Dolmabahçe'de Başbakanlık Çalışma Ofisi'nde gerçekleşen toplantının bir bölümü basına kapalıydı. Toplantıya katılanlar çıkışta görüşmeyle ilgili açıklama yaptı.
Gazeteci Fikret Bila, "Başbakan isim vermedi ama Gülen ya da cemaatin üst düzey bir isminden kendisine yakın tarihli, ıslak imzalı, uzlaşı içeren bir mektup gelmiş'' dedi. Türkiye Gazetesi yazarı Yıldıray Oğur da Başbakan'la toplantıya katılan isimler arasındaydı. Oğur, toplantının ardından Twitter'da ''Fethullah Gülen, Başbakan'a bir sulh mektubu göndermiş'' diye yazdı. Ancak, Başbakan'a Gülen cemaatinden gönderildiği iddia edilen mektupla ilgili Fethullah Gülen'e en yakın isimlerden Osman Şimşek, Twitter'da sert sözlerle bir açıklama yaptı. Şimşek, ''Bir dane-i hakikat bir harman yalanı yakar. Bakalım mektup ve hikayesi ortaya konunca "pazarlık" iftiracıları ne yapacaklar?!.'' diye yazdı.
Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı ise mektup konusunda jet hızıyla bir açıklama yaparak, "Hocaefendi tarafından gönderilen mektup, Sayın Başbakan Erdoğan'a hitaben yazılmadığı gibi, muhtevasında da hiçbir "pazarlık" söz konusu değildir. Kamuoyuna saygıyla arz ederiz" dedi.
Basına kapalı gerçekleşen toplantıda Başbakan Erdoğan, Hatay'da durdurulan TIR ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
''TIR olayı MİT Yasası'nın 26. maddesine göre yasaldır'' diyen Başbakan Erdoğan, ''Yargı üzerine vazife olmayan bir şey yapmaya kalktı. 17 Aralık'ın devamıdır. Her ikisi de paralel devletin işidir'' ifadelerini kullandı.
GÜLEN SULH MEKTUBU GÖNDERMİŞ
Türkiye Gazetesi yazarı Yıldıray Oğur da Başbakan'la toplantıya katılan isimler arasındaydı. Oğur, toplantının ardından Twitter'da ''Fethullah Gülen, Başbakan'a bir sulh mektubu göndermiş'' diye yazdı.
YAZARLAR VAKFI'NDAN AÇIKLAMA
Başbakan'ın isim vermeden Gülen cemaatinden kendisine dershaneler ve atamalar konusunda ıslak imzalı ve uzlaşı içeren bir mektup gönderildiğini söylemesinin ardından iddialara Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'ndan açıklama geldi
İşte Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'ndan mektup açıklaması:
Başbakan'ın mektubun içeriğiyle ilgili olarak da 'pazarlık yok' dediği öne sürülmüştü.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Dolmabahçe’de bir kısım basın mensubu ve sivil toplum örgütleri ile bir araya geldiği toplantıda bir mektuptan söz edilmiş ve bazı gazeteciler tarafından kamuoyuna bu minval üzerine bilgilendirmeler yapılmıştır. Yanlış bir bilgi üzerine bir takım hatalı yorumlar yapılmasını üzüntüyle karşıladık. İhtimal ki, Sayın Başbakan’ın sözleri tam anlaşılamadığından yanlış değerlendirmeler söz konusu olmuştur.
Meselenin aslı şudur: Vakfımız Onursal Başkanı Fethullah Gülen Hocaefendi, saygıdeğer bir devlet büyüğümüzün kendisine gönderdiği kıymetli bir insanla görüşmüş; görüşme sonrasında bir mektup yazarak mukabelede bulunmuştur.
Hocaefendi tarafından gönderilen mektup, Sayın Başbakan Erdoğan'a hitaben yazılmadığı gibi, muhtevasında da hiçbir "pazarlık" söz konusu değildir. Kamuoyuna saygıyla arz ederiz".
Toplantıya katılan gazeteci ve yazarlar çıkışta açıklamalarda bulundular.
MEHMET BARLAS:
Halk Bankası konusunda ‘’BDDK’ya talimat verdik, incelettik, Halk Bankası tertemiz çıktı’’ dedi.
Anladığım kadarıyla İade-i muhakeme yolları araştırılıyor. Adalet Bakanı’na talimat verilmiş. Yanlışlık varsa nasıl düzeltilir diye..
GÜLEN DEMEDİ AMA CEMAATTEN ISLAK İMZALI, YAKIN TARİHLİ VE UZLAŞMA İÇEREN BİR MEKTUP ALDIĞINI SÖYLEDİ BAŞBAKAN
AKİF BEKİ (HÜRRİYET GAZETESİ YAZARI): YAZILI TEKLİF GİTMİŞ AMA PAZARLIĞA AÇIK OLMADIĞINI SÖYLEDİ
İfadeleri güçlüydü. Kendisini güçlü sözlerle ifade etti Başbakan. Operasyonu 'Hükümete yapılan yargı darbesi' olarak nitelendirdi. 4 saat boyunca bu konu etrafında konuşuldu. 17 Aralık komplosu dediği hadiselerin yansımaları konuşuldu.
Yazılı olarak iletilen bir teklifin olduğunu söyledi. Dershaneler ve atamalar konusunda pazarlık teklifleri geldiğini ama bu konularda pazarlığa açık olmadığını söyledi. Başbakan 'paralel devlet örgütlenmesini temizlemekte kararlıyız' sözlerini de kullandı.
FİKRET BİLA: CEMAATTEN BAŞBAKAN'A SULH MEKTUBU
Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fikret Bila, Fetullah Gülen tarafından Başbakan'a yazılan bir mektup olduğu konusu sorulunca, "Sayın Başbakan, bir uzlaşma arayışı içeren bir mektup aldığını söyledi. Teklif içeren bir mektup aldığını söyledi. Ancak, mektubun kimin tarafından gönderildiğini söylemedi. Islak imzalı bir mektup olduğunu söyledi. Bir meslektaşımız, 'Fetullah Gülen Hoca'dan mı geldi acaba?' dedi. Ama ona bir cevap vermedi. Ama öyle bir algı oluştu. Fetullah Gülen Hoca'dan gönderilmiş bir mektup ve en azından o hareketin en üst düzeyinden gönderilmiş bir mektup olduğu anlaşıldı. O mektupta bazı öneriler, teklifler olduğunu, onu değerlendirdiklerini, evet, tamam bir uzlaşma, barış ortamı olsun ama dedikten sonra da, tabi 'bu yargıdaki gelişmeler ne olacak?' diye sordu. 'Operasyonlar yapılıyor, evler basılıyor bunlar ne olacak?', 'Şantajlar yapılıyor bunlar ne olacak?', 'Şantajın altında mı çalışacağız' gibi soruları gündeme getirerek, o mektubun henüz değerlendirme aşamasında olduğunu, en azından Sayın Başbakan'ın da bazı garantiler beklediği anlaşılmış oldu sözlerinden" diye konuştu. Bila, mektubun tarihinin ise, Başbakan tarafından yakın bir tarih olarak beyan edildiğini aktardı.
CAN PAKER
Başbakan çok kararlı. Bunu Türkiye’nin geleceğiyle ilgili bir darbe olarak lanse ediyor.
Açılım sürecine etki etmeyeceğini söyledi Beşir Atalay. Başbakan da ‘Kürt meselesi demek yanlıştır. Kürt vatandaşımın sorunu olabilir. Avrupa’daki bidliğim devletler bunu körüklüyor’’ dedi.
AB ile ilişkilerde gevşeme olmayacağını söyledi.
Cemaatle ilgili olarak kimseyle pazarlığa girmeyiz dedi.
DOĞU ERGİL:
Başbakan, Kendisinin şahıs olarak, hükümet olarak sapasağlam durduğunu, uluslararası düzeyde Türkiye’nin fazla fire vermediğini söyledi.Başbakan yolsuzluğun bir araç olarak kullanıldığına ve hükümetinin itibarsızlaştırılmaya çalışıldığına inanıyor.
ALİ BOLAÇ:
Camiaya karşı operasyon düzenlenecekse bunun binlerce insanı mağdur edebileceği söylendi. Başbakan da ''Bu konuda dikkatliyiz. Öyle bir şeye mahal vermeyiz. Ama devletin içinde yapılanma varsa onları tasfiye etme konusunda kararlı olduğunu söyledi.
İadei muhakeme olabileceğini söyledi. Bu konuda Adalet Bakanlığı'nın çalışması olduğunu belirtti
Toplantıya ilişkin soruları cevaplayan Mahmut Övür, gazetecilerin ve aydınların kafalarındaki tüm soruları Başbakan'a yönelttiğini söyledi. Başbakan'ın çok kararlı olduğunu anlatan Övür, " ‘Yasaların el verdiği süreçte her şey devam edecek' dedi. Ergenekon ve Balyoz'dan mahkum edilenlerin yeniden yargılanması ile ilgili de bu konudaki çalışmaların devam ettiğini söyledi. Bu doğrultuda bir çalışma yapıldığını söyledi.” dedi.
TOPLANTI 3,5 SAAT SÜRDÜ
Toplantıya Başbakan Yardımcıları Bülent Arınç, Beşir Atalay ve Ali Babacan, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, İçişleri Bakanı Efkan Ala, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfü Elvan, AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Başbakan Erdoğan'ın Siyasi Başdanışmanı ve AK Parti Ankara Milletvekili Yalçın Akdoğan, Başbakanlık Başdanışmanı Yiğit Bulut, eski Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı, İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım katıldı.
Başbakan Erdoğan'ın açılış konuşmasıyla başlayan toplantıya katılan 47 gazeteci ve yazarın isimleri şöyle:
"Ali Bayramoğlu, Yasin Aktay, İbrahim Karagül, Hilal Kaplan, Markar Eseyan, Abdulkadir Selvi, Salih Tuna, Nuh Albayrak, Yıldıray Oğur, İsmail Kapan, Mehmet Barlas, Sevilay Yükselir, Taha Özhan, Erdal Şafak, Mahmut Övür, Akif Beki, Fikret Bila, Ali Bulaç, Etyen Mahçupyan, Elif Çakır, Osman Can, Sibel Erarslan, Mustafa Karaalioğlu, Orhan Miroğlu, Ahmet Kekeç, Fehmi Koru, Fadime Özkan, Yusuf Ziya Cömert, Ahmet Taşgetiren, Hakan Albayrak, Ersoy Dede, Abdurrahman Dilipak, Hasan Karakaya, Ergün Diler, Gülay Göktürk, Doğu Ergil, Nihal Bengisu Karaca, Turgay Güler, Mehmet Ocaktan, Cengiz Özdemir, Kurtuluş Tayiz, Avni Özgürel, Hüseyin Yayman, Fuat Keyman, Ayhan Ogan, Can Paker ve Vedat Bilgin."