İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı örgüte yönelik en büyük operasyonlardan biri, "Emniyetin Mahrem İmamları" na yönelik operasyonlarla ilgili iddianamesini hazırladı. 560 kişiden 198'i yakalandı, 181'i tutuklandı. Savcılık sanıkların tamamı için 22 yıl 6 şar aya kadar hapis cezası istedi.
SORUŞTURMA TAMAMLANDI
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) İstanbul'daki "emniyet teşkilatının mahrem imamlarına" yönelik ilişkin soruşturma tamamlandı. Savcılıkça hazırlanan iddianamede, 181'i tutuklu toplam 198 şüpheli hakkında "Silahlı terör örgütü yöneticisi olma" suçundan 15'er yıldan 22 yıl 6'şar aya kadar hapis talep edildi. Şüphelilerden 5'inin kadın olduğu iddiianamede Pensilvanya'ya Fetullah Gülen'in yanına giden mahrem imamların, "Dayı'nın akrabaları geldi" şeklinde şifrelendikleri belirtildi.
ÖRGÜTÜ YÖNELİK EN BÜYÜK OPERASYONLARDAN BİRİ
FETÖ'nün mahrem imamlarına yönelik toplam 4 bin 672 kişi hakkında Ankara merkezli olmak üzere Türkiye genelinde 26 Nisan 2017'de eş zamanlı operasyonun İstanbul ayağına ilişkin soruşturma tamamlandı.
560 KİŞİDEN 198'İ YAKALANDI
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu savcılarından Can Tuncay ve Mesut Erdinç Bayhan tarafından hazırlanan iddianamede, söz konusu operasyon kapsamında İstanbul'da ikamet ettiği tespit edilen 560 kişi hakkında da yakalama ve gözaltı kararı verildiği belirtildi. Mahrem nitelikli sözde emniyet teşkilatı yapılanmasında görev alan 560 kişiden yakalanarak savunması alınan 198 şüpheli hakkında iddianame düzenlendi.
HİYERARŞİK DÜZENDE DEVLETİN HASSAS KURUMLARINDA GÖREVLİLER
118 sayfalık iddianamede, FETÖ'nün "coğrafi", "sektörel" ya da "kurumsal" anlamda, "imam" olarak ifade edilen sorumlulardan oluşan bir çalışma ve hiyerarşik düzene sahip olduğu vurgulandı. Mülkiye, emniyet, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ve yargı içerisinde faaliyet gösteren imamların ise "mahrem" tabir edilen ayrı bir yapılanma içerisinde yer aldıkları anlatılan iddianamede, bu yapılanma içindekilerin devletin hassas kurumlarında görev yapmaları nedeniyle takip edilmemek için diğer örgüt mensuplarına nazaran daha fazla önlem aldığı, teknolojinin iletişim konusunda sağladığı imkânlardan kontrollü bir seviyede istifade ettikleri belirtildi.
KOD İSİM KULLANIYORLAR
İddianameye göre, mahrem (emniyet, yargı, TSK, MİT imamları, askeri liseler, harp okulları, polis koleji ve polis akademisine öğrenci yetiştirenler) hizmetlerde bulunan örgüt mensuplarının, mutlaka kod isim kullandıkları ifade edildi. Genellikle üst sorumlular tarafından verilen kod isimler, istisnai bazı örgüt mensuplarına ise kod isimlerini doğrudan Fetullah Gülen'in verdiği belirtildi. Toplantı yapılacağı zaman kod isim kullanılarak birbirlerine bilgi verildiği de iddianamede yer aldı. Örgüt mensuplarına hukuk dışı işler yapıldığı algısının oluşmaması için bağlı olduğu abi tarafından sahabe isimleri verildiği, böylelikle din istismarıyla hissettirilmeden seçilmişlik hissiyatının artırıldığı ve iç motivasyonla adanmışlık ruhunun yükseltildiği belirtildi.
ÖRGÜTÜN KOD İSİM KULLANDIĞI 1985'TE TESPİT EDİLMİŞ
Örgütün kod adı kullandığının ilk kez 23 Temmuz 1985'te Çanakkale, Adatepe Köyü'nde tespit edildiği, ihbar üzerine Küçükkuyu Jandarma Takım Komutanlığı'nca yakalanan şahıslardan o dönem Ankara Polis Koleji öğrencisi olan İhsan Savaşçı- İhsan 82021 kod ismi kullanılarak yazılmış mektubun ele geçirilmesi olduğu anlatıldı.
FETULLAH GÜLEN ZİYARETÇİLERİNİN KOD ADI : DAYI'NIN AKRABALARI GELDİ
İddianamede, Pensilvanya'ya Fetullah Gülen'in yanına giden emniyet, MİT, yargı mensubu gibi mahrem birimlerde faaliyet yürüten şahısların gerçek kimliklerini sakladıkları, belli isimler ve tanımlamalarla kendilerini tanıtarak Gülen'i görüştürüldükleri ifade edildi. "Dayı'nın akrabaları geldi" şeklinde şifreli konuşmanın ise Gülen ile görüşecek mahrem birimde faaliyet yürüten kişiyi ifade ettiği tespit edildiği anlatılan iddianamede, Gülen ile görüşecek şahıslara farklı bir kod isim verildiği ve tedbir amaçlı olarak genellikle esnaf olarak tanıtıldığı da anlatıldı.
"GARSON" UN İFADELERİ...
İddianamede, "mahrem" nitelikli sözde emniyet teşkilatı yapılanmasında üst düzey görev üstlenen bir kişinin, 18 Nisan 2017 tarihinde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına müracaat ederek örgütün mahrem imamlarıyla ilgili açıklamalarda bulunduğu da yer aldı. "Garson" ismi verilen kişinin cep telefonunu ve örgütsel işleyiş ile örgüt mensuplarına ilişkin bir çok bilgiyi içerir 2 adet SD kartını da savcılığa verdiği anlatıldı.
ÖRGÜTÜN ŞİFRE KAYDI
Garson'un ifadelerine göre, teslim edilen kart içindeki dosyalardaki kodlamalar tek tek anlatıldı. Örneğin "Güncel Lise Kitabı" başlıklı dosyada Türkiye'de görev yapan tüm polis memurları ile ilgili bilgiler bulunduğu, "AD" ibaresiyle alan dışı olan örgüt içerisinde yer almayan kişiler, "C" ibaresiyle daha önce sohbetlere katılmış ancak daha sonra irtibatını kesmiş olan kişiler, "Dil" ibaresiyle örgüt üyesi olmayan ancak muhafazakar olduğu değerlendirilerek örgüte dahil etme potansiyeli olan kişilerin kastedildiği anlatıldı. Buna göre "Dil1" örgüte dahil edilmesi zor olarak değerlendirilen, "Dil2" örgüte dahil edilmesi orta zorlukta olduğu düşünülen, "Dil3" ise örgüte dahil edilmesi kolay olarak görülen kişilerdir. "SC" ibaresiyle 17-25 sürecinden etkilenmiş olan örgüt mensuplarının tekrar kazanılması ile ilgili kişiler, "Eleştiriyor" ibaresiyle örgüt mensubu olan ve eleştiri yapan kişiler, "Korku" ibaresiyle örgüt üyesi olan ama korkarak gelip giden kişiler, "F, F1, F2, F3, F4, F5, F6" ibaresiyle, hayatının hiçbir safhasında örgüt ile bağlantısı olmamış, örgüte menfi bakan, tepkili olan, örgütün varlığını bilen ve bulduğu ilk fırsatta örgüte zarar verecek ve örgütün güçlü olduğu dönemde etkin görev vermediği zümreyi teşkil ettiği belirtildi.
22,5 YILA KADAR HAPİSLERİ İSTENDİ
İddianamede, şüphelilerin tek tek kriptografik haberleşme sistemlerini kullanma, Bank Asya hesap artışı, tepe yöneticilerle irtibatlarına yer verildi. FETÖ / PDY'nin "mahrem" nitelikli sözde emniyet teşkilatı yapılanmasında "yönetici" görevinde faaliyet gösterdikleri belirtilen 181'i tutuklu 17'si adli kontrolle serbest toplam 198 şüphelinin "Silahlı terör örgütü yöneticisi olma" suçundan 15'er yıldan 22 yıl 6'şar ay hapis istemiyle cezalandırılmaları istendi. İddianame, İstanbul 29. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. (DHA)