Toplulumuzda yaygın bir inanış olan ‘seven kıskanır’ anlayışı yüzünden kıskançlığın getirdiği şiddet de normalleştirilebiliyor. Ancak aşırıya varan kıskançlıklar sebebiyle ilişkide taraflardan biri diğerine fiziksel şiddet uygulayabilir hatta ölümüne bile sebep olabilir. Flört şiddetine maruz kalan tarafın genel olarak kadın olduğu düşünülse de erkeklerden de bu durumdan şikayetçi olanların sayısı az değil. Flört şiddetine en çok maruz kalınan dönemin duygusal yoğunluğun en yüksek düzeyde yaşandığı yaş grubu olan ergenlik ve genç erişkinlik döneminde yaşandığını söyleyen Uzm. Psk. Yağmur Taş Gül, sözlerine şöyle devam etti: “Partnerin ruhsal ve davranış problemleri, problem çözme ve stresle başa çıkma yetersizliği, antisosyal kişilik bozukluğu, çocukluk döneminde şiddete uğrama veya ihmal edilme, iletişim beceri azlığı ve çatışma çözme sorunları flört şiddetine yol açmaktadır. Bununla birlikte şiddete uğrayan partnerin sessiz kalması, bu durumu gizlemesi ve normal kabul etmesi flört şiddetini arttırmaktadır. Flört şiddetinin ölüm, yaralanma gibi etkileri olurken; aynı zamanda şiddete maruz kalan kişilerde travma sonrası stres bozukluğu, depresyon, anksiyete(kaygı), öfke, özgüven sorunları ve intihar gibi sonuçları da olabilir. Flört şiddeti temel olarak 6 ana başlıkta toplanmaktadır. Bunlar; fiziksel, psikolojik, cinsel, sosyal, dijital ve ısrarlı takip şiddeti olarak sıralanabilir.”
• Partnerin, sana ve çevresine karşı öfkesini kontrol etmekte zorlanıyorsa,
• Sana sürekli müdahale edip, baskıcı davranıyorsa,
• Seni birçok konuda kısıtlayıp, engelliyorsa ,
• Her konuda haklı oluyor ve senin fikrinin hiçbir önemi olmuyorsa,
• Sürekli seni küçümsüyor, aşağılıyor ve yapmak istemediğin şeylere seni zorluyorsa,
• Daha önceki ilişkilerinde kız arkadaşına zarar verdiğini duyduysan,
• Kadınların, erkeklerden daha değersiz olduğunu söylüyor ve bazen kadınların dayağı hakettiğini düşünüyorsa,
• Onun yanındayken korkuyor ve kendini güvenli hissetmiyorsan, sürekli sana bağırıyor ve onu sakinleştirmeyi başaramıyorsan,
• Yalnızlaştırıldığını hissediyor ve kendi isteklerinden sürekli ödün veriyorsan ,
• İstemediğin halde seni cinselliğe zorluyorsa,
• Tüm sosyal medya hesaplarını kontrol altında tutmak istiyorsa,
Flört şiddetine maruz kalıyorsun demektir.
Flört şiddeti karşısında öncelikle yapılması gerekenin farkındalık kazanmak olduğunu söyleyen Gül, : “Şiddetin normal olmadığı, bu durumun normalleştirilmemesi gerektiğinin bilincinde olunmalıdır. Şiddetin olduğu yerde sevgi ve saygıdan bahsetmek mümkün değildir. “Bir kereden bir şey olmaz”, “Ben de hatalıydım”, “O beni seviyor, öfkesini kontrol edemedi”, “ Yaptı ama sonrasında pişman oldu” gibi cümleler şiddeti kabul edip alıştığının göstergesidir. Bunları kabul ettikçe şiddet giderek artar. Yapmanız gereken en önemli şey; kendinizi değerli görmek ve önce kendinizi önemsemektir. Partnerinize karşı aşırı fedakarlıktan kaçınarak hayır demeyi öğrenin. Sürekli partnerinizi memnun ve mutlu etmek zorunda değilsiniz. İlişkinizde kendi sınırlarınızı iyi belirlemelisiniz. Partnerinizin, kendi yaşam alanınıza müdahale etmesine daha ilişkinin başından itibaren izin vermeyin. Eğer partneriniz şiddeti bir problem olarak görmüyorsa, bunun için herhangi bir önlem almıyorsa, onun değişeceğini düşünüp kendini avutma. Yapmanız gereken zarar görmeden o ilişkiden uzaklaşmaktır. Uzaklaşmak istediğiniz halde partneriniz buna müsaade etmiyorsa, ailendenizden ya da yakın gördüğünüz bir yetişkinden yardım isteyebilirsiniz. Yalnız olmadığınızı hissetmek sizi güçlendirir. Fiziksel şiddete maruz kalıyorsanız polis, jandarma, Alo 183 ya da Mor Çatı gibi dayanışma merkezlerinden yardım alabilirsiniz. Eğer şiddet gördüğünüz halde ondan ayrılamıyorsanız ve ona çok bağlandığınızı hissediyorsanız, bir uzmandan psikolojik destek alabilirsiniz.” dedi.