HABER

"Fenerbahçe formasını giyebilmek benim için bir gurur"

Fenerbahçe'nin Brezilyalı yıldızı Roberto Carlos, Sarı-lacivertli kulübe başarılar, kupalar kazanmaya geldiğini belirterek, "Fenerbahçe formasını giyebilmek benim için bir gurur" dedi.

Brezilyalı yıldız Roberto Carlos, FB TV'de yayınlanan 'Kamp Günlüğü' programında önemli açıklamalarda bulundu. Fenerbahçe'ye başarılar, kupalar kazanmaya geldiğini belirten Brezilyalı yıldız Roberto Carlos, "Tamamen Fenerbahçe'ye odaklandım. Roberto Carlos, buraya sadece futbol oynamaya gelmedi. Başarılar kazanmaya, kupalar kazanmaya geldi. Bu formayı giyebilmek benim için bir gurur" diye konuştu.

Genç futbolculardan kendisini 'idol' olarak değil takım arkadaşları olarak görmelerini isteyen Brezilyalı yıldız, "Özellikle genç futbolcular adına söylemek istediğim beni idol olarak görmesinler. Takım arkadaşları olarak görsünler. Aynı takım adına ter dökeceğiz. Zaten zamanla da arkadaşlığımızı pekiştireceğiz ve güzel başarılar gelecek" ifadelerini kullandı.

Fenerbahçe gibi büyük bir kulübün mutlaka Avrupa'da söz sahibi olması gerektiğini vurgulayan Brezilyalı yıldız "Avrupa'da iyi bir şekilde mantalitemizi değiştirmek ve büyük bir kulüpte oynuyor gibi oynamamız gerekiyor" dedi.

Lige iyi bir şekilde başlangıç yapıp, ligi güzel bir şekilde bitirmeleri gerektiğini belirten Brezilyalı yıldız Roberto Carlos, ligin 1-2 maçını iyi oynayamayabileceklerini, ancak ligin 3. maçtan itibaren çıkışa geçeceklerini kaydetti. Futbolcu için duyguların üst düzeye çıktığı maçların her zaman derbiler olduğunu dile getiren Roberto Carlos, "Fenerbahçe-Galatasaray, Fenerbahçe-Beşiktaş derbisi. Fakat daha önce de söylediğim gibi, önemli olan sadece bu maçları kazanmak değil, diğer takımlara karşı da iyi mücadelede ederek o maçları da kazanmaktır. Çünkü ancak böyle olduğu takdirde şampiyonluklar elde edilebilir" şeklinde konuştu.

Geçmişte Real Madrid'de güzel arkadaşlıklar edindiğini ve yenilerini yaşamak için Fenerbahçe'de olduğunu dile getiren Brezilyalı yıldız Roberto Carlos, "Real Madrid'de oynarken, oradaki takım arkadaşlarımın ben ayrıldıktan sonra bensiz bir takımın zor olduğunu söylüyorlardı. Ama ben şimdi Fenerbahçe'deyim. Buraya konsantre olmam lazım. Bu anı yaşamak lazım. Ben geçmişimde Madrid'de çok güzel arkadaşlıklar edindim. Ama şimdi buradayım ve yenilerini yaşamak için buradayım. Ben İstanbul'da takımımda güzel arkadaşlıklar edineceğimi umuyorum ve burada kaldığım sürece en güzel arkadaşlıkları kurup en güzel başarıları yaşayacağız. Rahat bir şekilde kendimi adapte etmeye çalışıyorum. Benim amacım burada güzel arkadaşlıklar kurmak" dedi.

"Ben yaptıklarımla ve yaptığım işten dolayı bütün dünyada tanınan biriyim" diyen Brezilyalı yıldız, "Bu isme, gurura ulaşabildim. O yüzden bundan hiç şikayet etmeyeceğim. Hiçbir zaman ufak bir çocuğun benle fotoğraf çektirmesini, gelip forma imzalatmasını geri çevirmeyeceğim. Hiçbir kimsenin yemek yerken olsun, herhangi bir yerde bana ilgi göstermesini reddetmeyeceğim. Bu bakımdan kendimle gurur duyuyorum. İşimle tanındım ve hiçbir şekilde buna ihanet etmeyeceğim" diye konuştu.

Teknik Direktör Arthur Zico'nun büyük bir hayranı olduğunu dile getiren Brezilyalı yıldız, "Zico, benim için baktığım zaman ulaşılamayacak bir insan gibi gözükürdü. Onu izledik, ondan çok şey öğrendik. İlk onu 1998 Dünya Kupası'nda tanıdım. Beraber çalıştık. Bu benim için inanılmaz bir duyguydu. Gerek Flemenko olsun, milli formayla olsun bize kattığı başarılar Zico'yu unutulmaz kılmıştır. Ben de onun çok büyük bir hayranıyım. Zico çok güzel bir örnek teşkil ediyor. Hem iyi bir insan, hem de iyi bir
futbolcu olmak adına. Çocukluktan başlayıp çok iyi bir kariyer yapmıştır" ifadelerini kullandı.

Brezilya'da futbolun iyi olmasının nedeninin futbola daha çok önem verilmesi gerektiğini söyleyen Roberto Carlos, "Futbol okullarının olması ve insanların futbola olan ilgisi çok büyük. Bir futbolcuyu 15 ya da 16 yaşında çok iyi takımlarda görebiliyorsunuz. O yaşlarda yurt dışında bile iyi kulüplere gitmiş ve yükselmiş olabiliyorlar.

Avrupa'da farklı olduğunu düşünüyorum. Avrupa da mantalite biraz farklı olduğu için orda daha az futbolcu yetişiyor" şeklinde konuştu.

Roberto Carlos, 1997 yılında Fransa Milli Takımı'na karşı 37 metreden attığı golle ilgili olarak ise, "O gol hakkında tek hatırladığım şu: Topun sibobunu kendime doğru çevirdim ve ayağımın dışıyla topa vurdum. Vuruşumdan sonraki kısmı tamamen topun inisiyatifindeydi ve o şekilde gitti. O topun o hali nasıl aldığını hala ben de bilmiyorum. En güzel golüm bu, en zor golüm ise 1996 yılında Tenerife'ye aut çizgisinden attığım goldür" ifadelerini kullandı.

Roberto Carlos, son olarak Fenerbahçe'de her şeyin mükemmel olduğunu belirterek, kulüp çalışanlarından, taraftarlara, teknik heyete, herkesten inanılmaz şekilde memnun olduğunu sözlerine ekledi.

En Çok Aranan Haberler