Fındıkta 'yeniden yapılandırma'
GİRESUN (İHA) - Fındık Tarım Satış Kooparatifleri Birliği (FİSKOBİRLİK) Yönetim Kurulu Başkanı Salih Erdem, birliklere yönelik uygulanan 'Yeniden Yapılandırma Süreci'nin 18 Haziran tarihinde sona ereceğini belirterek, "Türkiye açısından büyük öneme sahip fındığa devlet tarafından destek mutlaka sürmelidir" dedi.
Erdem, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, 4572 sayılı Tarım Satış Kooperatifleri'nin Özerkleşmesi Yasası'nın Haziran 2000 yılından yürürlüğe girdiğini hatırlattı. 4 yıllık süreci içeren yasanın bitiminden itibaren, birliklerin artık kendi ayakları üzerinde durmaya başlayacağını belirten Erdem, "FİSKOBİRLİK olarak 2003 yılından itibaren devlet desteği alamıyoruz. Bu tarihten itibaren yoğun bir çalışma sonucu, fındık ve üretici lehine olan geleceğe dönük politikalarımızı belirleyerek o yönde ilerliyoruz. İşte belirlediğimiz politikaların semerelerini, bu yıl fındıkta hem serbest piyasada, hem de ihracatta yaşanan olumlu gelişmelerle almaktayız. Bu politikalarımız gelecek yıllarda da sürecek" diye konuştu.
Birliklerin yeniden yapılandırılma sürecinin 18 Haziran tarihinde (Ocak 2005 tarihine kadar uzama ihtimali bulunuyor) sona ereceğini kaydeden Erdem, şunları söyledi:
"Fındığın, dünya üretiminin yüzde 75'lik payı ve yıllık en az 650-700 milyon dolarlık geliriyle Türkiye açısından önemi büyüktür. Ancak fındık, yıllardır olumlu bir politika izlenememesi nedeniyle, maalesef bugün bir sorun haline gelmiştir. FİSKOBİRLİK'in de içerisinde bulunduğu birliklerin özerkleşme süreci 18 Haziran tarihinde sona erecek. Bu tarihten sonra FİSKOBİRLİK fındık konusunda yalnız bırakılacak. Üreticinin ve fındığın haklarını kendisi koruyacak. Ancak, gelecek yıllarda, ki don nedeniyle birkaç yıl fındıkta arz fazlası olacağını sanmıyorum, fındıkta yaşanacak arz fazlası sıkıntısının üzerinden FİSKOBİRLİK olarak tek başına gelmemiz asla mümkün olmaz. Bu nedenle devlet tarafından, oluşacak arz fazlası durumlarında fındığa mutlaka destek sağlanmalıdır. Aksi takdirde Türk fındığı ve üreticisi açısından sancılı dönemler yaşanabilir."
Özerkleşme süreci sonrasında önlerinde duracak en büyük engelin personel fazlalığı olacağını vurgulayan Erdem, "IMF ve Dünya Bankası'na verdiğimiz taahhütler çerçevesinde işçi sayısını düşürmemiz gerekiyor. Ancak bunu yaparken, işçilerimizin mağdur olmaması için, hükümet nezdinde girişimlerde bulunarak, işten çıkarılacakların başka kurumlara kaydırılmasını sağlayamaya çalışıyoruz" şeklinde sözlerini noktaladı.
