HABER

FETÖ sanığı SAT'çılar ile "mahrem imamları"nın davası

- Sanık savunmalarının alındığı duruşma, yarına ertelendi - Mahkeme Başkanı Öztürk'ten sanığa: - ""Sen karargah nöbetçi subayısın. Silah depolarının kapıları kırılıyor, haberin yok. Kameraların yönleri değişiyor, haberin yok. Silahlar dışarı çıkartılıyor, haberin yok. Personel dışarı çıkıyor, haberin yok. Hiçbirinden haberin yok. Nöbetten çıkıyorsun, tutmaman gereken nöbeti devralıyorsun ve hiçbir şeyden haberin yok."

İSTANBUL (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişiminde Sualtı Taarruz (SAT) ile Kurtarma ve Sualtı Komutanlıklarında görevli 38 asker ile bu personelden sorumlu sözde "Deniz Kuvvetleri Yapılanması"nın mahrem imamı konumundaki 14 sivilin de aralarında bulunduğu 42'si tutuklu 52 sanığın yargılandığı davada, sanıkların savunmalarının alınmasına devam edildi.

İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşısında yer alan binada yapılan duruşmada, tutuklu sanık Muhammed Bilal Özel savunma yaptı.

Darbeden haberinin olmadığını, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamasını Levent Özcan'ın evinde televizyondan duyduğunu öne süren Özel, Özcan'ın evinin iddianamede yer aldığını, köprüler kapatıldığı için Özcan'ın evine gitmesinin normal olduğunu savundu.

Mahkeme Başkanı Ali Öztürk'ün "Baz bilgilerine bakıyoruz. Fıldır fıldır geziyorsunuz. Darbe teşebbüsü olmuş, birliğe neden dönmüyorsunuz?'' sorusuna, sanık Özel, "Birliğe dönme ihtiyacı hissetmedik. O gün İstanbul'da bulunan 40 SAS'çıdan 25'i birliğe gitmemiştir." yanıtını verdi.

Başkan Öztürk'ün "Özel bir birliksiniz. Normal mantıkta birliğe dönmeniz lazım." demesi üzerine, Özel, "Dışarıda bulunmak tehlikeydi. Levent Özcan'ın evine alternatif yollardan gittik." ifadesini kullandı.

Tutuklu sanık Emre Akgül de Binbaşı Hakan Egemen'in eğitim planları nedeniyle senelik iznini iptal ettiğini, 12 Temmuz 2016'da mesaiye başladığını, 12-13-14 Temmuz'da atış talimleri yaptıklarını, 14 Temmuz'da Egemen'in kendisine yemek planını söylediğini anlattı.

15 Temmuz'da evden çıktığını, durakta arkadaşını gördüğünü, arkadaşının kendisine SAT Komutanlığı'na göreve çağrıldığını aktardığını, kendisinin de Anadolu Kavağı'na yemeğe gideceği için arkadaşına kendisini bırakabileceğini söylediğini ifade eden Akgül, "Hakan Egemen, kuvvet koruma görevi olduğunu ve yemeğin iptal olduğunu söyledi. SAT Komutanlığı'na gittik. Kapıda Hakan Egemen'i gördüm, 'bekleyin' dedi. Bağlı olduğum WhatsApp grubundan tankların köprüyü kapattığı yazıldı. Daha sonra Hakan Egemen geldi, görevin iptal olduğunu, dağılabileceğimizi söyledi. Kuzey Deniz Saha Komutanlığı'ndan 'birliklerinize dönün' mesajı geldi. 23.45'te birliğe giriş yaptık. Teyakkuzda nöbet beklemeye başladım. 16 Temmuz sabahına kadar birliğimi korudum. Sabah istirahat için evime gittim. SAS Grup Komutanlığı'ndan tahrip malzemelerinin çıktığı iddialarını reddediyorum. Bilgim ve sorumluluğum yoktur." şeklinde konuştu.

- Mahkeme Başkanı: "Bulacağız o silahları''

Mahkeme Başkanı Ali Öztürk'ün "Silahlarla ilgili bilgim yoktur' dedin. Daha bilgisi olanını görmedim." demesi üzerine sanık Akgül, "İnşallah bulunur." şeklinde konuştu. Bunun üzerine Öztürk, "Bulacağız o silahları." ifadesini kullandı.

Başkan Öztürk, "O gece kapılar kırılmış, kameralar kırılmış, personeller çıkış yapmış, silah depolarının kilitleri kırılmış. Bu kadar olağan dışı şeyler yaşanmış. Bir kibrit kutusu kaybolsa komutan ortalığı ayağa kaldırır. Biz de askerlik yaptık. Hassasiyetleri biliyoruz. Herkes 'görmedim, bilmedim, duymadım' diyor. Bir şey görmedin mi?'' diye sordu. Sanık Akgül, "Ben 30-40 dakika kaldım. Başka bir birliğin personeli olarak kameraların, cephaneliğin nerede olduğunu bilmiyorum. Faaliyetlerden haberim olması imkansız." şeklinde konuştu.

Tutuklu sanık Emre Özdemir ise olay günü karargah nöbetçi astsubayı olduğunu, darbe girişimiyle ilgi ve bilgisinin bulunmadığını öne sürerek, darbe girişimini karargahta öğrendiğini, buna karşı birlikte çalıştığını savundu.

Sanık Özdemir, darbe girişimine karşı kurulan personele 30 silahı gece 01.30 gibi dağıttığını dile getirerek, "16 Temmuz sabahına kadar nöbetime devam ettim. Komutanımın emri ve müsaadesiyle nöbetimi devrettim. Neden burada sanık olarak bulunduğumu anlamış değilim. Akıncı Üssü'ne götürülmek üzere silah yükleme faaliyetlerine katıldığım iddiası var. Bu iddiaları reddediyorum. Benim nöbetçi astsubay olarak görev yaptığım sırada, eksik silah bulunmamıştır. Sivil bir şahıstan talimat aldığım iddiası var. Daha önce verdiğim ifadeleri reddediyorum. Bu sivil şahsa yer gösterme iddiası var. Bu şahsı tanımıyorum." dedi.

- "Hiçbir şeyden haberin yok"

Çapraz sorguda başkan Ali Öztürk, sanığa "14 Temmuz'da nöbetçisin, 15 Temmuz'da izinli olman gerekiyor. Neden?" diye sordu.

Sanık Özdemir de "Nöbetçi kişi, eşinin rahatsızlandığını söyledi. Lojmandaki eşine bakacağını söyledi. İnsaniyet adına nöbeti devraldım." diye konuştu.

Başkan Öztürk'ün, "Sen karargah nöbetçi subayısın. Silah depolarının kapıları kırılıyor, haberin yok. Kameraların yönleri değişiyor, haberin yok. Silahlar dışarı çıkartılıyor, haberin yok. Personel dışarı çıkıyor, haberin yok. Hiçbirinden haberin yok. Nöbetten çıkıyorsun, tutmaman gereken nöbeti devralıyorsun ve hiçbir şeyden haberin yok." demesi üzerine sanık Özdemir, "Haberim yok evet." yanıtını verdi.

Özdemir'in savunmasının tamamlanmasının ardından, duruşma yarına ertelendi.

(AA)

En Çok Aranan Haberler