HABER

"Fırat'ın doğusuna yapılacak operasyon Avrupa'nın da faydasına"

Sakarya Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kemal İnat: - "Fırat'ın doğusuna yapılacak operasyon mülteci dönüşünü sağlamaya dönük bir harekat olacağı için ayrıca Avrupa'nın da faydasına olacak bir durum. Dolayısıyla Avrupa ülkelerinin rasyonel aktörlerinin de bu harekatı desteklemeleri gerekiyor" - "Türkiye, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatlarında olduğu gibi ABD'li ve Batılı bir kısım çevrelerinin kara propaganda niteliğindeki eleştirilerine maruz kalabilir. NATO çerçevesinde Türkiye müttefiki olan birtakım Batılı ülkeler PKK/PYD söz konusu olduğunda maalesef Türkiye'nin hassasiyetlerine yeterince cevap vermiyor"

İSTANBUL (AA) - GÜLSÜM İNCEKAYA - Sakarya Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kemal İnat, "Fırat'ın doğusuna yapılacak operasyon mülteci dönüşünü sağlamaya dönük bir harekat olacağı için ayrıca Avrupa'nın da faydasına olacak bir durum. Dolayısıyla Avrupa ülkelerinin rasyonel aktörlerinin de bu harekatı desteklemeleri gerekiyor." dedi.

İnat, Türkiye'nin Fırat'ın doğusunda planladığı operasyonu, bu kapsamda AB ve NATO'dan gelecek olası tepkiler ile ABD-Türkiye ilişkilerini AA muhabirine değerlendirdi.

- "Yeniden kara propaganda yürütebilirler"

Prof. Dr. Kemal İnat, Türkiye'nin Fırat'ın doğusuna düzenleyeceği operasyonla birlikte AB ve NATO üyesi birtakım ülkelerin tıpkı Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatlarında olduğu gibi algı yapabileceğine dikkati çekti.

Türkiye'nin hem kendi sınırlarının hem bölgenin güvenliği hem de Batı'nın güvenlik endişesi haline gelen mülteci göçünü engellemeye yönelik bu operasyonu yapmaya zorunlu olduğuna işaret eden İnat, şunları söyledi:

"Türkiye, sınırlarının hemen ötesinde son 4-5 yıldır oluşturulmaya çalışılan terörist oluşumlara müsaade edemez. Dolayısıyla bu operasyonları yapmak zorunda. Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatlarında olduğu gibi ABD'li ve Batılı bir kısım çevrelerinin 'kara propaganda' niteliğindeki eleştirilerine maruz kalabilir. O dönemde de ABD ve Batı dünyasından özellikle Avrupa'dan ciddi eleştiriler gelmişti fakat tüm bu eleştirilere rağmen Türkiye bu operasyonu yapmış ve başarılı olmuştu. Bu operasyonların ne kadar zorunlu ve ne kadar başarılı olduğunu daha sonra dile getirdiler. NATO çerçevesinde Türkiye müttefiki olan birtakım Batılı ülkeler, PKK/PYD söz konusu olduğunda maalesef Türkiye'nin hassasiyetlerine yeterince cevap vermiyor. Terörle mücadelede dayanışma konusunda Türkiye ile birlikte hareket etmiyorlar."

Avrupa medyasında ve bazı Avrupalı siyasetçilerin terör örgütü PKK/PYD'yi meşrulaştırmaya yönelik söylemleri olduğunu dile getiren İnat, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Batılı ülkelerin de bu tavırlarını değiştirmeleri gerekiyor. Türkiye'nin Zeytin Dalı Harekatında da Avrupa'dan bazı kesimler birtakım karalama kampanyaları yürütmeyi denedi. Türkiye'nin Afrin'de insan hakları ihlalleri işlediğine dair yalan haberler yayınlayarak kara propaganda yaptılar. Aynı ülkelerin Türkiye'nin Fırat'ın doğusunda düzenleyeceği harekatta da bunu yapma ihtimalleri söz konusu. Ama Türkiye'nin Batılı liderlerden beklediği rasyonel tutum, terör örgütü ile iş birliği anlamına gelecek tavırlardan uzak durmaları ve Türkiye'nin bu operasyonu kendi güvenliği ve bölgedeki halkın güvenliği için yaptığını anlamaları."

- "Avrupa Türkiye'ye destek vermek zorunda"

Prof. Dr. İnat, Türkiye'nin Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatlarıyla güvenli hale getirdiği bölgelere ciddi bir mülteci dönüşü olduğunu hatırlatarak, sadece bu sebeple bile Avrupa'nın bu operasyonlara destek vermesi gerektiğinin altını çizdi.

Türkiye'nin bu operasyonla sadece kendi güvenliğini değil, bölgeye geri dönecek insanların da güvenliğini sağladığını dile getiren İnat, "Bu operasyon o insanların yaşadıkları topraklara geri dönmesini sağlamaya yönelik bir harekat olacak. Mülteci dönüşünü sağlamaya dönük bir harekat olacağı için aslında Avrupa'nın da faydasına olacak bir durum. Dolayısıyla Avrupa ülkelerinin rasyonel aktörlerinin de bu harekatı desteklemeleri gerekiyor. Bu rasyonel tavrı gösterirler mi göstermezler mi bunu da zaman gösterecek. Türkiye karşıtlığı üzerine politika yürüten Batılı irrasyonel kesimlerin bu politikasına karşı tepki de söz konusu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Fırat'ın doğusu ile ilgili 'Artık Türkiye'ye karşı bu düşmanca politikaya son verin ve ittifak hukukunun gereğini yapın' çağrısı da aslında bu aktörlere yönelik." ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. İnat, Türkiye'nin ittifak ilişkisi içinde olduğu aktörlerle Fırat'ın doğusunda doğrudan bir çatışma içine girmeyeceğini, ABD ve ile karşı karşıya gelmeyecek birtakım adımlar atacağını savundu.

Son 4-5 yıldır bölgede ABD'nin desteği ile illegal bir oluşumun bu toprakları kontrol ettiğini, Türkiye'nin ise buna defaatle karşı çıktığını anlatan İnat, "Türkiye, formel de olsa bir ittifak ilişkisine sahip olduğu aktörlerle doğrudan bir çatışma içine girecek adımlar atmayacaktır. Çünkü Fırat'ın doğusu çok geniş bir hat. Türkiye burada kendisini doğrudan doğruya ABD askerleri ile karşı karşıya getirmeyecek birtakım cep operasyonları yapabilir. Yani sınırın belli bölgelerinden gelip belli derinlik kazanacak operasyonlar yapabilir Onların doğu-batı ulaşım ve lojistik hatlarını kesebilir. Çatışmaya yol açmayacak sınırlı operasyonlar yapabilir bu da ilk etapta Türkiye'nin karşı tarafa mesaj vermesi şeklinde olacaktır zaten." şeklinde konuştu.

- "ABD, Rusya gibi rasyonel tercih yapmak zorunda"

Prof. Dr. Kemal İnat, Afrin'de Türkiye-Rusya iş birliğine benzer bir stratejinin ABD ile de kurulmasının zorunlu olduğunu savunarak, aksi durumda ABD'nin Rusya gibi iki seçenekle karşı karşıya kalabileceğini ya PKK/PYD ile ya da Türkiye ile iş birliğini tercih edeceğini kaydetti.

ABD'nin, Rusya'nın Afrin'de yaptığı gibi rasyonel bir tercihi yapabileceğine inandığını dile getiren İnat, şöyle devam etti:

"ABD ya PYD ile kurduğu ittifak çerçevesinde Türkiye ile zaten uzun zamandır hırpaladıkları ittifak ilişkisini tamamen riske atacak ya PKK terör örgütünün uzantısı PYD/YPG ile kurdukları ve baştan beri yanlış olan ilişkiyi sona erdirecek ya da başka bir forma büründürecek ve Türkiye'nin bu operasyonuna yeşil ışık yakacak.

Rusya PYD ile ilgili nasıl geri atmak zorunda kaldıysa ABD de aynısını yapmak zorunda. Türkiye, ABD'den Rusya gibi rasyonel bir tercih yapmasını bekliyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın operasyon ile ilgili birkaç günlük süreden bahsetmesi de aslında ABD'de rasyonel düşünen aktörlere verilmiş bir süre olarak görmek gerekiyor. ABD'de Türkiye karşıtı güvenlik bürokrasisinin PKK/PYD ile Fırat'ın doğusunda atmış olduğu adımları sonlandırmasına yönelik bir çağrı olarak da nitelemek gerekiyor."

"ABD'nin akılcı aktörleri ile ilişkiler yeniden düzenlemeli"

İnat, ABD'nin rasyonel aktörlerinin PKK/PYD terör örgütü ile ilişkileri sınırlama noktasında Türkiye'nin çağrısına karşılık vermemesi durumunda ittifak ilişkisinin ciddi bir sürece evrileceği uyarısında bulundu.

ABD güvenlik bürokrasisinin 15 Temmuz darbe girişimi dahil olmak üzere birçok konuda Türk-ABD ilişkilerini onarılmaz bir noktaya getirdiğini anlatan İnat, sözlerini şöyle tamamladı:

"Son dönemlerde Türk-Amerikan ilişkilerinde maalesef irrasyonel aktörleri çok ön plana çıktı. ABD'deki bu aktörlerin geri plana itilmesi ve rasyonel aktörlerin öne çıkıp 'Biz Türkiye konusunda son yıllarda çok yanlış adımlar attık. Atmış olduğumuz bu adımlarla Türkiye'yi kendimizden ve NATO'dan uzaklaştırıyoruz. Bu adımların içinde terör örgütü ile iş birliği yapmak vardı. Artık bu politikadan vazgeçip Türkiye ile ittifak hukukunun gereği ne ise o şekilde yeni bir ilişki kurmamız gerekiyor ve Fırat'ın doğusunda tıpkı Rusya'nın Afrin'de olduğu gibi bizim de Fırat'ın doğusunda Türkiye'nin güvenlik hassasiyetini anlamamız ve ona göre adım atmamız gerekiyor' demeleri zorunlu."

En Çok Aranan Haberler