Aşık olan insanın mutsuzluğu ise aşık olduğu kişiye kavuşamamaktır. Aşk acısı çekenler, bu durumu bilirler. Bir ayrılıktan sonra ya da platonik aşık olduktan sonra mutluluğu bulamayan kişiler "ben artık aşık olmak istemiyorum" diyerek isyan ederler. Hayatlarına giren insanlara çekinerek yaklaşırlar ve aşık olmaktan korkarlar. Peki siz de aşık olmaktan korkuyor musunuz? Eğer cevabınız "evet" ise dikkat! Bu bir filofobi başlangıcıdır.
Bir nesneye, hayvana ya da bir duruma karşı duyulan aşırı korku ve kaygı bozukluğuna "fobi" denir. Fobiler, temelindeki sebep bulunamayan fakat tedavi edilebilen durumlardır. Aşık olmaktan korkma durumu da bir fobi olarak kabul edilir. Filofobi, aşık olmaktan korkma fobisine verilen addır. Filofobinin temel sebepleri, bilimsel olarak bilinememektedir. Fakat genel kanı, filofobiye ayrılığın, derin üzüntünün ve psikolojik durumun sebebiyet verdiğidir. Aşık olmasına rağmen sevgilisinden, nişanlısından ya da eşinden ayrılan kişiler, yaşadığı aşk acısı sonucunda tekrar üzülmekten korkarlar ve filofobi ortaya çıkar. Gerçek sebebi bilinmese de filofobinin tedavisi vardır ve tedavi olmayan kişilerin arkadaşlarından ve ailelerinden uzaklaştıkları, sosyal çevreleri ile iletişim kuramadıkları gözlemlenmiştir.
Filofobinin belirtileri, aslında günlük hayatta yapılan bazı davranışlar ve alınan kararlardır. Mesela şu an yalnızsanız ve yeni bir ilişkiye başlamak istemiyorsanız bu olası bir filofobi belirtisidir. Yaşadığınız aşk acısının ardından ya da herhangi başka bir sebeple yeni bir ilişkiye başlamaktan çekinmek filofobi belirtisidir. Yeni bir insanla tanışıp onunla zaman geçirdikçe ona bağlanırsınız. Eğer bu yakınlıktan dolayı endişeliyseniz bu da bir filofobi belirtisidir ve siz bir filofobik adayısınızdır. İlerlemiş bir filofobinin belirtileri ise sizi yalnızlığa iter. Bir insanla aşık olacak kadar yakınlaşmak bir yana selamlaşmaktan bile korkabilirsiniz. Çünkü çevrenizdeki her karşı cinse aşık olma ihtimaliniz vardır ve kimseyle yakınlaşmak istemezsiniz. Sonuç olarak bir ayrılık yaşadıktan sonra "ben artık aşık olmayacağım" diyorsanız bu bir karar değil, filofobi belirtisidir.
En belirgin filofobi belirtileri ise şunlardır:
Filofobi, pek çok fobi gibi psikolojik tedavi ile yenilebilen bir hastalıktır. Geliştirilen farklı yöntemler ile hayatın tadını kaçıran bu kaygı bozukluğundan kurtulabilirsiniz. Filofobiyi yenebileceğiniz üç farklı tedavi yöntemi vardır.
Korkularımızı yenmemizin en kolay yolu şüphesiz onlarla yüzleşmektir. Filofobi de aşktan korkma durumu olduğu için ortada bir korku vardır ve yüzleşerek yenebilirsiniz. Tabii bunu bir uzman eşliğinde yapmalısınız. Maruz kalma terapisinde terapist, filofobik hastayı aşık olmaya maruz bırakır. Terapistin uygulayacağı hayal etme yöntemi ile kişi kafasında aşkı kurar ve aşık olmuş hissine kapılır. O sırada aşık olmanın beyinde yarattığı olumsuz düşüncelerle yüzleşen filofobik hasta, bu düşüncelerin üstesinden gelmeyi öğrenir. Negatif düşünceler yerini pozitif düşüncelere bırakır ve hasta normale döner.
Filofobi tedavisinde kullanılan en ideal yöntem bilişsel davranış terapisidir. Bilişsel davranış terapisi sayesinde hasta, hastalığı ile tanışır. Kişinin yaşadığı filofobinin temeline inilir ve hastaya bu korkuyu çağrıştıran düşünceler bulunur. Hastanın fobiyi kendi düşünceleri sonucunda yarattığı aşılanır. Terapist yardımı ile hasta hangi duyguların korkuya yol açtığını öğrenir ve bilinçli bir şekilde daha olumlu düşünmeye başlar.
Hastalığınız bir fobi olsa bile onun da ilacı vardır. Fakat bu durumda ilaç en son seçenektir. Sadece çok şiddetli durumlarda kullanılır. Tedavide kullanılan ilaçlar antidepresan özelliklidir ve bu şekilde hastanın kafasındaki mutsuz düşünceleri uzaklaştırır. Filofobik durumları kontrol altına alabilen ilaç tedavisi, sadece uzman kontrolünde yapılmalıdır. Bilinçsizce antidepresan kullanımı tehlikeli sonuçlar doğurabilir.
Yaşadığınız bir ayrılık sonucunda, aşık olmaktan korkuyorum, aşktan uzak durmalıyım gibi düşüncelere kapıldıysanız bunlar sitem değil, hastalık belirtisidir. Böyle durumlarda filofobi tehlikesi ile karşı karşıya olduğunuzu ve tedavi olmanız gerektiğini unutmayın.