Kahve tüketimi açısından bakıldığında filtre kahve neredeyse tüm listelerin başını çekiyor. Gerek sağlıklı yaşamayı hayat tarzı hâline getirmiş kişilerde gerek spor yapan insanlar gerekse gurme kişiler çoğunlukla filtre kahve tercihinde bulunuyor. İçinde şeker olmaması da tercih sebepleri arasında yer alan filtre kahve kâğıt filtre yöntemiyle yapıldığında, french press ya da espresso gibi çeşitlerden daha sağlıklı ve faydalı olduğu düşünülüyor.
Filtre kahve, kahve çekirdeklerinin belirli kalınlıkta ya da incelikte öğütülerek çeşitli filtrelere koyulup sıcak suyun üzerinden geçirilerek hazırlanan bir kahvedir. Filtre kahve yapılırken kâğıt filtre ya da french press kullanılması daha sağlıklıdır. Filtre kahvede, kahvenin telveden ayrılması dolayısıyla daha sağlıklı ve daha hafiftir. İçeriğindeki kafein oranı da espresso ve Türk kahvesine göre daha düşüktür.
Filtre kahve canlandırması, ayıltması ve zindelik sağlamasının dışında dikkatli ve yeterli miktarlarda tüketildiğinde insan sağlığına faydalı olabilir. Ancak her ne kadar faydalı olabilse de kafein içerdiği için bağımlılık yapabilir ve bu durum da kişiye zarar verebilir. Bağımlılık hâline gelmemiş ve bilinçli bir şekilde tüketilen filtre kahve faydaları şu şekildedir:
Filtrelenmemiş kahve içmek kolesterol alımını artırabilir. Bu da doğrudan insan sağlığı üzerinde olumsuz etkiler bırakır. Kahveyi kaynatırken açığa çıkan tortu ve yağlar kolesterolü doğrudan etkiler. Doğrudan etkilemesinin bir sebebi de kahvenin yağlı kısmında yani diterpen kısmında bulunan kahweol ve kafetoldür. Bu yağlar bağırsaklara girebilir ve orada kolesterol emilimini düzenleyen resptörleri engelleyebilirler. Bu durumda da filtrelenmemiş kahve içmek kolesterolün yükselmesine sebep olabilir. Filtrelenmiş kahvede ise bu tortular ve yağlar filtrelenir ve kolesterolü daha az etkiler.
Filtre kahve kolesterol ve kardiyovasküler sistem üzerinde faydalı etkiler bırakabilir. Bunun yanı sıra yapılan bazı çalışmalar sonucunda filtre kahvenin bazı kanser türlerinde de olumlu etkilerin olabildiği düşünülür. Kahvenin antienflamatuar ve antikanserojenik olması sayesinde karaciğer, ağız ve prostat kanserlerinin etkilerini azalttığı düşünülür. Ancak filtre kahve faydaları sonucunda filtre kahve içiminin artırılması ya da abartıya kaçılmaması gerekir. Her şey dozunda ve yeterli miktarda alınmalıdır, fazla alındığı takdirde yarardan çok zarar sağlar.
Kişinin herhangi bir sağlık problemi yoksa günde 1 ya da 2 fincan kahve filtre ya da Türk kahvesi içebilirler. Her ne kadar günde 4 bardak sade filtre kahve tüketmenin çok zararlı ve sağlıksız olmadığı söylense de günde 4 fincan kahve içmek, kahvenin içindeki kafein nedeniyle bağımlılığa yol açabilir. Sade filtre kahve günde 2 fincan kadar içilebilir ve günde 2 fincan filtre kahve içmek idealdir. Ancak 2 fincan içilecekse de içilen kahvenin sade filtre olması gerekir. Filtrelenmemiş kahve tüketiliyorsa ya da kahveye süt, krema ve şeker gibi ek maddeler ekleniyorsa kahve tüketimi 1 fincanla sınırlandırılmalıdır.
Filtre kahve için günde 2 fincan ideal olarak düşünülüyor olsa da kahvenin nasıl yapıldığı da bu tüketim konusunda önemli bir belirleyicidir. Kahvenin nasıl yapıldığı, nasıl demlendiği ve kahve çekirdeğinin nasıl kavrulduğuna göre tüketim miktarı elbette farklılık gösterir.
Filtre kahve klorojenik asit gibi bazı bileşikler bulundurur. Bu bileşikler kilo kaybında rol oynayan bileşiklerdir. Yemekten sonra filtre kahve tüketmek vücuttaki glikoz üretimini yavaşlatabilir. Bunun yanı sıra yağ hücrelerinin de üretimi azalır. Ancak bu durum kafein ve klorojenik asit bakımından zengin kahvelerde bulunur.
Filtre kahve şekersiz, kremasız ve sütsüz tüketildiği takdirde kilo vermeye yardımcı olabilir. Özellikle de ağır antrenmanlardan ve yürüyüşten yarım saat önce a da yemeklerden sonra içilen filtre kahve yağ oluşumunu engelleyebilir ve yağ yakımını hızlandırabilir. Ancak filtre kahve direkt olarak kilo verdirmez ve bu durum unutulmamalıdır. Hiçbir gıda, besin, içecek ve takviye direkt olarak kilo verdirmez. Gıda ve içeceklerin içerisinde bulunan bazı bileşikler ve etkenler, kilo vermeye yardımcı olabilir.
Yapılan araştırmalara göre sabah kahvaltıdan sonra ve öğle yemeğinden sonra filtre kahve içmek idealdir. Aynı zamanda günün başında ya da günün ortasında içilen kahve mide sorunlarının daha az olmasını sağlayabilir ya da daha zinde ve enerjik olunmasını sağlayabilir. Akşam ya da gece içilen kahve kalp çarpıntısına, uykusuzluğa ya da mide rahatsızlıklarına neden olabilir. Ancak filtre kahvenin ne zaman içileceği konusunda da yine ne kadar içilmesi konusunda olduğu gibi kahvenin nasıl yapıldığı da önemlidir. Genel olarak sabah ya da öğlen filtre kahve içmek daha sağlıklı olacaktır.