Fenerbahçe ile Galatasaray, Trendyol Süper Lig'de yarın yapacakları derbiyle tarihte 401. kez karşı karşıya gelecek. Ligin adeta fotoğrafını çekecek bu zorlu maç öncesi Milliyet Gazetesi köşe yazarları derbiyi değerlendirdi.
Attila Gökçe: Bu derbiye “Çok Özel” kavramının nereden ve kimden kaynaklandığını biliyorsunuz: Jose Mourinho! Bugün Jose Mourinho ile çok özel derbiye ev sahipliği yapacak Fenerbahçe’de patron sadece Mourinho da değildir. İnanılmaz transfer hamleleri ile karlı alım-satım kararları ile sürekli yenilenen sarı-lacivertli forma, 10 yıllık hasretini bitirmek üzere işbaşı yapıyor. Malum ya, bu şampiyonlukların göbeği derbilerde kesilir.
"Galatasaray tarafından bakarsak, kimse itiraz etmesin, onlar da çok özel ve “bizden” bir hocanın yönetiminde futbol düellosuna çıkacak. Şu anda Okan Buruk Hoca’nın elinde hücum ustalarından oluşan bir “Taarruz Timi” var. Ancak savunmada Muslera dahil, hepsinin şaşılacak hataları dikkat çekiyor. Yine de Galatasaray Galatasaray’dır. Hele ki (yetişirse) Icardi, Batshuayi ve Osimhen geceyi bir varyete şova dönüştürebilirler. Aksi olursa da şaşırmam."
"Fenerbahçe, çok başarılı bir transfer hamlesi ile Ferdi’yi satarak büyük para kazandı. Ancak, o sihirbaz çocuğun yerinde yeller esiyor. Orayı doldurmak o kadar kolay değil. Fenerbahçe’de çok kolay goller atan oyuncular var. İkincil ölçüde hem asist yapan hem de gol atan oyuncular alkışlanıyor. Ama savunma dörtlüsü soru işareti… Bekleyelim ve görelim…"
Tayfun Bayındır: Cumartesi akşamı bizi müthiş bir derbi bekliyor. Kendi adıma hemen söyleyeyim; futbol kalitesi yüksek olmayacaktır. Kontrollü oyun iki tarafın da temel prensibi olacaktır. Yani orta sahalar maçın baskın karakteri biçiminde karşımıza çıkacak. Bir tarafta Fred, İsmail, Amrabat ve Szymanski, diğer tarafta ise Torreira, Sara, Mertens, Berkan ve Kerem Demirbay… Teknik adamların bu oyuncular üzerinden yapacakları tercihler oyunun kaderini belirleyecek. Büyük ihtimalle hem Jose Mourinho, hem de Okan Buruk “sabır” kelimesini artık oyuncularına ezberletmişlerdir. Ve “önce savunmamızı iyi yapalım, hücum nasılsa gelir, bizim hücum silahlarımız onlardan iyi” değerlendirmesi de o ezberlenmiş planların en başına yerleşmiştir çoktan.
"Ev sahibi olmanın ve puan olarak geriden gelmenin etkisiyle F.Bahçe’yi bir adım önde görüyorum. G.Saray’a oranla daha durağan oynayan sarı-lacivertli ekibin birlikte oynama alışkanlığı biraz daha yüksek. Tempolu oyunda ise G.Saray ağır basıyor. Ama önde baskı ve yoğun tempo ile başlayacaklarını hiç sanmıyorum. Bir tarafta Mourinho etkisini diğer tarafta da Osimhen katkısını gözlemlemeye çalışacağımız bu derbide hakemin işi çok zor. Atilla Karaoğlan meslek hayatının en iyi maçını yönetse de mutlaka bir tarafın hışmına uğrayacak. Ve ne yazık ki maçın sonucu ne olursa olsun, yine en çok konuşulan isim olacak."