Fenerbahçe Kulübü'nden yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:
"Futbol Takımımızın 2010-11 sezonu şampiyonluğu ile ilgili yaratılan suni gündem üzerine bir açıklama yapma zorunluluğu doğmuştur.
Bu bağlamda bir kez daha hatırlatmak isteriz ki;
İlgili sezonda, futbol takımımızın büyük emekler ve alın teri ile kazandığı en değerli şampiyonluğu, o dönemde ülkemizin hukuk, adalet, polis teşkilatı, medya başta olmak üzere tüm yapısına sızmış Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ), devletimizin tüm imkanlarını da kullanarak Fenerbahçe’mize karşı kurduğu Şike Kumpası’yla kirletilmek istenmiştir.
3 Temmuz’un devamında aynı yapının bu kez ülkemizin varlığına da kast etmeye çalışmasıyla ortaya çıkan gerçekler; “en büyük delilimiz alın terimiz” diyen Fenerbahçe’mizin, daha ilk gün korkusuzca kulübünün yanında olarak “Fenerbahçe’yi FETÖ’ye teslim etmeyeceğiz” diyen Büyük Fenerbahçe Taraftarının, “Ne şikesi memleket elden gidiyor" diyen eski Başkanımız Aziz Yıldırım’ın ne derece haklı olduğunu, 3 Temmuz’dan sonra yaşanan her günde ve her olayda gün gibi ortaya koymuştur.
Bugün şike kumpasında parmağı olan hakiminden savcısına, emniyet müdüründen memuruna, medya mensubundan sivil personeline kadar her bir şahsın nerede, ne durumda olduğu hukuki kayıtlarla ortadadır.
Hain planlarını hayata geçirme sürecinde; karşısında en büyük engel olarak gördüğü Fenerbahçe Spor Kulübü’nü yok etmek ve şampiyonluğumuzu kirletmek isteyen terör örgütüne karşın, 25 milyon taraftarımızla omuz omuza, ilk gün söylediğimiz gibi bugün bir kez daha dile getiriyoruz ki; “2010-11 şampiyonu Fenerbahçe’dir, alın teri ile kazanılmış kupamız müzemizdedir.”
Bu durumu reddetmek, buna karşılık bir görüş taşımak, bunu yoruma açmak, Türkiye Cumhuriyeti’nin varlığına kast eden FETÖ’nün meşrulaştırılmasından başka bir anlam taşımamaktadır.
Tarihimize altın harflerle kazılı bu şampiyonluk, geçmişte kazanılan ve gelecekte kazanılacak tüm şampiyonluklarımızdan ayrı bir yere sahip olacak ve nesilden nesile gururla, onurla anlatılacaktır.
FENERBAHÇE SPOR KULÜBÜ"