Filistin Yönetimi lideri Mahmud Abbas, Ramallah'taki Mukata'da düzenlediği basın toplantısında, Filistin'in 26 Temmuz 2006 Çarşamba günü referanduma gitmesine karar verildiğini açıkladı.
İsrail hapishanelerinde bulunan Hamas ve El Fetih'in önde gelen isimlerinin hazırlamış olduğu 18 maddelik anlaşma metninin halka sunulacağı referandum da, Filistinliler anlaşmaya "evet" ya da "hayır" diyecek. Filistin Merkez Komitesi üyeleri, Filistin parlamento üyeleri, Filistin muhtelif siyasi partilerinden politikacılar ve çok sayıda gazetecinin hazır bulunduğu toplantıda Abbas, konuşmasına dün Gazze'de İsrail'in düzenlediği roket saldırısında 10 kişinin ölmesini kınayarak başladı. Abbas, "Gazze'de cinayet işleniyor. Filistinliler'e yönelik olarak dün tanklar ve roketlerle düzenlenen operasyonda, sahilde hafta sonlarını piknik yaparak geçiren sivil çocuklar, kadınlar, Filistinliler öldürüldü. Bu acıyı tarif edecek kelime bulamıyoruz. Dünya televizyonlarına dün yansıyan Filistinli çocuğun görüntüsünü herkes hatırlıyor.
O çocuğun günahı neydi, bunun sorumluluğunu kim alacak. Yapılanı hiçbir özür, hiçbir gerekçe açıklayamaz. Son 1 ayda düzenlenen bu operasyonlarda 40 kişi öldü. Bu Filistin halkının maruz kaldığı işkencelerden sadece biri. Biz barış ve haklarımızı istiyoruz. Uluslararası barış kanunları çerçevesinde barış istiyoruz" dedi. Konuşmasında Filistin'in içinde bulunduğu duruma da değinen Abbas, "Sabahtan beri Gazze'de 7 kişi yaralandı. Roketlerle havadan denizden saldırıyorlar. Bunun ötesinde uluslararası izolasyon altındayız. Bizi yalnız bıraktılar, ekonomik sorunlarımız var. Dostlarımızın bize verdiği paraları getiremiyoruz, kendi paralarımızı da getiremiyoruz. (Kendini kastederek) Biz, Filistin halkından sorumluyuz. Bu sorunların biran evvel çözülmesi gerek" şeklinde konuştu.
Abbas, Hamas Hükümetini kastederek, "Biz Filistin halkından tarih ve Allah önünde sorumluyuz. Pazarlık masasına oturmalıyız. Kendi içimizde defalarca toplandık; ama çözüme ulaşamadık. Artık konuşmaya zamanımız yok. Durumumuz kötüye gidiyor. Bu tüm Filistin'in sorunudur, partiler üstü bir sorundur. Kendi içimizde anlaşmaya varmak için 10 günlük bir süre tanındı. 10 gün yeterli bir zaman; hatta bu şartlar altında 10 gün değil, 10 saat yeterli olmalıydı ama bir karar çıkmadı. Şimdi halka sorma zamanı. Pek çok kişi referandum yasal değil diyor. Filistin kanunlarını çok iyi bilen ve defalarca okumuş biri olarak çok net bir şekilde söylüyorum ki; bizim yasalarımızda referandumun olamayacağına dair tek bir kelime bile yok. Dünyada bunun çok örneği var, bunun seçimlerle alakası yok. Diğer dünya ülkeleri de pek çok konuda halka gidiyor. Zamanımız yok. Biz halka detayları değil, kendi aramızdaki anlaşmayı soracağız. Ben sadece El Fetih'ten değil tüm partiler, tüm kesimler, Filistin halkının tamamından sorumluyum. Referandumun yasal olmadığını söyleyenler haksızlar. Filistin'in bekleyecek zamanı yok. Eğer referandum tarihine kadar bir anlaşma sağlanırsa, son dakikada dahi olsa referandumu iptal ederim. Pek çok dostum ve kardeşim, içimizde anlaşmanın sağlanabilmesi için süreyi uzatmamı tavsiye etti; ancak bekleyecek zamanımız yok" ifadelerini kullandı.