"İslam ve Batı: Diyalogun Durumu" raporunda Fethullah Gülen ve okulları "Türk Diaspora grupları sadece Türkiye'ye değil, örneğin Orta Asya ülkelerine de hizmet eden köklü ve büyümekte olan programlara sahiptir. Türkiye kökenli Fethullah Gülen hareketi, okul ağını önemli ölçüde büyütmüş ve şu anda 100 kadar ülkede çalışmaktadır" sözleriyle yer alırken Avustralya Katolik Üniversitesi'nde Fethullah Gülen kürsüsü kurulduğu hatırlatıldı. Raporda Türkler arasında El Kaide'yi destekleyenlerin oranının yüzde 13 olduğu iddia edildi.
- ÇATIŞMADAN SAKINILABİLİR AMA KÖTÜMSERLİK DE VAR –
Dünya Ekonomik Forumu Batı-İslam Diyaloğu Topluluğu tarafından hazırlanan "İslam ve Batı: Diyalogun Durumu Üzerine Yıllık Rapor" başlıklı rapor 23 Ocak'ta başlayacak Davos toplantılarında tartışılacak. Raporun kendi türündeki ilk yayın olduğu, Müslüman ve Batı toplumlarının algılama ve birbirleriyle siyasi, sosyal, ekonomik ve kültürel düzeylerdeki ilişkilerine ilişkin sistematik ve dikkatli bir inceleme içerdiği belirtildi. Raporun sonucu, "Dünyada nüfusun çoğunluğu Batı ve Müslüman dünya arasındaki şiddet içeren çatışmadan sakınılabileceğine inanıyor fakat aynı zamanda ilişkilerin durumu konusunda büyük bir kötümserliği de paylaşıyorlar" şeklinde özetlendi.
157 sayfalık raporu hazırlayan komitenin başkanlığını Washington'daki Georgetown Üniversitesi'nden John J. DeGioia yaptı. Rapora, Gallup, Barış ve Ekonomik İşbirliği İçin Orta Doğu Merkezi, Prens Hüsam bin Suud bin Abdülaziz el Suud ve Suudi Arabistan kökenli Xenel Group katkıda bulundu.
Rapor Gallup'un 21 İslam ve Batı ülkesinde, biner kişiye 2007 yılı içinde sorulan anket sorularının yanıtları ile Media Tenor firmasının görsel-yazılı basın analizleri ve diğer araştırmalara dayandırıldı.
-ENDEKS–
Raporda her ülkede değişik sorulara verilen yanıtlara göre hazırlanan "Gallup Müslüman-Batı Diyalog Endeksi" de yer aldı. Endeks 100 puan alan ülkenin Müslüman-Batı diyaloğu açısından "en iyimser" ülke olacağı varsayımıyla düzenlendi. Hiçbir ülkenin 100 puan elde etmediği endekste saptanan ortalama 37 rakamı, geçen yıl Müslüman-Batı diyaloğunun düzeyini belirledi. 21 ülkede diyaloğun durumunu ölçen endeks şöyle:
"Bangladeş 50
Suudi Arabistan 46
Hollanda 44
Kanada 44
Singapur 43
İran 43
İsrail 42
Belçika 42
Endonezya 40
ABD 40
Filistin Toprakları 39
Mısır 39
Malezya 39
İsveç 38
İtalya 37
Danimarka 37
Türkiye 36
İspanya 33
Pakistan 30
Brezilya 26
Rusya 25."
Endeksle ilgili açıklamada Müslüman-Batı diyaloğunun gidişi ve sonuçları konusunda iyimser olmayan son üç ülke Pakistan, Brezilya ve Rusya'dan alınan anket karşılıklarının çok sayıda "Bilmiyorum" yanıtı içerdiği kaydedildi.
- FETHULLAH GÜLEN ÖRNEĞİ –
Davos'ta tartışılacak raporda, diyalog bağlamında Fethullah Gülen'in girişimiyle dünyanın çeşitli yerlerinde açılan okullardan da söz edildi: "Batı ülkelerinde yaşayan Müslümanların yoksul ülkelerde yatırım ya da hayırseverlik anlamındaki angajmanları önemli ölçüde büyümektedir. Lübnan ya da Filistin cemaatleri gibi, Güney Asya ve İsmailiye cemaatleri önde gelmekte ve aktif durumdadır. ‘Diaspora' topluluklarının kompleks ve muhtelif rollerini gösteren küçük bir resim, son iki yılda ABD'de Ticani organizasyonlarının ortaya çıkmasıdır. Bu organizasyonlar Batı Afrikalı topluluklarla, daha klasik sosyal güvenlik ağı fonksiyonlarının yanında, eğitimden mikrofinansa büyük çaplı programlara desteklerle güçlü bağlar oluşturmaktadır.
Türk Diaspora grupları sadece Türkiye'ye değil, örneğin Orta Asya ülkelerine de hizmet eden köklü ve büyüyen programlara sahiptir. Türkiye kökenli Fethullah Gülen hareketi, okul ağını önemli ölçüde büyütmüş ve şu anda 100 kadar ülkede çalışmaktadır."
Raporun "Eğitim ve Kültürlerarası Anlayış" ana başlığı altındaki "Eğitim Reformu" bölümünde de dünya üniversitelerinde diyaloğa yönelik yapılan çalışmalardan örnek verildi. Bu bölümde "Üniversite düzeyinde dini ve kültürel öğretim programında daha fazla mekan oluşturulmakta, bu özellikle İslam ile ilgili olmaktadır. Arapça kurslardaki hızlı büyüme özellikle göze çarpmaktadır. Bu kısmen reel dünyadaki gelişmelere bir karşılıktır. Öğrenciler mezuniyetleri sonrasında onlara hizmet edecek olan bilgi ve yetenekleri edinme konusunda isteklidir. Ancak bu eğilim hayırseverlikle de desteklenmektedir. Örneğin 2006'da Prens Elvelid bin Talal bin Abdülaziz El Suud, Harvard ve Georgetown üniversitelerine, İslam ve diğer dinler arası ve kültürler arası karşılıklı anlayışa yönelik araştırmaları desteklemek amacıyla oldukça yüksek bağışlar yapmıştır. Diğer bir örnek 2007'de Avustralya Katolik Üniversitesi'nde Fethullah Gülen Kürsüsü kurulmasıydı. Kürsü Müslüman-Katolik diyaloğunu Avustralya ve Asya-Pasifik bölgesinde büyütme ve yerel diyalog girişimlerinin yanında, üniversitenin uluslararası diyalog için Asya-Pasifik Merkezi çalışmalarını desteklemektedir."
- MALEZYA ESKİ BAŞBAKANI İBRAHİM: AVRUPA'DA TÜRKİYE'YE TEPKİ BÖLÜNMÜŞLÜK KANITI –
Raporda yer alan "İslam ve Batı: Büyük Ayrılık Masalı" başlıklı makalesinde ise eski Malezya Başbakanı Enver İbrahim, "biz ve onlar" düşüncesinin varlığını koruduğunu savundu. İbrahim, karikatür krizi, Papa'nın Hz.Muhammed hakkındaki sözleri ve batı Avrupa'da Türkiye'nin AB'ye girişine karşı duruşun, bölünmüşlüğün her zamankinden fazla olduğuna işaret ettiğini öne sürdü. Raporda Türkiye'yle ilgili saptamalara şöyle devam edildi: "-Türk Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, 2006 Martı'nda Müslümanlara yönelik saldırılar için ‘Bir uygarlıklar ittifakı oluşturmaya çalıştığımız sırada, çatışma kültürüne hizmet ediyor' demişti.
-Üniversiteler ve araştırma kurumları Müslüman dünya-Batı konularında tartışma ve diyalog için henüz fazla kaynak ortaya koymuş değiller. Çeşitli disiplinlerden bilginler dini çoğulculuk ve farklı dönemlerde barışçı etkileşimin dinamiklerini araştırıyorlar. Örneğin Müslüman İspanyanın çok dinli deneyimini, Osmanlı Türkiyesi ve Rönesans Hollandasını."
TÜRKLERİN YÜZDE 13'Ü EL KAİDE'Yİ DESTEKLİYORMUŞ?
Müslüman ülkeler ve Avrupa'da ABD ve dış politikasına yönelik söz konusu antipatinin "El Kaide'ye destek anlamına" gelmediği belirtilen raporda, 2006'da İngiltere'de yapılan Pew Küresel Davranışlar Anketi'ne göre İngiltere'de Müslümanların sadece yüzde 12'si "Tanıdığımız Müslümanların ‘çoğu/oldukça fazlası' el-Kaide'yi destekliyor" şeklinde yanıt verdi. Benzer oranlara İspanya ve Almanya'da da rastlandı. Rapora göre aynı düşük rakamlar Müslüman dünyanın ortalama görüşünü temsil ediyor. Türkiye'de yüzde 13, Ürdün'de yüzde 18 ve Mısır'da biraz daha yüksek yüzde 22 oranında el-Kaide desteği bulunuyor. Türkiye'deki oran, 10 milyon kişiye karşılık geliyor.
ANKA