Fitre ne kadar Diyanet tarafından açıklandı. Diyanet İşleri Başkanlığı, 2017 yılı fıtır sadakası (fitre) miktarını belirledi. Din İşleri Yüksek Kurulu, 26/04/2017 tarihinde Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Dr. Ekrem Keleş'in başkanlığında toplandı. 2017 yılı Sadaka-ı Fıtır miktarı konusu görüşüldü. Bu görüşmeler sonrasında Din İşleri Yüksek Kurulu, bu yıl verilecek fıtır sadakası (fitre) miktarını belirledi. Peki fitre miktarı ne kadar? Fıtır sadakası nedir, kimlere ve ne zaman vermek gerekir? Kimler fıtır sadakası vermekle yükümlüdür?
Yapılan değerlendirmeler neticesinde fıtır sadakasının, Müslüman toplumların neredeyse tamamına yakın bir kesimi tarafından veriliyor olması dikkate alınarak, mevcut sosyo-ekonomik hayat şartları ve bir kişinin günlük asgari gıda ihtiyacı göz önünde bulundurularak 2017 yılı Ramazan ayının başlangıcından 2018 yılı Ramazan ayının başlangıcına kadar olan sürede 16,00 TL olarak belirlenmesine karar verildi.
FİTRE (SADAKA-İ FITIR)
Fitre (Sadaka-i fıtır) ne demektir, hükmü nedir?
Halk arasında fitre denilen sadaka-i fıtır, Ramazan ayının sonuna yetişen ve aslî ihtiyaçlarından başka, artıcı olma ve üzerinden bir yıl geçme şartı aranmaksızın nisap miktarı mala sahip bulunan her Müslüman'ın vermesi vacip olan mali bir ibadettir. Fitre, insan fıtratındaki yardımlaşma ve dayanışmanın bir gereği olarak insan bedeninin zekâtı kabul edilmiştir. Bu nedenle fitreye, “can sadakası” veya “beden sadakası” da denilmektedir. Diğer taraftan fitre, yoksulların ihtiyaçlarının giderilmesinde, bayram gününün neşesinden onların da istifade etmelerinde önemli bir rol oynar.
Kimler Fitre (sadaka-i fıtır) vermekle yükümlüdür?
Fitre, borcundan ve aslî ihtiyaçlarından fazla olarak nisap miktarı mala sahip olan her Müslüman'a vaciptir. Bireyin fitre ile mükellef olması için öngörülen zenginlik ölçüsü, zekâtta aranan nisaptır. Ancak fitrede, zekâtta öngörülen, malın artıcı olması ve üzerinden bir yıl geçmesi şartı aranmamaktadır.
Fitre (Sadaka-i fıtır) ne zaman verilir?
Fitre, Ramazan Bayramı'nın birinci günü tan yerinin ağarmasıyla vacip olmakla birlikte, Ramazan ayı içinde de verilebilir. Hatta fakirlerin bayram ihtiyaçlarını karşılamaları için, bayramdan önce verilmesi daha iyidir. Ancak Bayram sabahına kadar fitre verilmemiş ise, Bayram günlerinde ödenmesi gerekir. Zamanında ödenmeyip sonraya kalan fitreler ise, mümkün olan ilk fırsatta ödenmelidir.
Fitre (Sadaka-i fıtır) kimlere verilir, kimlere verilemez?
Fitre, zekât verilebilecek kimselere verilir. Zekât verilmesi caiz olmayan kişilere fitre de verilmez. Zekât ve fitrenin, Tevbe suresinin 60. Ayetinde sayılanlar dışında kalan kişi ve kuruluşlara verilmesi caiz değildir. Ayrıca zekât verilecek kişi, bu şartları taşısa bile zekât mükellefleri;
•Ana, baba, büyük ana ve büyük babalarına,
•Oğul, oğlan çocukları, kız, kızın çocukları ve bunlardan doğan çocuklarına,
•Müslüman olmayanlara,
•Karı - koca birbirlerine, Zekât veremez.
ZEKAT
Zekât nedir?
Belirli bir malın bir kısmının Allah rızası için dinen zekât alabilecek durumdaki muayyen kişilere verilmesi demektir.
Mali ibadetlerden biri olan zekât, İslam'ın beş temel esasından olup, hicretin ikinci yılında Medine'de farz kılınmıştır. Kur'an-ı Kerim'de “Namazı dosdoğru kılın, zekâtı verin...” (Bakara, 2/43, 110; Hac, 22/78; Nur, 24/56; Mücadele, 58/13; Müzzemmil, 73/20);
“Onların mallarından, kendilerini temizleyeceğin, arıtıp yücelteceğin bir sadaka al ve onlar için dua et; çünkü senin duan onlara huzur verir. Allah işitendir, bilendir.” (Tevbe,9/103) buyrulmaktadır.
Zekât kimlere farzdır?
Müslüman, hür, akıllı, büluğ çağına erişmiş olması; borcundan ve aslî ihtiyaçlarından fazla hakikaten ya da hükmen artıcı mahiyette yani kazanç sağlayıcı nitelikte ve üzerinden bir yıl geçmiş nisap miktarı mala sahip olması gerekir.
Nisap ne demektir? Miktarı ne kadardır?
Nisap, zekât, sadaka-i fıtır ve kurban gibi ibadetler için konulan bir zenginlik ölçüsüdür. Nisap, asgarî zenginlik ölçüsü şeklinde de tanımlanabilir. Hadislerde belirlenen nisap miktarları şöyle sıralanabilir; 80,18 gr. altın veya bunun tutarında para veya ticaret malı; 40 koyun veya keçi, 30 sığır, 5 deve'dir. Borcundan ve aslî ihtiyaçlarından fazla olarak bu kadar mala sahip olan kişi dinen zengin sayılır. Böyle bir kişi, zekât veya sadaka alamayacağı gibi; sadaka-i fıtır vermek ve kurban kesmekle de yükümlü olur.
Zekât ve fitre kimlere verilir?
Zekât ve fitrenin kimlere verilebileceği Kur'an-ı Kerim'de belirlenmiştir. (Tevbe Sûresi, 60) Bunlar; fakirler, düşkünler, esaretten kurtulacaklar, borçlu düşenler, Allah yolunda cihada koyulanlar (mukaddesatı korumak için mücadele verenler, ilim tahsil edenler), yolda kalmış olanlar, zekât toplamakla görevlendirilen memurlar ve müellefe-i kulûb adı verilen, kalpleri İslam'a ısındırılmak istenen kimselerdir.
Zekât kimlere verilmez
Zekât ve fitrenin, Tevbe suresinin 60. Ayetinde sayılanlar dışında kalan kişi ve kuruluşlara verilmesi caiz değildir. Ayrıca zekât verilecek kişi, bu şartları taşısa bile zekât mükellefleri;
•Ana, baba, büyük ana ve büyük babalarına,
•Oğul, oğlan çocukları, kız, kızın çocukları ve bunlardan doğan çocuklarına,
•Müslüman olmayanlara,
•Karı - koca birbirlerine, Zekât veremez.
Ziynet eşyasına zekât verilir mi?
Altın ve gümüş dışındaki ziynet eşyaları zekâta tabi değildir. Altın ve gümüşten yapılmış ziynet eşyaları ise, zekât için gerekli diğer şartları da taşıdığı takdirde zekâta tabidir. Bu itibarla altından yapılmış ziynet eşyaları, 80.18 gr. veya daha fazla ve üzerinden bir yıl geçmiş ise zekâta tâbidir.
Zekât ve fitre, hayır kurumlarına verilebilir mi?
Aldıkları zekât ve fitreleri bir fonda toplayıp bunu yalnızca Tevbe suresinin 60. Ayetinde belirtilen yerlere sarf ettikleri bilinen ve kendilerine her bakımdan güvenilen kimseler eliyle yönetilen dernek, vakıf, kurum ve yardımlaşma fonlarına zekât ve fitre verilmesinde dinen bir sakınca yoktur.
Zekât havale yoluyla ödenebilir mi?
Zekât, bizzat elden verilebileceği gibi, vekâlet veya havale yoluyla da verilebilir. Burada önemli olan, zekâtın alacak kişiye ulaşmasıdır.
Temel ihtiyaçlar için biriktirilen para zekâta tabi midir?
Aslî ihtiyaçlar; ev, ev eşyası, giyecek, ulaşım aracı ve yiyecek gibi hayatın güvenli ve sağlıklı bir şekilde devamı için gerekli olan şeylerdir. Bu ihtiyaçları temin etmek için biriktirilen paralarla onları karşılamak üzere sözlü ya da yazılı herhangi bir taahhüde girilmişse o takdirde bu paralardan zekât vermek gerekmez. Çünkü sözlü ya da yazılı taahhüde girildiğinde bu para, artık temel ihtiyaç için harcanmış demektir. Ancak böyle bir taahhüde bağlanmamış paranın, nisap miktarına ulaşması ve üzerinden bir yıl geçmesi hâlinde, zekâtının verilmesi gerekir.