Beşiktaş Başkanı Fikret Orman, neoldu.com'da Ece Erken'in sorularını yanıtladı. Fikret Orman Talisca'nın bonservisinden Burak Yılmaz dedikodularına, şampiyonluk yarışından özel hayatına kadar birçok konuda çarpıcı açıklamalar yaptı.
Fikret Orman'ın açıklamaları şu şekilde:
Başakşehir Kulübü'nün başına geçen bir hadise geldi. A Haber ile yaşadılar. Beşiktaş’ın başına gelseydi bu sorunlar, siz yönetim olarak nasıl bir yol izlerdiniz?
Bunun iki tane aşaması var. Bir tanesi bu olayın oluşma sebebine bakmak lazım. Oluşma sebebi, herkesin başına gelebilecek bir şey. Göksel Gümüşdağ'ın bana anlattığına göre; Maçtan sonra Emre Belözoğlu fotoğraf çekimine giderken, ‘fotoğraf çekinelim’ demişler. Oradan bir vatandaş Emre’nin elini sıkmış, ‘nasılsın’ falan demiş. Sonra da küfür etmiş. Maçta da 3-2 öndeler ve son dakikalarda gol yemişler. Takımda bir gerginlik oluşmuş. Bu bizim de başımıza gelebilirdi. Olayın ikinci tarafı, tabii ki doğru bir olay değil. Orada bir basın mensubu ile tartışma yapmak… Orada çocuklar, tabii ki birçoğu da ne olduğunu anlamamışlardır. Bu işlerin buraya nasıl geldiğini anlamışlardır. Bizim başımıza gelse ne yapardık bilmiyorum. Bir kaza sonucunda olmaması gereken bir olaydır. Herkes bundan ders çıkartmıştır. Bizim de başımıza gelmez. Bizim oyuncularımız çok ahlaklı ve terbiye çocuklardır.
Beşiktaş'ta bir aile kavramı var, giden futbolcular geri gelmek istiyor, gelen de kalmak istiyor. Şimdi Gökhan Töre tekrardan geliyor. En son demecinde Gökhan Töre için ‘inşallah Beşiktaş'ın değerini anlamıştır’ demiştiniz. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Bazı oyuncular genç oyunculardır. Bunlar yurt dışına gideyim, buralarda oynayayım düşüncesindedir. İlk Gökhan Töre West ham United'a gitti. Mario Gomez Wolfsburg’a gitti. Sosa ise Milan'a gitti. Oraya gittiği zaman Beşiktaş'ın kıymetini anlıyorlar. Tabii ki döndükleri zaman inşallah Beşiktaş'ın büyüklüğünü anlamış olurlar diye temennide bulunuyorum.
Talisca’nın durumu ne olacak?
Talisca muhabbeti için söylenecek çok bir şey yok. Çok iyi bir futbolcu, çok da genç bir oyuncu, çok sevdiğimiz bir oyuncu. Beşiktaş onu çok seviyor. O da Beşiktaş'ı seviyor fakat kontrat koşullarına göre 25 milyon Euro'nun üzerinde bir satış gerçekleşirse gitme hakkı var. Çok yüksek meblağlar bunlar ama tabii ki gitme hakkı var. Futbolcu da gitmek isteyecektir. Şu anda bize ulaşmış bir şey yok. Olsa da yapacak bir şey yok.
'ŞENOL GÜNEŞ'LE BİR KEZ DAHA OTURACAĞIZ'
Şenol Güneş ile devam edeceğiz açıklaması yapıldı. Milli takımın başına geçecek söylentileri vardı. Bu konu hakkında neler söylemek isterseniz?
Bunlar hep dedikodu. Türkiye Milli Takımı’nın başında çok kıymetli bir hoca var şu anda. Fatih Terim oranın hocası. Sözleşmesi de var. Federasyonundan ayrılmaya niyetli olduğunu hiç tahmin etmiyorum. Bizde de zaten Şenol Güneş'in bir sene daha kontratı var. Sezon sonu geldiğinde Şenol Güneş ile bir kez daha oturacağız. Belki ileriki zamanlar geldiğine farklı şeyler yapabiliriz.
'BURAK'IN TRANSFERİNE KAPALI DEĞİLİM'
Burak Yılmaz hakkında sürekli dedikodu çıkıyor. Geçenler Beşiktaş Burak Yılmaz’ı alacak diye sosyal medya trend topic oldu. Bu konuda ne söylemek istersiniz?
Burak Yılmaz'ın babası Fikret ağabey çok sevdiğim bir insandır. Şu anda Burak Çin’de oynuyor. Ben çok kapalı değilim. Ancak gündemimizde şu an öyle bir durum yok. Olursa zaten söylerim ancak gündemimizde böyle bir durum yok.
Yeni sezonda çok transfer yapılmayacak açıklamasını yaptınız. Aynı düşüncelerde misiniz?
Yeni sezonda çok fazla transfer yapamayacağız. Yaklaşık olarak 3-4 oyuncu alacağız
Size göre şu an kaç büyük takım var?
Bize göre tek büyük var. O da Beşiktaş'tır. Ancak Fenerbahçe'ye sorarsanız, onlarda kendi takımlarının büyük olduğunu söyler. Bunun bir kanıtıdır yoktur .Hani ağırlığı bu tarafa koyalım, şunu bu tarafa koyalım… Böyle bir durum söz konusu değil. Türkiye'nin ilk kulübü olduğumuz için biz kendimizi öyle görüyoruz. Başkaları da başka şekilde görüyordur. Galatasaraylılar biraz daha fazla şampiyon olduk diye düşünebilir. Fenerbahçeliler başka bir sebep bulabilirler. Bu 3 kulüpte, diğer kulüplerde kendi içerisinde bir dayanak teşkil ediyorlar ama şunu söylemek istiyorum ki, Beşiktaş son dönemin saygı duyulan en önemli kulüplerinden bir tanesi.
'HAYATIMI ÇOK İZOLE YAŞIYORUM'
Beşiktaş Kulübü’nün başkanı puan kayıplarında gününü nasıl geçiriyor?
Ben hayatımı daha çok izole geçiyorum. Dışarıya çok çıkmam. Genelde evimde olurum. Genelde ailemle takılırım. Bir tanesi Londra'da yaşıyor. Diğeri ise Koç Üniversitesi'nde okuyor. Çoğu zaman ben evde oluyorum. Yemek için bile dışarı çok çıkmıyorum. Beşiktaş kaybedince, Beşiktaş kaybetti başkan keyfinde diyorlar. Beşiktaş kazandığı zamanda başkan havasını attı diyorlar. Durumlardan korunmak için çok fazla dışarı çıkmıyorum ama maçlardan sonra kazandığımızda veya kaybettiğimizde genelde evde olurum. Dün mesela maçtan sonra evime geldim. Maçı bir daha seyrettim.
Yurtdışında bir takım tutmak isterseniz hangi takımı tutarsınız?
Bizde genelde siyah beyaz rengimiz olduğu için o renkli olan takımlara ayrı bir sempatimiz vardır. Ben mesela geçen gün Juventus maçını izledim. Çok iyi oynadılar. Turu geçtiler. Genel itibariyle böyle siyah beyaz formalı veya içerisinde sevdiğim bir futbolcu varsa o takımı genel olarak yakın görüyorum.
Toteminiz var mı?
Çok var. Bazen kokuyu bile totem yaptığım olmuştur. Bir kokuyu sıktığım zaman daha iyi geldiğini düşündüğüm olmuştur. Tesbihle de yaparım.
Beşiktaş şampiyon olursa Ramazan ayına gelirse kutlama yapmayacağım açıklamasını yaptınız? Kutlama yapmayacak mısınız?
Biz bir balo yapmak istiyoruz. Bu her sene oluyor. Ramazan'da yapmayacağını ifade ettim. Aynı zamanda beni Anadolu'dan çok davet ediyorlar. Geçen sene yedi sekiz tane baloya katıldım. İstanbul'da yurt dışında da üç dört tane baloya katıldım. Zaten Amerika'da düzenlenen baloya her sene katılıyorum.
'FENERBAHÇE DERBİSİ HAKEMLERE DÜŞMESİN'
Fenerbahçe maçı ile ilgili yorumlarınız nelerdir?
Derbi maçı çok zorlu bir maçtır. Fenerbahçe'de çok kuvvetli bir rakiptir. Ben zaten böyle maçlarla alakalı bir tahmin yapmam. Hakikatten de şu maçı şöyle alırız, böyle alırız demem. zaten öyle bir sihirim olsa her maçı alırız. Öyle bir sihrim yok tabii ki. Beşiktaş kazanmak istiyor. Fenerbahçe'de kazanmak isteyecektir. Hak eden kazansın. Hakemlere düşmesin.
Üç yıldızlı formalar basıldı diye haberler var. Doğruluğu nedir?
Böyle şeyler yok.
İki tane kızınız var ve hayatınızı onları adamış durumdasınız. Hayatınızda bir sürü isim geziyor. Magazinlerde de okuyoruz. Buna bir açıklık getirelim mi?
Ben tabii birçok insan tanıyorum. Bunun içerisinde Ece, sende dahilsin. Demem gibi evden çıkmamaya da gayret ediyorum. Biriyle bir iş yapıyorsunuz veya karşılaşıyorsunuz. Bu duruma hemen yalan üzerine yalan yazılıyor. Ben mesela bir restorana gittiğim zaman yan masadaki bir kişilere yazıyorlar. Bunlar beni rahatsız ediyor. Netice açısından da algısal olarak da çok doğru bulmuyorum. Zampara Başkan tarzı şeylerin yazılmasını da istemiyorum ama benim olduğum konum, özellikle Beşiktaş başarılı gittiği sürece her daim spekülasyona açık bir konum. Bir tane avukatım var. Bu konuda herkesi mahkemeye veriyorum çünkü bu durumlarla baş edemiyorum. Bunu bir tek basına yormamak lazım. Ellerinde telefon olan herkes bir yerden bir fotoğraf çekiyor, onun altına bir yorum yazıyor ve bu sosyal medya ile beraber çok farklı noktalara gidiyor. Herkesin ailesi var. Karşımızdaki insanların da ailesi var. Simdi senin sorumlu olduğum bir oğlun var. Belki bir erkek arkadaşın var. Bunlar olabiliyor ve sonucunda farklı noktalara gidiyor bu olaylar benim. Hayatımda kimse yok. Açıkçası bütün konsantrasyonumu şu anda Beşiktaş’ı şampiyon yapmaya odakladım.
'BENİMLE BİR HAYAT YAŞAMAK ÇOK ZORDUR'
Beşiktaş şampiyon olursa diyelim. Evliliğe bakış açınız nasıl?
Yani çok kapalı değilim ama öyle bir hayat yaşıyorum ki haftada 7 gün sürüyor. Bayram yok seyran yok ve kendimi çok fazla derecede konsantre ediyorum. Çok zordur benimle bir hayat yaşamak. Onun için de şu an aklımda böyle bir niyet yok. Evlenme niyetinde değilim. Ben zaten çok mutlu bir evlilikten ayrıldım. Sedef’le çok iyi bir ilişki durumundayken ayrıldık. Sedef arada maçlara gelir görüşürüz.