Fethullah Gülen'in Koltuğuna Kim Oturuyor İşte O İsim

Fethullah Gülen'in yerine kim gelecek? Mustafa Özcan kimdir? Fethullah Gülen hakkında öldü iddialarının ardından şimdi de yerine kimin geleceği konuşulmaya başlandı. Aydınlık gazetesi yazarı Sabahattin Önkibar, Fethullah Gülen'in öldükten sonra yerine Mustafa Özcan geleceğini iddia etti.

Fethullah Gülen hakkında öldü iddialarının ardından şimdi de yerine kimin geleceği konuşulmaya başlandı. Aydınlık gazetesi yazarı Sabahattin Önkibar, Fethullah Gülen'in öldükten sonra yerine Mustafa Özcan geleceğini iddia etti. Hüseyin Gülerce de, Mustafa Özcan ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulunmuş ve "Mustafa Özcan'a toslayıp da ayakta kalan kimse olmamıştır" demişti

Aydınlık yazarı Sabahattin Önkibar, Fethullah Gülen'in kendisinden sonra yerine geçecek ismi Mustafa Özcan olarak belirlediğini belirtti. Gülen'in Mustafa Özcan kararını çekirdek ekibe bizzat tebliğ ettiğini söyleyen Sabahattin Önkibar, neden Özcan'ın tercih edildiğini de şu sözlerle açıklıyor;

İŞTE ÖNKİBAR'IN YAZISINDAKİ O BÖLÜM:

Sosyal medyada Fethullah Gülen öldü haberi çıkınca Ankara'nın öbür yakasından derin bir fısıltı yankılandı.

Buna göre Fethullah Gülen ölmeden önce Said Nursi'nin aksine veliaht belirlemiş...

Gülen; Şerif Ali Tekalan, Abdullah Aymaz, İsmail Büyükçelebi, İlhan İşbilen, Mustafa Özcan, Naci Tosun, M.Ali Şengül, Ahmet Kurucan, Erdoğan Tüzün, Mustafa Yeşil, Hidayet Karaca, Suat Yıldırım ve Cevdet Türkyolu gibi isimlerin arasından Mustafa Özcan'ı seçmiş ve bunu sadece el yazısı ile değil, çekirdek ekibe bizzat tebliğ etmiş!..

Müritlerinin Mehdi Aleyhisselam olarak gördükleri Fethullah Gülen'i böyle bir vasiyete zorlayan ise CIA ile Mossad'mış!

Amaçlanan Fethulah Gülen sonrasında cemaatin bölünme ihtimalinin önüne geçmekmiş!

Mustafa Özcan'ı Kainat İmamı adaylığına taşıyan temel unsur ise Ergenekon ve Balyoz süreçlerini Emniyet ve Yargı İmamı olan Osman Hilmi Özdil ile beraber iyi yönetip (!) örgütün istediği şekilde sonucun alınması imiş!

Fethullah Gülen'in vasiyet bölümünde, vatan seccadenin serildiği yerdir ifadeleri mevcutmuş... Aynı şekilde dinlerarası diyalogun sürdürülmesi ve İsrail ile ABD'nin ibrahimilerin hamisi olduğu vasiyetin önemli maddelerindenmiş!

Hüseyin Gülerce: 'Cemaatte ona toslayan gidiyor' Kim bu adam?

Zaman Gazetesi'nin eski yazarı Hüseyin Gülerce, Fethullah Gülen kasetindeki sesin sahibinin Mustafa Özcan olduğunu açıklamıştı. Hüseyin Gülerce, "Camianın içinde bu arkadaşa kim toslamışsa hepsi gitmiştir. Mustafa Özcan'a toslayıp da ayakta kalan kimse olmamıştır"!" şeklinde açıklama yapmıştı

Hüseyin Gülerce, Mustafa Özcan ismini İnternethaber'e verdiği mülakatta açıklamıştı:

İşte Hüseyin Gülerce'nin İnternethaber'e yaptığı açıklamalardaki o bölüm:

FETHULLAH GÜLEN'İN SES KASETİNDEKİ MUSTAFA ÖZCAN!

-Tapelerde yapılan konuşmalar var. Hocaefendi de sizin yazdıklarınızın ve konuşmalarınızın çok önemli olmadığını söylüyor konuştuğu kişiye.

-Mustafa Özcan'la konuşuyor. Mustafa Özcan'a çok ciddi tepkim oldu. Ben tapelerdeki seslerin kime ait olduğunu biliyorum, tanıyorum. Mustafa Özcan'ın sesi.

Orada benim yazımı saptırarak soruyor Hoacefendi'ye. -"Hüseyin Gülerce bugün olumsuz şeyler yazmış ve bizim üzerimize gelinmesini tavsiye etmiş. Bizim yaptığımız yolsuzlukların üzerine gelinmesini tavsiye etmiş" diyor. Halbuki ben orada hükümetle ilgili yolsuzlukların üzerine gidilmesini yazıyorum. Kaldı ki Camia'nın da yolsuzluklarının üzerine gidilsin gibi bir şey yazmış olsam, Zaman bu yazıyı yayınlar mı?

NE KADAR KÖTÜ NİYETLİ OLDUĞUNU GÖRDÜM

Ama orada Mustafa Özcan'ın ne kadar kötü niyetli olduğunu gördüm. Mustafa Özcan çok açık bir şekilde Hocaefendi'yi ajite ediyor. Yani ola ki Hocaefendi benim ne yazdığıma dönüp bakmazsa, benim aleyhimde Hocaefendi'de bir kanaat oluşması için aleni bir yalan söylüyor.

ONA KİM TOSLASA GİDİYOR

Benim bütün sıkıntım bu arkadaşla ilgilidir. Çünkü bu arkadaş Hocaefendi ile sürekli konuşan birisi. Ben onun Hocaefendi'ye doğru bilgi aktardığına, insaflı bir şekilde davrandığına bu aktarmalarla şimdiye kadar hiç inanmadım. Ve CAMİA'NIN İÇİNDE BU ARKADAŞA KİM TOSLAMIŞSA HEPSİ GİTMİŞTİR. MUSTAFA ÖZCAN'A TOSLAYIP DA HİZMET İÇİNDE AYAKTA KALAN KİMSE OLMAMIŞTIR.

-Gülen niye bunlara açık peki?

-Hocaefendi her söylediğine inanmıyor ama sürekli hep aynı kişi, güvenlikle ilgili bilgi veriyor.

-Bu gücü kimden alıyor?

- Kendi kendime hep bu soruyu sordum "Mustafa Özcan" kimdir diye. Dikkat edin konuşuşmalarda ekleme yapıyor.

İlahiyatçı Mustafa Özcan hakkındaki iddiaları yalanlamıştı

Sabah Gazetesi'nin 27 Mayıs 2014 tarihli manşetinde 'İşte Paralel'in Tükiye imamı' diye iddia ettiği İlahiyatçı Mustafa Özcan, hakkındaki iddialara cevap vermişti.

Samanyolu Haber'de yayınlanan Haber Özel programında kendisiyle ilgili yapılan haberleri değerlendiren İlahiyatçı Özcan, haberleri üzülerek okuduğunu belirterek avukatının yalan haberlerle ilgili hukuki süreci başlattığı söyledi. Özcan, hakkında ortaya atılan haberlerle, bir algı oluşturulmaya çalışıldığını ifade ederek Fethullah Gülen'i karalamaya yönelik, toplum nezdinde itibarsızlaştırmaya yönelik bir maksatla haberlerin yapıldığını söyledi.

"HOCAEFENDİ'NİN VEKİLİ KEFİLİ YOK"

Fethullah Gülen'in sağ kolu ve Türkiye imamı olduğu iddia edilen Mustafa Özcan, Fethullah Gülen'nin bir sağ kola ihtiyacı var mı, böyle imamlıklar var mı? sorularına "Hocaefendi; sağ kol, sol kol bunu kendisi de defaatle açıkladı. Benim vekilim, kefilim yok dedi. Bunu hocamız defaatle açıkladı. Bu iddiaların kabul edilecek bir tarafı yok" dedi.

Kendisi hakkında ortaya atılan iddialarla ilgili tek bir belge ortaya koyulaamadığını söyleyen İlahiyatçı Özcan, "Yalan haberlerine devam ettikleri için konuşma kararı aldım. Yöneticilik yaptığım dönemde bütün faaliyetlerimiz, devletin bütün birimlerinin gözü önünde. Her türlü şeffafiyet olmasına rağmen böyle en küçük belge olmadan bu iftiraların yapılmasını kınıyorum'' dedi.

Fethullah Gülen kimdir?

Fethullah Gülen, 27 Nisan 1941'de, Erzurum ili, Hasankale (Pasinler) ilçesi, Korucuk köyünde dünyaya geldi. 1946 yılında ilkokula başladı ancak babasının 1949 yılında Alvar Köyü'ne imam olması ve ailesinin oraya taşınması nedeniyle ilkokulu bırakmak zorunda kaldı ve daha sonra dışarıdan tamamladı. 10 yaşındayken Kur’an’ı hatmeden Fethullah Gülen, 14 yaşında ilk vaazını verdi.

1959 yılında Erzurum’dan Edirne’ye giden Fethullah Gülen, girdiği sınavları kazanarak 6 Ağustos 1959’da Üçşerefeli Camii imamlığına getirildi. Askerlik görevine 1961 yılında Ankara Mamak’ta başlayan Gülen, usta erlik dönemini geçirdiği İskenderun’da verdiği bir vaaz nedeniyle mahkemeye sevk edilerek aklandı ancak disiplin cezası alarak 10 gün askeri hapishanede yattı. Askerden sonra yaklaşık 1 sene Erzurum’da ailesinin yanında kalan, Komünizmle Mücadele Derneği'nin kuruluşunda bulunan ve Halk Evi'nin kadrosuna katılan Gülen daha sonra yeniden Edirne’ye döndü ve 4 Temmuz 1964 günü Dar'ül Hadis camiinde Kur'an Kursu öğretmeni ve fahri imam olarak göreve başladı.

1965’te Kırklareli merkez vaizliği, 1966’da İzmir merkez vaizliği görevlerinde bulunan Fethullah Gülen, İzmir Kestanepazarı Kur’an Kursunda hocalık yaptığı 1968 yılında, Diyanet görevlisi olarak ilk kez hacca gitti. 1972-74 yılları arasında Edremit merkez vaizliği, 1974-76 yılları arasında Manisa merkez vaizliği yapan Gülen, 12 Eylül 1980 ihtilaline kadar da Bornova merkez vaizliği görevini sürdürdü. 1977 yılında görevli olarak gittiği Almanya’nın çeşitli yerlerinde konuşmalar yaptı ve konferanslar verdi; ilk sayısı Şubat 1979’da çıkan Sızıntı Dergisi’nde yazdı.

Fethullah Gülen, ihtilalin ardından Çanakkale merkez vaizliğine tayin edilse de rahatsızlığı yüzünden göreve başlayamadı ardından da ağırlaşan şartlar nedeniyle vaizlikten istifa etti. 1985 yılında Anadolu’yu dolaşan Gülen, altı yıl aradan sonra ilk vaazını 1986 yılında Burdur Büyük Çamlıca Camii’nde verdi ve 1991 yılı Haziran ayına kadar da haftalık ve aylık vaazlarını sürdürdü. 1988 yılında da Yeni Ümit Dergisi’nde yazıları yayınlanmaya başladı. 1993 yılında annesi Refia Gülen’i kaybetti.

Fethullah Gülen’in, aralarında Bulgar Trud Gazetesi ve Varna Televizyonu, Hollanda Televizyonu, Time Dergisi, Rus ORT Televizyonu’nun olduğu yabancı; Aksiyon ve Aktüel Dergileri, ATV, NTV, Show Tv, TRT, Kanal D, STV Televizyonları, Zaman, Cumhuriyet, Milliyet, Radikal Gazeteleri’nin olduğu Türk basın-yayın kuruluşlarında röportajları yayınlanmıştır.

ALDIĞI ÖDÜLLER

1995 – Türk Ocakları Vakfı "Nihal Atsız Türk Dünyası Hizmet Ödülü"

1995 – Mehmetçik Vakfı “Teşekkür Beratı”

1996 – Türk Sanayici ve İşadamları Vakfı (TÜSİAV) “Hoşgörü Ödülü”

1997 - Yazarlar ve Sanatçılar Vakfı (TÜRKSAV) “Türk Dünyasına Hizmet Ödülü”

1997 – Türk Eğitim-Sen “24 Kasım Eğitim Özel Ödülü”

1998 – “Türk 2000'ler Vakfı Ödülü”

1998 – “Hamdullah Suphi Tanrıöver Türk Ocakları Kültür Armağanı”

1998 – “İpekyolu Vakfı Ödülü”

2001 – Türkiye Yazarlar Birliği “Üstün Hizmet Ödülü”

Gülen Cemaati deyim yerindeyse dışarıdan bakanlar için kapalı bir kutu. Hizmet Hareketi ile ilişki içinde olan ve kamuoyu önünde kimi zaman Cemaat adına konuşan bazı isimler ise medyada yanlış bir şekilde Cemaatin sözcüsü olarak anılıyor.

KAMUOYUNUN GÖRDÜĞÜ İSİMLER

Zaman gazetesi yazarı Hüseyin Gülerce, bu isimlerin başında geliyor. Kendisi defalarca reddetmesine rağmen sık sık, "Cemaatin Sözcüsü" diye anılıyor medyada.

Cemaatin görünen yüzü olarak da bilinen Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Başkanı Mustafa Yeşil ve vakfın eski başkanı yazar Cemal Uşşak da isimleri sık sık "sözcü" diye anılanlardan.

Ancak, Hizmet Hareketine yakın olanların iyi bildiği gibi bu isimlerin hiç biri ne Cemaat'in sözcüsü, ne de Cemaatin karar alma mekanizmalarında yer alıyor. Doğal olarak da Gülen'in ardından Hareketin tepesine gelebilecek isimler değiller.

GÜLEN CEMAATİ'NİN TAYİN VE İSTİŞARE HEYETİ

Cemaatin karar alma mekanizmasında Gülen'in altında bir "tayin ve istişare heyeti" olduğu anlatılanlar arasında. Peki bu heyette kimler mi var?

Bu heyetin içinde yeralan isimler şöyle sıralanıyor:

- Mustafa Özcan,

- Şerif Ali Tekalan,

- Mehmet Ali Şengül,

- İsmail Büyükçelebi,

- Erdoğan Tüzün,

- Abdullah Aymaz,

- Naci Tosun.

FETHULLAH GÜLEN'İN EMANETÇİSİ

Fethullah Gülen, 28 Şubat'ın ardından ABD’ye gittiği günlerde yerine vekil olarak, cemaatin “Samsunlu Hoca” olarak bildiği Mehmet Ali Şengül’ü bırakmıştı. Halen İstişare Heyetinde de yer alan Şengül, Gülen'in emanetçisi de olduğu için, Cemaatin başına geçebilir diyenler var. Ancak Cemaati yakından takip edenler Şengül'den daha güçlü bir isme işaret ediyor.

"İKİ DELİ BİR VELİ..."

Fethullah Gülen'in İzmir yıllarında “Ben bu cemaati iki deli ve bir veli ile kurdum” dediği sık terkarlanan bir bilgi. Bilenlerin anlattığına göre iki “deli”den biri Halit Esendir bir süre Zaman gazetesinde yöneticilik de yapmış,gazeteden uzaklaştırıldıktan sonra da Afganistan’a gönderilmişti.

İkinci “deli”ise İlhan İşbilen. İşbilen, AK Parti’den İzmir milletvekili seçilmişti ve bir dizi istifaya rağmen o istifa etmedi…

GÜLEN'İN VARİSİ O DENİLİYOR

Gülen'in Cemaati kurarken yanımdaydı dediği “veli” ise Abdullah Aymaz.

İmam Hatip Lisesi yıllarında, İzmir Kestane Pazarı Camii’nde Fethullah Gülen ile tanışan Aymaz, uzun yıllar Zaman gazetesinde yönetici olarak görev yaptı. “Saffet Senih” müstear ismiyle cemaatin en köklü yayın organı Sızıntı’nın da en eski yazarlarından. Mehtap TV’de ve Cihan Radyo’da Risale-i Nur sohbetlerine devam ediyor. Cemaat içinde en fazla kitabı olan isim. “Risale-i Nur’ları şerh etmek” gibi Nur Camiasında çok tartışma yaratan konularda kitapları var.

Bilenlere göre Aymaz'ın büyük avantajı ise cemaati, cemaat kurumlarını ve cemaat okullarını yakından tanıyor olması. Bu güne dek Dünyanın dört bir köşesinde kurulmuş 1400 okulu ziyaret ettiği gibi o bölgedeki bürokratlarla da tanışma imkanı bulmuş.

Hizmet Hareketini yakından takip edenler, “Fethullah Gülen'in yerine kim geçecek?” sorusuna neredeyse tek cevap veriyor: “Abdullah Aymaz”…