Anayasa Mahkemesi, 111 milletvekilinin, 5982 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemine ilişkin ilk incelemesini 3 Haziran 2010 Perşembe günü yapacak.
111 MİLLETVEKİLİNİN İPTAL BAŞVURUSU
Anayasa Mahkemesine iptal ve yürürlüğün durdurulması başvurusunu, 97 CHP milletvekilinin yanı sıra 7 bağımsız, 6 DSP'li ve 1 DP'li milletvekilinin imzası yer alıyor.
CHP milletvekilleri dışında, DP Rize Milletvekili Mesut Yılmaz, Tunceli Bağımsız Milletvekili Kamer Genç, Eskişehir Bağımsız Milletvekili Tayfun İçli, Balıkesir Bağımsız Milletvekili Hüseyin Pazarcı, İzmir Bağımsız Milletvekili Harun Öztürk, İstanbul Bağımsız Milletvekili Ahmet Tan, Ankara Bağımsız Milletvekili Emrehan Halıcı, Manisa Bağımsız Milletvekili Erdoğan Yetenç, DSP İstanbul Milletvekilleri Ayşe Jale Ağırbaş, Hüseyin Mert, Süleyman Yağız, Hasan Macit, DSP Adana Milletvekili Mustafa Vural, DSP Denizli Milletvekili Hasan Erçelebi de dilekçeye imza koymuştu.
BAŞVURU DİLEKÇESİ
Bu arada, başvuruda, öncelikli olarak, şekli itirazlar sıralanmıştı.
Dilekçede, Anayasa değişikliğinin, tümüyle milletvekili iradesine dayalı bir öneri niteliğini taşımadığı, Başbakan'ın başkanlığında bir “tasarı” gibi hazırlandığı; daha sonra hazırlanan metne sadece Ak Parti TBMM Grubundaki milletvekillerinin imzalarının alınması yoluyla bir teklif görünümü kazandırılarak, Anayasaya uygunluğun sağlanmaya çalışıldığı iddia edilmişti.
Başvuruda, “Ancak bu durum, Anayasa değişikliği teklifinin, teklif görünümü verilmiş bir kanun tasarısı olduğu gerçeğini değiştirmeye yetmemektedir. Kaldı ki bizzat Başbakan bile, bu Anayasa değişikliği teklifinden çoğu kez 'tasarı' olarak söz ederek, durumu açıkça ifade etmiş; durum, kamuoyunca da böyle algılanmıştır. Oylama sürecinde Ak Parti'nin 3 kez grup toplantısı yapması, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 'ya tarih yazarsınız ya tarih bizi siler' açıklaması da değişiklik önerisinin bizzat Başbakanca sahiplenildiğini ortaya koymaktadır” görüşüne yer verilmişti.
Bunun, Anayasanın 175. maddesinin 1. fıkrasına aykırı olduğu belirtilmişti.
Başvuruda, bunun, Anayasanın 2. maddesinde belirtilen ve hukuk güvenliği temel unsuru olan hukuk devleti ilkesine de aykırı olduğu da iddia edilerek, “Bu aykırılık, Anayasanın 2. maddesindeki hukuk devleti ilkesinin Anayasa'nın 4. maddesindeki değiştirilmezlik ilkesine aykırı olarak değiştirildiği anlamına gelmektedir. Bu da yasa koyucuya yetki tanınmamış bir husustur ve Anayasanın 2. ve 4. maddelerine aykırıdır” denilmişti.
Değişikliğin TBMM Genel Kurulundaki oylamaları sırasında “oy gizliliğine uyulmadığı” da savunulmuş ve Anayasa değişikliğinin tümünün iptal edilmesi talep edilmişti.