"Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a açık mektup" başlıklı mektup, Fransızca ve Türkçe olarak sunuldu.
Mektupta, İsrail'in Filistin topraklarını sömürgeleştirmesini kınayan bir skecin ardından 20 yıldır sistematik olarak karalama, şantaj ve dışlanmaya maruz bırakıldığını kaydeden M'bala, şunları kaydetti:
"Son yıllarda ailemin ve mesleki çevremin sürekli maruz kaldığı baskı ve tehditler aile hayatımı ve işimi mahvetti, çocuklarımdan biri ağır hastalandı, artık ülkemde çalışamıyorum, şovlarım yasaklanıyor, skeçlerim için cezalandırılıyorum, sayısız vergi incelemesi ve tahliye işlemlerinden geçtim, artık tiyatro kiralayamıyorum, banka hesabı bile açamıyorum.
Yaşamak benim için imkansız hale geldi. 2019'da bir ırkçı, cipiyle üstüme geldi. Adalet bunu özel mülkiyete saldırı olarak değerlendirdi oysa ki Fransa'nın her yerinde, bir kişi insanları ezmek için araba veya kamyon kullandığında, cinayete teşebbüsten soruşturma açılır ve şoför cezaevine sevk edilir. Çocuklarımı da hedef alan ölüm tehditleri alıyorum, insanlar bana yönelik cinayet planlarını televizyonda yüzleri açık ifade ediyorlar.
30 yılı aşkın süredir güldürdüğüm Fransızları ve insanları çok seviyorum. Ancak ülkemde eşitlik tutkusu olan bazı yöneticilerin tüm vatandaşlara eşit davranmadıklarını ve siyahilere her zaman ayrımcı bir tutum sergilediklerini görüyorum. Bugün, artık Fransa'da kendimi güvende hissetmiyorum, fiziksel bütünlüğüm ve hayatım tehdit altında olduğu için kaygılanıyorum.
Yakın zamanda, Türkiye’nin kendi milletine karşı alenen her türlü aşağılamayı yasaklayacak ve cezalandıracak kadar bir hukuk devleti olduğunu keşfettim. Son aylarda Türkiye'yi birkaç kez ziyaret ettim. Yaşadığım dinlenme ve misafirperverlik duygusu ruhumu canlandırdı ve bana ilham verdi. Halkınızın yaşadıklarına birebir tanık oldum. Özellikle Türk erkek ve kadınlarının jestleri ve bakışlarından etkilenerek, içlerinde doğuştan gelen derin bir onur ve saygı duygusu gördüm. Bugün bu dünyada insanların aradığı tek şey onur ve saygı.
Bu nedenlerden ötürü, yüksek makamınızdan, ülkeniz olan Türkiye'de kabul edilip ve siyasi sığınma talebinde bulunarak, buraya yerleşip ve burada huzur içinde yaşamak istiyorum. Sayın Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı, en yüksek saygı ve sevgi duygularımın teminatını kabul etmenizi arz ederim."