Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması’nın (FETÖ/PDY) Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) yapılanmasına yönelik soruşturması kapsamında tutuklu bulunan Sivas Garnizon Komutanı Tuğgeneral Fatih Celalettin Sağır’ın yargılanmasına başlandı.15 Temmuz darbe girişimin ardından darbe başarılı olsaydı Sivas Sıkı Yönetim Komutanı olacağı iddia edilen ve 9 aydır Tokat F Tipi ceza evinde tutuklu bulunan Sivas eski 5. Er Eğitim Tugay ve Garnizon Komutanı Fatih Celalettin Sağır, duruşmanın yapılacağı Sivas Adliyesi 2’inci Ağır Ceza Mahkemesine getirildi. Tanıkların da hazır bulunduğu duruşmada Sağır’ın bıyık bıraktığı görüldü. Sağır, savunmasına geçmeden 15 Temmuz Darbe girişiminde şehit olanlara rahmet, gazilere de şifa dileyerek başladı.ilk kez hakim karşısına çıkan Sağır, hakkında hazırlanan ’Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme’ ve ’Silahlı terör örgütü kurma veya yönetme’ suçlarını kabul etmediğini dile getirdi. Darbe konusunda hiç bir bilgisi olmadığını ifade eden Sağır, "Darbe yapılacaksa, birliklerin hazır edilmesi anlamında bazı örtülü hazırlıklar olur. Bir silahın kaybolması gibi nedenlerle personel kışladı tutulur. Askerlikte bununla ilgili bir metin hazırlanmasında, yalnızca karargahın ve emri onaylayan komutanın haberi olur. Öncesinde bunu size bildirmezler. O kadar sıkı yönetim komutanına bunu bildirmiş olsalardı, bu bilgi bir şekilde sızardı. Ve bu girişim akamete uğrardı. Kendilerine yakın insanları bu listeye yazmışlar" dedi."15 Temmuz sabahı terörist olduk"15 Temmuz Darbe Girişiminde Sivas’ta komuta kademesinde yaşananlar hakkında da bilgi veren Sağır,"İl Jandarma Komutanı Albay Bektaş Arslan beni aradı, bir emir gelmiş diye. Sonra karargaha geldi, görüştük. Emirle ilgili bir şey yapmayacağım, saçma sapan bir şey dedim. Bektaş komutan valiliğe gitti. Bende ordu evine giderken meydanda kalabalığı gördüm. Bektaş komutanı aradım ve Vali beyin çayı varsa geliyorum dedim. Üniformalarımı çıkarıp yaya olarak valiliğe geçtim. Odaya bir girdim insan kaynıyor. Yaklaşık 30-40 kişi var. Burada kolordu komutanım Mehmet Faik Şengün aradı, ’ne yapıyorsunuz’ dedi, bende hiç bir şey dedim. ’Benden emir almadan bir şey yapamayın’ dedi. Bende, ’yapmıyoruz zaten komutanım, birlikler yerinde’ dedim. Valilikte balkona çıkarak halkın rahatlatılması gerektiğini ben ve birkaç kişi daha söyledik. Valilik balkonuna çıktık, vali bey ’Komutanımız bizimle, jandarma komutanımız bizimle’ dedi ve vatandaşlar ’En büyük komutan’ diye slogan attı. Saat 3’e kadar valilikte kaldık daha sonra birkaç kurum müdürü ile ordu evine geçtik. Sabah namazına kadar burada oturduk. Ertesi gün terörist olduk. Yıllarca terörle mücadele eden bir insan terörist olamaz. Eğer ben devletimin yanında yer almamışsam, diyecek başka hiçbir şeyim yok"diye konuştu."O gece emri uygulamadım"15 Temmuz gündüz saatlerinde Tokat’ta devir teslim törenine katıldığını daha sonra Sivas’a geldiğini dile getiren Sağır, "Zaten o gün hiçbir hazırlık görmediklerini söylemişler. Darbe girişimini engellemek için herhangi bir talimat vermediğimden bahsediliyor. Bizde bir şey yapmadık, olağan akışında devam etti. Personeli çağırmadım. Sivas’ta tek bir kişinin bile burnu kanamadıysa, ben o gece emri uygulamadığım içindir" şeklinde konuştu.Sivas’ta 15 Temmuz sürecinde 2 tank için hareket emri verildiğine dair iddialar olduğuna da değinen Sağır, "Askeriye önüne sergilenme amacıyla konulan 30 tonluk demir yığınları, motoru dahi olmayan tanklara hareket ettirilmesi emrini vermişim. Motor yok, bir şey yok. bunlar algı oluşturulmak için yapıldı" dedi."Darbe girişimine destek olmadığım için bu yapı beni, çevremi saran FETÖ’cüler tarafından cezalandırıyor olamaz mı?" diyen Sağır sözlerini şu şekilde sürdürdü;"Darbeye destek verecek olsam, hazır kıtayı hazır vaziyette bekletirdim. Dışarıda olan personeli tugaya çağırırdım. Ancak ben bunları yapmadım. Gece 12’den önce valiliğe gittim. Meydana çıkmışım, devletin ve milletin yanında olduğunu göstermişim ama biri hissetmiş, biri düşünmüş diye buradayım. Çok gizli olan bir örgüt ama benimle ilgili bilgiler her yerde."Sağır, "Emir subaylarım nedeniyle FETÖ’cü olduğumu söylediler. Ben meslek hayatım boyunca orduya, doğruluk ve muhabbetle hizmet ettim. Onun dışında kimseyi kayırmadım. Örgüt üyesi olsaydım önceki emir astsubayımı kovalamazdım. Genel Kurmay Başkanının emir subayı FETÖ’cü diye ona da mı FETÖ’cü diyeceğiz. FETÖ’cü olup da erlerle namaz kılan yoktur herhalde. Ben erlerle cuma namazına da gittim, bayram namazına da gittim. Gizleyecek bir şeyim yoktu. Yine tugay içindeki mescidin büyütülmesine vesile oldum. Hiçbir FETÖ’cü komutan böyle yapmamıştır." şeklinde konuştu.İfadesi okunan Sağır, ,"Benim örgütle bir bağım yok dememe rağmen bağımın zayıfladığı yönünde ifade yazılmış. Bunu düzeltmek istiyorum. Benim örgütle hiçbir bağım yok" 2007 yılına kadar gönüm bağım vardı. Ama bu tarihten sonra yaşananlar nedeniyle bu tarihten sonra gönül bağımda kalmamıştır. dedi.Sağır’ın ifadesinin ardından tanıklar dinlenmeye başlandı.İddianameSivas Cumhuriyet Başsavcılığı Devlete Karşı Suçlar ve Örgütlü Suçlar Bürosunca hazırlanan ve Sivas 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede sanık Sağır ile 14 tanığın ifadelerine yer verildi.İddianamede FETÖ ile bağlantısını itiraf eden Sağır, Harp okulundan arkadaşı Tümgeneral Mehmet Akyürek vasıtasıyla FETÖ ile tanıştığını iddia eden Sağır, Akyürek’in kendisine örgütle ilgili bilgiler verdiğini Akyürek aracılığıyla tanıştığı Tevfik adında bir kişinin evine de birçok kez gittiğini aktaran Sağır, dini konularda sohbet yaptığını, FETÖ elebaşısı Fetullah Gülen’in vaaz kasetlerini dinlediklerini söyledi.Denizli’de görev yaptığı süre boyunca 2 kez İzmir’e giderek Fetullah Gülen’in sohbetine bizzat katıldığı anlatan Sağır,"1991-1992 yıllarında Fetullah Gülen’i soru-cevap ortamında kalabalık bir grubun bulunduğu mekanda İzmir ilinde 2 kez gördüm, sohbetine katıldım, bu sohbetlere beni Tevfik götürmüştü. Toplantıların kimlerin olduğunu bilmiyorum. Dini konulara olan merakım nedeniyle bu sohbetlere katıldım. Ayrıca cemaatin görünürdeki fikirlerinin de o dönemde kötü olmadığını düşünüyordum. Tuğgeneral rütbesiyle Sivas’a atandıktan sonra da cemaat mensuplarıyla herhangi bir irtibatım olmadı. Ancak fiili olarak içerisinde bulunmasam bile özelikle yurt dışındaki okullarındaki hizmetleri sebebiyle 2007 yılına kadar cemaati gönülden destekledim" dedi.Sağır, Ergenekon, Balyoz süreçleri ve 2012’deki MİT olayıyla bu yapının tehlike arz ettiğini düşündüğünü ve tamamen bu yapı karşısında bir düşünceye sahip olduğunu iddia etti.Denizli’de görev yaptığı dönemde Tevfik isimli kişiye bir veya iki kez para verdiğini anlatan Sağır, bunun haricinde bu yapının herhangi bir kurumuna bir maddi katkısı olmadığını ileri sürerek, "Sıkı yönetim komutanı olarak ismimin emir yazısında belirtilmesi tamamen bilgim dışında gerçekleşen bir olaydır. Kalkışmadan önce bu olaydan herhangi bir şekilde haberim olmadı" ifadelerine yer verdi.İddianamede tanık olarak yer alan dönemin İl Jandarma Komutanı Albay Bektaş Arslan ise ,"Kendisi tugaya gelmemi emretti. Tugaya korumam uzman jandarma çavuş A.U. ile gittim. Tugaya gittiğimde odada Tugay Komutanı Fatih Celaleddin Sağır ile Orduevi Müdürü olan Albay S.Y. vardı. Odaya girmeden önce korumam olan A.U’ya makam odasında olumsuz bir durum olması halinde sesleneceğimi bu durumda odaya girerek hedef gözetmeksizin beni kurtarması için ateş edebileceği emrini verdim. Bu şekilde odaya girdim, odaya girdiğimde Tugay Komutanı makamında oturuyordu. Emri bana göstererek ’Bu nedir’ diye sorduğunda, masa üstünde bulunan emrin altındaki Mehmet Partigöç’ün ismini söyleyerek ’Bu ismi biliyor musunuz, bu adam FETÖ’cü, Fetullah’ın gizli genelkurmay başkanı. Listedeki birçok isim de Fetullahçı, siz bunları tanımıyor musunuz?’ diye söyledim. Kendisi sanki bu kişilerin durumlarını ilk defa duyuyormuş gibi ’Ben bilmiyorum’ dedi. Halbuki bu olaylar öncesinde Vali başkanlığında çarşamba günleri yapılan bir asayiş toplantısında Partigöç’ün durumunu kendisine söyleyerek Meclisten geçen bir kısım albayın emekliliğine sebebiyet verecek yasa değişikliğinin altında, bu ismin olduğunu söylemiştim" dedi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz