First lady kim olacak?
Cumhurbaşkanı adaylarının eşleri de 'first lady'lik yarışında.
10 Ağustos Pazar günü cumhurbaşkanlığı seçimi var. Cumhurbaşkanını ilk kez halk seçeceğinden, adaylar tarafından günlerdir süren propaganda konuşmaları sayesinde, Türkiye tarihinin en yüksek sesli cumhurbaşkanı seçim sürecine şahit oluyoruz. Hal böyle olunca herkes vitrindeki adayları konuşuyor.
Recep Tayyip Erdoğan mı, Selahattin Demirtaş mı, yoksa Ekmeleddin İhsanoğlu mu Türkiye Cumhuriyeti'nin 12'nci cumhurbaşkanı olacak? Biz, Mynet Kadın olarak madalyonun kadınlar tarafına bakmak istiyoruz. Yani cumhurbaşkanı adaylarının eşlerine... Nam-ı diğer 'first lady'lere... Dolayısıyla bizim sorumuz şu: Türkiye'nin 12'nci 'first lady'si kim olacak? Emine Erdoğan mı, Başak Demirtaş mı, yoksa Füsun İhsanoğlu mu?
EMİNE ERDOĞAN
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile 36 yıldır evli olan Emine Erdoğan, 'first lady' adayları arasında en tanınanı ve siyaset arenasında en çok görünür olanı.
21 Şubat 1955'te, Siirt kökenli bir ailenin tek kızı olarak İstanbul'da doğan
Emine Gülbaran, katıldığı "İdealist Kadınlar Birliği"nin konferans çalışması esnasında Recep Tayyip Erdoğan ile tanıştı ve 4 Temmuz 1978 tarihinde evlenerek Erdoğan soyadını aldı. Eğitim hayatı ortaokul mezuniyetiyle son buldu. Sonrasında Mithatpaşa Akşam Sanat Okulu'na gitse de okul bitmeden kendi isteğiyle ayrıldı Emine Erdoğan.
15 yaşına geldiğinde, büyük ağabeyi Hüseyin, "Okumayıp, evde oturacaksan artık kapanma zamanın geldi" dedi Emine Hanım'a. Giyim kuşama önem veren Erdoğan, bu uyarı karşısında günlerce ağladı, kapanmayı kabul etmek istemedi; ama 1970'ten sonra taktığı başörtüsünü bir daha hiç çıkarmadı.
23 yaşındayken evlenen Erdoğan'ın bu evlilikten
Ahmet Burak, Necmettin Bilal, Esra ve Sümeyye adlarında dört çocuğu oldu.
Eşi Recep Tayyip Erdoğan'ın siyasi hayatı boyunca hep yanında olan Emine Erdoğan, mitinglerde, yurt dışı gezilerinde ön saflarda yer almasının yanı sıra
Pakistan'da sel felaketzedelerine, Myanmar'a ve Somali'ye yardım faaliyetlerinde Türkiye'nin yardımlarını bizzat götürdü.
Göz önünde olunca, giyim tarzı geçmişten bugüne hep konuşuldu Emine Erdoğan'ın. Tarzını rüküş bulanlar da, güzel bulanlar da oldu.
Melis Alphan, Emine Erdoğan'ın giyimi ve giyimindeki değişim konusunda şunları yazdı:
"O sadece, özellikle cumhurbaşkanlığına kimin geleceği konusunun da tartışıldığı bugünlerde, first lady olmanın ağırlığını giysilerine yansıtmaya çalışıyor. Eskiden daha koyu renkli, hantal, çuval gibi kıyafetler giyerken, bugün genç kızlar gibi pastel renkli, ipekli, 'uçuşan' kumaşlardan dikilmiş, vücut hatlarını belli eden giysileri tercih eder oldu. Aslında bu değişimin başlangıcı, Erdoğan'ın başbakan olduğu ve yurt dışı gezilerine çıktığı zamanlara denk geliyor. Emine Hanım da yavaş yavaş kabuğundan çıktı ve giyim tarzını değiştirmeye başladı. Yurt dışı gezileri ve AB süreci onda daha batılı görünme isteği uyandırmış olmalı."
BAŞAK DEMİRTAŞ
41 yaşındaki
Selahattin Demirtaş en genç cumhurbaşkanı adayı olunca, haliyle 37 yaşındaki eşi Başak Demirtaş da en genç 'first lady' adayımız oluyor. Mesleği öğretmenlik olan ve 14 yıldır bu mesleği icra eden Başak Demirtaş, halen Diyarbakır'ın bir köyünde sınıf öğretmenliği yapıyor. Köşke çıksa da öğretmenliği bırakmak istemiyor.
Dicle Üniversitesi Eğitim Fakültesi'nden mezun olan Başak Demirtaş, Selahattin Demirtaş ile 2002 yılında evlendi, **Delal
ve Dılda** isimli iki kızları oldu.
İşçi emeklisi bir baba ile ev hanımı bir annenin Diyarbakır'da dünyaya gelen kızı Başak Demirtaş, eşinin siyasi kariyeri boyunca fazla göz önünde olmasa da babasının siyasetle uğraşması, 1980 darbesinden nasibini alarak iki yıl cezaevinde kalması nedeniyle çocukluktan itibaren muhalif bir duruş geliştirdi.
Selahattin Demirtaş'la ortak noktalarını anlatırken,
"Hayata, mücadeleye, kadına, çocuğa bakış açımız, müzik zevkimiz, keyif aldığımız şeyler aynı" diyor.
Tanışma hikayelerini de şöyle anlatıyor: "Komşuyduk zaten. 12-13 yaşlarındayken Selahattin'in kız kardeşi okuldan arkadaşımdı, evlerine gidip gelirdim. O sırada Selahattin'i de görürdüm. Onun annesi ve kız kardeşleriyle olan muhabbeti hoşuma giderdi. Çok iyi saz çalıp türkü söylerdi. Bu kadar özellikten sonra âşık olmamak mümkün mü! Biz birlikte büyüdük aslında..."
Cumhurbaşkanlığı seçim kampanyası sürecinde esprili yanını öne çıkaran Selahattin Demirtaş'ın kişilik özelliklerini eşi Başak Hanım şöyle anlatıyor: "Çok duygusaldır. Yaratıcıdır, jest yapmayı bilir. Romantik ve esprilidir. Zaten ben onun esprilerine vuruldum!"
Çankaya'nın en genç First Lady adayı, fotoğraf çekmeyi, dağ yürüyüşleri yapmayı ve bisiklete binmeyi seviyor.
FÜSUN İHSANOĞLU
"Çatı aday" Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu'nun eşi Füsun İhsanoğlu,
Isparta Şarkikarağaç doğumlu. 42 yıldır evli olan İhsanoğlu çifti aynı gün doğdu: 26 Aralık 1943.
Eczacı olan Füsun Hanım ile Ekmeleddin İhsanoğlu'nun tanışması, Ekmel Bey Ankara Üniversitesi'nde akademisyen olarak görev yaptığı sıralara denk geliyor. 1971 yılında evlenen Füsun-Ekmeleddin İhsanoğlu çiftinin Tuğrul, Aziz ve Orhan adlı üç çocukları var.
Siyasetçi bir aileden gelen Füsun İhsanoğlu'nun dedesi DP Milletvekili Ünal Alçılı. Ayrıca Süleyman Demirel'le birlikte siyaset yapan, "Koca Reis" lakaplı Saadettin Bilgiç de yakın akrabası.
Yaşamında ve eşinin yurt dışı görevinde kadın sorunlarına özel ilgi gösteren Füsun İhsanoğlu, eşi
İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreteri olduğu dönemde, teşkilat tarihinde ilk kez kadın sorunlarını ele alan kongre Türkiye'de yapıldığında; kadınların eğitim, istihdam ve toplumsal yaşama katılım konularının teşkilata üye 57 ülkede ele alınması konusunda çalışmalar yürüttü. Türkiye'yi ve kültürünü yurt dışında tanıtmak için etkinliklerde yer alan Füsun İhsanoğlu, first lady adayları arasında yurt dışı seyahatlerine ve yabancı konuk ağırlama işine en alışkın isim olarak öne çıkıyor.
Eşi Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu'nun cumhurbaşkanlığı yarışını kazanması halinde, 'first lady' olarak hedeflerini şöyle açıkladı: "
Eşimin bu şerefli makama gelmesi halinde özellikle kadın, aile, eğitim ve sağlık alanlarına yönelik ağlar kurup genişletmek öncelikli hedefim olacak. Afrika'da yaşadığım deneyimler bana işbirliklerinin yaratacaklarının sınırı olmadığını gösterdi. Ben de bu bakış açısını göstermek istiyorum."
