Trabzon Ticaret Borsası Meclis Başkanı Mehmet Cirav, Türkiye'nin fındıkta dünya ticaretinin yüzde 75'ini elinde bulundurduğunu, bunu kaybetmemesi hatta daha da artırarak pazarı tamamen ele geçirmesi gerektiğini ifade etti. Cirav, yaptığı yazılı açıklamada, fındıkta yaşanan donun, ana üretim bölgesi olarak tarif edilen Ünye'nin doğusundaki yüksek kesimlerde etkili olduğunu ve bu kesimdeki fındık rekoltesinin mevcut üretimin yüzde 30'luk kısmını teşkil ettiğini belirtti. Son yıllarda üretimin hızla arttığı Batı Karadeniz'de olumsuz etkilenme yaşanmadığını kaydeden Cirav, şöyle devam etti: "Bunda sektörle ilgili hemen hemen herkes hemfikirdir. Kaldı ki bu yılki fındık rekoltesinin geçen yıla göre çok daha yüksek olacağı da bekleniyordu. Mart ayının sonlarına doğru meydana gelen don olayının boyutlarını 2004'te yaşananla bir tutmak mümkün değildir. Fındıkta meydana gelen hasarın boyutlarının gerçek manada tespiti için TTB olarak Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı yönetiminde oluşturulan Fındık Rekoltesi Tahmin Komisyonunu göreve çağırdık. Doğrusu da budur." Piyasada spekülatörlerin etkili olduğunu ve fiyatların yüzde 80 oranında yükseldiğini ifade eden Cirav, şunları kaydetti: "Türkiye Ziraat Odaları Birliği Başkanı Şemsi Bayraktar da geçtiğimiz günlerde fiyatın yükselmesinin bugün üreticilere değil, başkalarına kazandırdığını zaten söylemişti. Dalda oluşmakta olan 2014 fındığı ile ilgili genelde az tahminde bulunanların önümüzdeki süreçte mahcup olacaklarını hep birlikte göreceğiz. Türkiye fındıkta dünya ticaretinin yüzde 75'ini elinde bulundurmakta, bunu kaybetmemeli, hatta daha da artırarak pazarı tamamen ele geçirmelidir. Bugünkü fiyatların dışarıda çok kabul görmesi mümkün değildir. Zaten gelen talepler de kesildi." Cirav, iç piyasada da tüketimin azaldığını belirterek, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "Hedefimiz çok üretip çok satmaktı. 2012'de 300 bin tonu aşkın iç, yani 600 bin tondan fazla kabuklu fındık ihraç edip iç piyasada tüketimi 150 bin tona çıkaran Türkiye fındık sektörünü, satımda zor günler beklemektedir. Ticaret, istikrarlı fiyatın oluştuğu piyasalarda artar. Bunu geçmişte yaşadık ve bugün kim kazandı sorusunun cevabı nettir. Stokçular kazandı ancak bu da ticaret yöntemidir. Bu durum geçici bir süreçtir." - "Ürüne dayalı destek sistemini yerleştirmemiz lazım" Cirav, Türkiye'nin 2009'da serbest piyasa ekonomisiyle doğruları uygulamaya başladığına işaret ederek, şunları kaydetti: "Rakamlara bakılarak araştırıldığında ihracatta ve tüketimde sürekli artış söz konusu olmuştur. Bu politikaları eksiklerini gidererek istikrarlı bir şekilde sürdürmemiz lazım. Başta fiyat olmak üzere sektörde yanlış politikalarla özellikle doğu komşularımız Gürcistan ve Azerbaycan'da yaşanan rekolte artışlarını teşvik etmememiz lazım. Hedefimiz 700 bin hektar alanda ortalama 600 bin değil, 1 milyon ton fındık üretip satmak ve pazara tamamen hakim olmak olmalıdır. Bunun için öncelikle yapılması gereken de fındık üretimimizde her yıl azalmaya sebep olan doğal değil, insan eliyle afet diyebileceğimiz fındıkta alan bazlı doğrudan gelir desteğinin yerine acilen kilo başına, yani ürüne dayalı destek sistemini yerleştirmemiz lazım." Cirav, gelecek süreçte de piyasa ve yeni ürün fındığın fiyatı konusunda bir şeyler söyleyebilmek için mayıs ve haziran aylarında yapılacak rekolte tespit çalışmalarının sonucunun beklenmesi gerektiğini belirtti.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz