine küçük oğlumun isimlerini yazdırdım. Dövmelerimden bir tanesi oğlumun balığı. İspanya’da oynadığım dönemde havaalanında oğlumun balığını almasına izin vermemişlerdi. Sonra ben de balığı dövme olarak yaptırdım. Dövmeleri yakıştırıyorum.”

(milliyet - bilal meşe)

Günün öne çıkan haberlerini izleyin