Fidel Castro'ya veda: Kübalılar bundan sonrasını düşünüyor

Will Grant

Cuba correspondent, BBC News

Küba halkı Fidel Castro'ya son görevlerini yerine getirmek için saatlerce, hatta günlerce beklemeyi göze aldı

Kübalılar'da inanılmaz bir sabır var.

Bugüne kadar bankada, market kasasında veya otobüs duraklarında yaşanan sinir bozucu ve anlamsız gecikmeler ve kuyruklar karşısında sabırla bekleyen çok sayıda Kübalı gördüm.

Ülke tarihinin bu olağanüstü haftasında, bu ulusal özelliklerini defalarca bir kez daha gösterme şansı buldular.

Kübalılar, sıcak Havana güneşi altında kilometrelerce uzayıp giden kuyruklarda Kübalılar, Fidel Castro'ya saygılarını sunmak ve sosyalizme taahhüt beyanını imzalamak için sessizce beklediler.

Hatta, Castro için farklı dillerde yapılan konuşmaları dinlemek için geceleri de Devrim Meydanı'nda geçirdiler. Öyle bir sabır gösterdiler ki, Devlet Başkanı Raul Castro, konuşmasına "Merak etmeyin, ben son konuşmacıyım" diye espri yaparak başladı.

Sakalı, purosu ve haki üniformasıyla Batı'ya kafa tutan devrimciFidel Castro'nun Küba'ya bıraktığı mirasCastro'nun külleri 'devrim' yolunu takipFotoğraflarla: Castro'nun hayatının önemli anlarıCastro, 'Doğuştan siyasetçi değilim' diyor, ancak hayatı boyunca siyasi ideallerinden hiçbir zaman vazgeçmediğini de vurguluyordu.

Dahası, ülkenin dört bir yanında Fidel Castro'nun küllerini taşıyan "Özgürlük Karavanı"nı görmek için yol kenarına dizilen binlerce Kübalı konvoyun gelişine kadar geçen saatleri sessizce bekleyerek geçirdi.

'**O benim ailem**'

Havana'nın deniz kenarındaki ünlü mesire yeri Malecon'da yaşayan Luisa Rodriguez, 60 yıl önce durduğu yerde bu kez çok farklı bir amaçla bekliyordu.

O dönem 20'li yaşlarının başında olan Rodriguez, sakallı bu genç devrimcilerin kendisine nasıl sağlayacağını o günlerde henüz bilmiyordu.

Kendi ifadesiyle bu devrimciler bu genç kadına "her şeyi" verdi: Bilim adamı olmasını, fizik biliminin yeni ve heyecan alanlarında araştırma yapmasını ve inandığı partiye üye olmasını sağladılar.

Bugün 78 yaşında olan Rodriguez'e Fidel'i sorduğumda ise gözyaşlarına boğuluyor ve bu hafta birçok Kübalı'dan duyduğum yanıtı veriyor: "Fidel babam gibiydi."

Luisa Rodriguez, "Benim ailem Fidel'di" diyor.

Ancak konuştukça yanıtı daha da kişisel ve samimi bir hal alıyor:

"Benim öz babam, babalığın getirdiği sorumluluklarla baş edemedi. Aslında, Fidel için babamın kaybından daha çok ağladım.

"Çocuğum olmadı. Evlat edinmek istedim, o da olmadı. O yüzden aslında Fidel'i ailem gibi gördüm."

Trump'ın seçilmesi ve Castrolardan sonrası

Castro'nun ölümü, Küba halkı için esasen çok da sürpriz olmadı. Ülke, yaklaşık 10 yıldır kendini bugüne hazırlıyordu.

Ancak, yaklaşık bir yıl sonra kardeşi Raul Castro'da görev süresinin tamamlanmasının ardından devlet başkanlığından ayrılacak.

Böylece Küba, Ocak 1959'dan bu yana ilk kez Castro ailesinden olmayan biri tarafından yönetilmeye başlanacak.

Miami'nin Küçük Havana diye bilinen bölgesinde Castro'nun ölümü sonrası sevinç gösterileri düzenlendi

Ve işte bu an, diğer Havana'da, yani Miami'deki Küçük Havana'da yaşayan binlerce Kübalı'nın da yıllardır, umduğu beklediği gün olacak.

Ayrıca, Küba ile açılıma imza atan ABD Başkanı Barack Obama'nın yerine Donald Trump'ın seçilmesi de bundan sonrası için belirleyici bir gelişme olarak görülüyor.

Bazıları, Trump'ın başkanlığında Küba ile ABD arasındaki ilişkilerin kötüleşeceğini düşünüyor. Diğerleri ise Trump'ın ABD ambargosunun kalkmasını isteyen Kübalıları memnun edecek adımlar atabileceğine inanıyor.

Bir başka kamp da Beyaz Saray'da oturan ismin kim olduğunun eskiye kıyasla çok daha az önem taşıdığını ve Amerikalılar ile Kübalılar arasında başlayan "insani bağlantının" geri alınamayacağını savunuyor.

Şu aşamada henüz kimse bundan sonra ne olacağını bilmiyor.

Kübalılar, Soğuk Savaş'ın son gerçek savaşçılarından birine veda ederken, bundan sonrası için de en iyi yaptıkları şeylerden birini yapmaya devam edecekler: Bekleyip görecekler.