FETÖ’nün İstanbul’daki ana darbe davası

15 Temmuz darbe girişiminin başarılı olması durumunda İstanbul Valisi olarak görevlendireceği iddia edilen sanık eski Tümgeneral Fethi Alpay, “Atama listesi, benim bilgim dahilinde olmayan, usulsüzce hazırlanmış bir kağıt parçasıdır” dedi.
Fetullahçı Terör Örgütü’nün 15 Temmuz’daki darbe girişimine ilişkin 14 sanığın yargılandığı İstanbul’daki ana darbe davası savunmalarla devam etti. Esas hakkındaki mütalaaya ilişkin son savunması alınan tutuklu sanık eski Tümgeneral Fethi Alpay, darbe girişimi gecesi Moda Deniz Kulübü’nde Korgeneral Mehmet Şanver’in kızının düğününde bulunduğunu belirterek, “Ben de darbeciler tarafından el, ayak ve gözleri bağlanarak derdest edildim. Ellerim kelepçelenerek hapsedildim. Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi, benim bu durumumu mağduriyet olarak görmüş ve müşteki olarak kabul etmiştir” dedi.
Sanık Alpay, darbeciler tarafından gece saat 02.00’da komutanlığını yaptığı Hava Harp Okulu’na iradesi dışında götürüldüğünü anlattı.

“Karargahtaki kameraları ben söktürmedim”
Darbeyi organize ettiği yönündeki iddiaları reddeden sanık, “16 Temmuz akşamı Akıncılar Üssü’nden darbecilerin elinde kurtulduktan sonra diğer mağdurlarla birlikte Sabiha Gökçen havalimanına geldim. Burada savcılık talimatıyla gözaltına alındım. 18 Temmuz tarihinde hakim karşısına çıktım. Burada ‘Yurtta Sulh’ isimli whatsapp grubunu ilk kez duydum" dedi. Alpay, karargahta kameraları söktürdüğü yönündeki suçlamaları da kabul etmedi.

İstanbul Valisi olacağı iddialarını yalanladı
Hakkındaki bir diğer suçlamanın sözde atama listesinde İstanbul valisi olarak gösterilmesi olduğunu kaydeden sanık, “Atama listesi benim bilgim dahilinde olmayan, usulsüzce hazırlanmış bir kağıt parçasıdır. Atama listesinde adımın yer almasının hakkımda delil teşkil etmeyeceğini düşünüyorum” dedi.

“Adımın whatsapp grubunda yazılması, ‘komplo’”
Sanık Alpay savunmasının devamında, “Yurtta Sulh Konseyi İstanbul üyeliği ile suçlanıyorum. Whatsapp grubunda bulunmamdan dolayı bu suçla suçlanıyorum. Adımın Whatsapp grubuna yazılmış olması şahsıma kurulan komplonun bir göstergesidir. Whatsapp grubunun kurulduğu saatte ben düğünde bulunmaktaydım. Hem ismim gruba ekleniyor, hem telefonum elimden alınıyor, hem de derdest ediliyorum. Suçlamaları kabul etmiyorum” şeklinde konuştu.
Halkı karşısına alan böyle bir girişim içerisinde yer almadığını söyleyen sanık, tüm suçlamaları reddederek tahliyesini talep etti.

İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede FETÖ elebaşı Fetullah Gülen 1 numaralı sanık olarak yer alırken, 9’u firari 24 sanık, İstanbul’da darbeci askerler tarafından şehit edilen 89 vatandaşın ölümünden de sorumlu tutuluyor.
İddianamede, "Yurtta Sulh Konseyi’’ İstanbul yapılanmasının, Fethi Alpay, Mehmet Nail Yiğit, Özkan Aydoğdu, Eyyup Gürler, Muzaffer Düzenli, Uzay Şahin, Onur Özden, Ahmet Zeki Gerehan, Mehmet Murat Çelebioğlu ve Murat Yanık isimli sanıklardan oluştuğu vurgulanıyor.
Askerlerin eylemleri sonucu 2’si asker, 5’i polis, 82’si sivil vatandaş olmak üzere İstanbul’da toplam 89 kişinin hayatını kaybettiği aktarılan iddianamede kolluk görevlileri dahil 719 kişiye karşı hedef gözetmeksizin silahla veya tankla ateş açılarak öldürülmelerine teşebbüs edildiği, eylemlerin yöneldiği mağdurlardan 685’inin yaralandığı belirtiliyor.
İddianamede FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in 92 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 56 yıldan 174 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması isteniyor. İddianamede ’Yurtta Sulh Konseyi’in İstanbul yapılanmasında yer aldıkları gerekçesiyle Tümgeneral Fethi Alpay, Tuğgeneral Mehmet Nail Yiğit, Tuğgeneral Özkan Aydoğdu, Tuğgeneral Eyüp Gürler’in de aralarında bulunduğu 10 kişi hakkında, doksan ikişer kez ağırlaştırılmış müebbet ve yüz yetmiş dörder yıla kadar hapis cezası istenirken diğer 13 kişi hakkında da en az üçer kez olmak üzere ağırlaştırılmış müebbet hapis ile 30 yıla kadar değişen hapis cezaları talep ediliyor.