Bu arada, Halep Başkonsolosluğu'ndaki Türk personelin çoğu Türkiye'ye döndü. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Suriyeli diplomatların ayrılmasına yönelik talep iletildiğini belirtirken, bir soru üzerine, "tampon bölge kararı yok, gelişmelere göre durum değerlendirilecek" dedi.
Başbakan Erdoğan, Ankara Vilayetler Evi’ndeki Karayolu Güvenliği Yüksek Kurulu Toplantısı çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Erdoğan, Dışişleri Bakanlığı’nın Suriyeli diplomatların Türkiye’den ayrılmasına ilişkin kararın hatırlatılması üzerine, şunları söyledi: ”Dışişleri Bakanlığı zaten gerekli açıklamayı yaptı. 30 Mayıs itibarıyla 72 saat içerisinde, şu anda zaten bildiğiniz gibi büyükelçi burada yok, geçici maslahatgüzarı ve Suriye büyükelçiliğinin tüm personeliyle birlikte buradan ayrılmasına yönelik talebimiz ve bu tabii özellikle Hula’daki 50’si çocuk 110 kişinin ne yazık ki tankla topla öldürülmesi üzerine uluslararası camianın da ortak bir duyarlılığıdır.
ZULME SESSİZ KALAMAYIZ
Zulme sessiz kalmak, rıza göstermek zulümdür. Zalimlerin yanında yer almak da aynen onlar gibi zalim olmaktır. Bunlara sessiz kalamazdık. Bundan sonraki süreçte de daha önce başlattığımız yaptırımlar daha farklı şekilde gelişebilir. Zaten bunu karara bağladığımızda yaptırımları da açıklarız ama sonuçta bu maslahatgüzar ve tüm Ankara büyükelçiliğindeki görevlilerin buradan ayrılması 72 saat içinde talep edilmiştir, 72 saat içinde de ayrılacaklardır.”
Erdoğan, bir gazetecinin, ”Suriye’den kaçan PKK’lıların yakalandığı yönünde bilgiler var. Kayseri’deki olayın da Suriye’den kaçan PKK’lılar tarafından gerçekleştirildiği yönünde iddialar vardı. ’Tampon bölge’ seçeneği daha yakın diyebilir miyiz” sorusuna ilişkin olarak da ”Bunların hepsi gelişmelere göre atılacak adımlar ve bizim tüm ilgili birimlerimizle değerlendirmesi yapılarak ondan sonra alacağımız kararlardır. Şu anda bu konuyla ilgili aldığımız bir karar yok, alırsak bunu zaten açıklarız” diye konuştu.
Bir gazetecinin, ”Uluslararası toplumun bu konuda daha kararlı olduğunu düşünüyor musunuz” sorusu üzerine Erdoğan, Suriye’deki durum karşısında dünyanın sessiz kalmasının mümkün olmadığını vurguladı. Erdoğan, ”Şu anda yanındaymış gibi görünenlerin bile yanında görünmesinin ben mümkün olmayacağına inanıyorum. Çünkü bu adeta kendilerini inkar olur. Öyle bir şeye tahammül söz konusu olamaz” ifadelerini kullandı.
Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada şöyle denildi:
"Suriye güvenlik güçlerinin Humus’un El-Hule ilçesinde gerçekleştirdiği, 50’si çocuk olmak üzere en az 110 masum sivilin hayatlarına mâl olan toplu katliam, uluslararası camiada büyük bir infiale yol açmıştır.
İnsanlığa karşı suç niteliğindeki bu eyleme karşı sessiz ve tepkisiz kalınması söz konusu dahi olamaz. Sivil halka karşı toplu bir katliama girişenlerin işledikleri bu vahim insanlık suçu cezasız kalamaz. Bu alçakça katliama karşı tek sesle, birlik içinde gerekli tepkileri vermek uluslararası toplumun ortak sorumluluğudur.
Bu anlayış doğrultusunda, ülkemiz tarafından da Suriye Yönetimi’ne karşı yeni tedbirler alınması gerekli görülmüştür. Ev sahibi ülke olarak, Viyana Diplomatik İlişkiler Sözleşmesi’nin 9. Maddesi uyarınca, Suriye’nin Ankara’daki Maslahatgüzarı ve Büyükelçilikteki diğer tüm diplomatik personelin 30 Mayıs 2012 tarihinden itibaren 72 saat içinde ülkemizden ayrılması talep edilmiştir.
Bakanlığımıza çağrılan Büyükelçilik Geçici Maslahatgüzarı’na bugün (30 Mayıs) bir Nota ile gerekli bildirim yapılmıştır.
Suriye Yönetimi’nden beklenen, uluslararası camianın çağrıları doğrultusunda, bir an önce sivil halka yönelik şiddet eylemlerine son vermesi ve halkın meşru talepleri doğrultusunda, ülkede demokratik bir geçiş sürecinin önünü açmasıdır.
Bu yapılmadığı ve insanlığa karşı suç işlenmeye devam edildiği takdirde, ülkemiz ve uluslararası toplum daha ileri tedbirler alacaktır. Bu komşu, tarihdaş ve kardeş Suriye halkına karşı manevi ve vicdanı sorumluluğumuzdur."
HALEP BAŞKONSOLOSLUĞU'NDAN TÜRKİYE'YE DÖNÜŞ
Türkiye'nin Halep'teki Başkonsolosluğu'nda bulunan personelin bir kısmının Türkiye'ye döndüğü bildirildi.
Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre, Türkiye'nin Halep Başkonsolosluğu asgari personelle çalışacak ve konsolosluk hizmetleri vermeye devam edecek. Halep'te asgari personelle devam etme kararının Dışişleri Bakanlığı tarafından verildiği ifade edildi.
Halep Başkonsolosu Adnan Keçeci'nin de görevinin başında olduğu kaydedildi.
Halep Başkonsolosluğu'nda görev yapan Türk personelin aileleri daha önce Türkiye'ye dönmüştü.
Türkiye, Şam'da bulunan büyükelçiliğini ise Mart ayında boşaltmıştı. Dışişleri Bakanlığı, bu sabah da Suriye'nin Ankara'daki Maslahatgüzarı ve büyükelçilikteki diğer tüm diplomatik personelin 72 saat içinde ülkeden ayrılmasını istemişti.
DİPLOMATİK BASKI ARTIYOR
Suriye’nin Hula kasabasında geçtiğimiz hafta sonu 108 kişinin ölümüyle sonuçlanan katliamın ardından dün ABD, Almanya, Avusturya, Belçika, Fransa, Hollanda, İngiltere, İspanya, İsviçre, İtalya ve Kanada Suriyeli diplomatları sınır dışı etme kararı almıştı. Bu ülkelere bugün de Japonya eklenmişti.
ŞAM'DAN KARŞI HAMLE
Batılı ülkelerin bu hamlesine karşılık, Suriye'nin de bugün öğlen saatlerinde Hollanda maslahatgüzarını sınır dışı etme kararı aldığı bildirildi.
Suriye'nin El Ahbariye televizyonunun haberine göre, Suriye Dışişleri Bakanlığı, Hollandalı diplomatların ülkeden ayrılması için 72 saat süre tanıdığını duyurdu.
ŞAM BÜYÜKELÇİLİĞİ DAHA ÖNCE BOŞALTILMIŞTI
Türkiye'nin Şam Büyükelçiliği ise, daha önce Beşar Esad yönetiminin kendi halkına karşı silahlı kuvvetlerini kullanma ısrarı nedeniyle boşaltılmış, Şam Büyükelçisi Ömer Önhon ve Büyükelçilik personeli geri çağrılmıştı.